Güncelleme Tarihi:
Bu çalışmalar ile iyilik bulaşıyor… Denedik… Her çalışmadan sonra daha çok öğrenci çalışma masasının etrafına doluşuyor. Her toplantımızda yepyeni fikirler ortaya çıkıyor. İlk yaptığımız çalışmalardan itibaren açık bir şekilde fark ettim iyilik hızla yayılıyor. Köy okullarına destek etkinlikleri çerçevesinde her hazırladığımız paketin bireyselleşmesi, paketlerin üstüne hediye yollanan çocuğun isminin yazılması, zaman zaman kolilerin üstüne abileri ve ablaları tarafından yazılarak bırakılan mektuplar ve onlara gelen yanıtlar çalışmaların her gün daha da büyüyerek devam etmesini sağlıyor.
AMAÇ SORUMLU BİREYLER YETİŞTİRMEK
Burada amaç üniversite öğrencilerinin temel sosyal sorumluluk bilincini geliştirmek ve topluma fayda sağlayabileceğini onlara göstermek. Mesele yükseköğretim eğitimi için gelmiş her bireye neler yapabileceğini göstermek ve iyiliğin varlığına inandırmak aslında… İşte tam bu noktada iyiliğin varlığına inandırmaya gayretimizin nedeni kötülük kavramına ilişkin toplumda oluşmuş yansımalar olduğunu belirtmek gerekir. Kent yaşamında küçülen evler, azalan dostluklar, bireylerin güven ihtiyacı, mahalle yaşam anlayışının eski gücünü kaybetmesi ve kapı komşumuzdan habersiz yaşama biçimlerimiz gibi bir çok örnek… İyilik kavramının etkisini yitirip medya ve sosyal medyanın yansımalarının da gücüyle “ortam kötü”, “nerede o eski mahalle yaşamları”, “bu devirde babana bile güvenmeyeceksin” anlayışıyla kendi içimize kapanmalar… Dolandırıcılıklar, yükselen suç haberleri, cinayetler, tacizler ve niceleri… Kötülükler haber olurken iyilikler için de bir çerçeve olmalı. O nedenle iyilik paylaşılmalı ve diğerlerine de bulaştırılmalı...
ÜNİVERSİTELERDE İYİLİK DÖNGÜSÜ
Çalışmalar sadece bir köy okuluna giden malzemelerden oluşmuyor aynı zamanda hem sosyal medyada hem de basında yer alıyor ve bu da iyiliğin hızla geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor hem de kartopu etkisiyle… Bazen bir öğrenci tek başına çalışmalara geliyor ertesi gün yanında bir arkadaşını daha getiriyor ya da bir köy okulu öğretmeni bizi tanıyor ve komşu köyde görev yapan arkadaşına bizden bahsediyor. Kocaman bir kartopuna dönüşüyor bu emekler… Elbette şunu da ifade etmek gerek; çalışmalar çoğalan sayılarla orantılı olarak çokça çeşitleniyor; “Uçurtma ve Yüz Boyama Şenliği”, “Benim Dünyam VR ÇOMÜ” ile sanal anıtkabir turları, “Hediyem Gelsin” etkinliği ile köy okullarındaki miniklerin ve “ÇOMÜ Butik” ile kendi öğrencilerimizin ihtiyaçlarının karşılanması, “Sofralarımız Bir” etkinliği ile her Ramazan ayında şehrimizdeki ihtiyaç sahibi ailelere erzak desteği verilmesi gibi farklı çatılarda faaliyet gösteriliyor. Bizimle çalışan öğrenci sayımız her gün artıyor, mezunlarımız gittikleri şehirlerde kendi iyilik döngülerini kuruyorlar. Aslında çalışmaların en teşvik edici gücü de bu sanırım.
DOÇ. DR. HİCRAN ÖZLEM ILGIN KİMDİR?
Doç. Dr. Hicran Özlem Ilgın lisans eğitimini Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümünde tamamlamıştır. İstanbul Kültür Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümünde Yüksek Lisansını Ilgın, 2018’de İstanbul Aydın Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Anabilim dalından Doktor Unvanı almıştır. Halkla İlişkilerin Yöntem ve Araçları ve Halkla İlişkiler Uygulamaları alanında çalışmalarını sürdüren Ilgın, 2011-2019 yılları arasında Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak görev yapmış ardından, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’ne atanmıştır. Ilgın’ın, halkla ilişkiler, sosyal sorumluluk ve dijital iletişim konularında ulusal ve uluslararası dergilerde makaleleri ve kitap bölümleri bulunmaktadır. Sosyal sorumluluk alanında aktif olarak öğrencileriyle farklı çalışmalar yürüten Ilgın, evli ve iki çocuk annesidir.