Güncelleme Tarihi:
‘AMACI DIŞINA TAŞAN KHK’LAR’
Prof. Dr. Kaboğlu, özetle şunları söyledi: "Görevden alınmalar KHK'nin konusu değil. Bir kişi suçlu olabilir, darbeye karışmış olabilir, bombalama yapmış olabilir, Adil Öksüz gibi darbe emri vermiş olabilir. OHAL KHK'leri, OHAL'in ilan edilmesinden sonra gündeme gelen uygulamalardır. Sadece OHAL sırasında yürürlüğe koyulabilir ve o süre içerisinde geçerli olur, geçici önlemler almak kaydıyla. Fakat anayasal düzenin yok edilmesine yönelik olayların ve eylemlerin bastırılması amacıyla... Bu açıdan baktığımız zaman, yaklaşık 19-20 KHK, esasen çok büyük çoğunluğu OHAL yönetiminin nedeni, konusu ve amacı dışına taşan kararnameler. Bunlar içerisinde en tipik uygulama biçimi kamu görevlilerinin görevlerine son verme işlemi haline getirilmiş olması. Oysa kamu görevinin atanma işlemi bellidir, belirli bir usule uyarak atanır. Onun görevden alınması işlemi de bellidir."
“... KHK'larla yayınlanan listeler anayasa dışıdır, hukuk dışıdır. Ama öyleleri var ki, bizim durumumuzda olduğu gibi veya bir biçimde FETÖ örgütü veya cemaatlerle ilişkisi olmayanlar... Bir başka dünya var ki, laik kesim, modern çağdaş kesim dediğimiz ya da solcu dediğimiz; hiç cemaatlerle ilgisi yok. Bunların da KHK ile görevlerine son verilmesi iki önemli hukuka aykırılığı gündeme getirmektedir. Birincisi; anayasaya aykırılık, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırılık. Bizatihi bu yolla insanları tutmak. İkincisi ise; demokratik açıdan darbe kalıntılarının ortadan kaldırılması ve bir kez daha darbenin yapılamayacağı bir ortamın oluşturulması açısından da sakıncalı...”
"HEM HUKUKA HEM AKLA AYKIRI"
İbrahim Kaboğlu, görevden alınması konusunda neler yapacağının sorulması üzerine ise şunları kaydetti: "Sadece hukuka aykırı değildir aynı zamanda akla aykırıdır. Bizlerin OHAL KHK'larına doldurulmamız sorgusuz sualsiz bir cinayettir, yargısız infazdır. Benim öncelikli olarak temennim, bu hatanın düzeltilmesi yani bu şekilde işletilen bir Rus Ruleti'nin bir an önce geri alınması. Tabii ki bütün kanuni yollar sonuna kadar kullanılacaktır.
Böyle bir işleme tabi tutulmak İbrahim Kaboğlu'nu yaptırıma tabi tutmak değil, yüzlerce, binlerce hakim ve avukat adayını yaptırıma tabi tutmaktır. Ama onların hocaları olarak İbrahim Kaboğlu'nun da haysiyetini incitmektir. Tabii ki bunların hesabı sorulmalıdır ve sorulacaktır."
Kaboğlu, görevden alınmayı beklemediğini de sözlerine ekledi.