Güncelleme Tarihi:
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Aslanoba Grup Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Aslanoba’nın "start up’lar yeterince desteklenmiyor" açıklamasına katıldığını belirtti. Karaca, Türkiye’nin tüm dikkatini girişimcilik ekosistemine vermesi gerektiğini söyledi.
Karaca, "Batılı veyahut da Uzak Doğulu firmaların sahipleri ve CEO’ları ne kadar start up’a yatırım yaptığıyla övünür. Bizim büyük şirketlerimizin CEO’ları da maalesef katıyla, yatıyla, servetiyle övünür. Bunu aşmalıyız. Bizim CEO’larımız da ne zaman kaç start up’a yatırım yaptığıyla övünürse İstanbul’un, Ankara’nın dünya girişimcilik ekosisteminde ilk 20’ye girdiğini göreceğiz" dedi.
"NE YAPTIĞIN ÖNEMLİ, NEREDEN GELDİĞİN DEĞİL"
Prof. Dr. Mehmet Karaca, Dünya Ekonomik Forumu’nun ‘Dünyanın En İnovatif Şehirleri’ arasında İstanbul’un 62’nci sırada yer aldığını belirterek, dünyanın en inovatif kentlerinin Zürih, Stockholm, Kopenhag ve Amsterdam olduğunu söyledi. Karaca, "İstanbul 62’nci sırada ama bu İstanbul’un kaderi değil. İstanbul bir dünya şehri. Nitelikli inanları çekebilir, burada ciddi anlamda iş hacmi oluşabilir, girişimciler yetişebilir" diye konuştu.
Meslek taassubunun Türkiye’nin ayağındaki büyük prangalardan biri olduğunu vurgulayan Karaca, "Elbette tıpçı için anatomi bilmek gerekiyor ama bir yerden sonra insanları özgür bırakmak lazım. İhtisaslaşma hala kıymetli bir yerde, kabul ama eskisi kadar önemli değil. Multidisipliner (çok branşlı) yaklaşımlar revaçta. Ne yaptığın önemli, nereden geldiğin değil" dedi.
"SON 5 YILDIR İTÜ MEZUNLARIMIZ KPSS’YE DAHA AZ GİRİYOR"
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Karaca, son yıllarda İTÜ mezunlarından daha azının KPSS’ye girdiğini belirterek, "Üniversite mezunlarımızda memur olma zihniyeti yavaş yavaş değişiyor. Son 5 yıldır İTÜ mezunlarımız KPSS’ye daha az giriyor ama ALES’e giriş yoğun, araştırmacı olmak için? ALES’in sayısal sonuçları sıralamasına göre de Türkiye’de İTÜ mezunları bir numara" diye konuştu.
Karaca, 17 ve 18’inci yüzyıllarda bilimsel açlık bulunduğunu, bu asırlarda bireysel başarıların çok önemli olduğunu vurguladı. Günümüzde ise beraber üretme kültürünün ön planda olduğuna işaret eden Karaca, şöyle konuştu:
"İnsanın bir hobisi ve ilgilendiği bir sanat muhakkak olmalı. Dört dörtlük öğrenciye ihtiyacım yok. Biraz daha kırığı olan öğrenci benim hedefim... Kırıktan kastım şu; kaçıp dersin dışında başka bir şeylerle uğraşmış mı? Bir etkinlikle haşır neşir mi? Takım sporları çok kıymetli. Öğrencilerde tipik bir bürokrat refleksi istemiyoruz. Önce proaktiflik..."
Üniversitelerin İŞKUR olmadığını, insana bir formasyon ve kabiliyet kazandırdığını söyleyen Karaca, "Üniversiteden çıkınca hemen işe başlanacak algısının kırılması lazım. Toplumda bu beklenti kırıldığı zaman ülkemiz kalkınacak. Üniversiteyiz, İŞKUR değiliz. Biz kabiliyet kazandırıyoruz. İş ondan sonra öğrenciye, mezuna düşüyor" dedi.
"BAŞARILI OLACAK FİRMALARI ISKALAMAKTAN KORKUYORUZ"
Prof. Dr. Mehmet Karaca, İTÜ ARI Teknokent’in içinde, erken dönem fikirleri geliştiren ‘İTÜ Çekirdek’ adlı kuluçka merkezi bulunduğunu söyledi. Karaca, İTÜ Çekirdek'in kurulduğu 2011 yılında 12 proje başvurusu aldığını, 2017 sonu itibarıyla bu sayının 11 bin 96’ya ulaştığını, 11 bin insanın fikri için "bize de merkezinizde yer verin" başvurusunda bulunduğunu belirtti.
Proje başvuruları arasında seçim yaparken zorlandıklarını söyleyen Karaca, "Mevcut durumda çok fazla başvuru geliyor. Seçici olmak zorundayız ama korkuyoruz. Başarılı olacak firmaları ıskalamaktan da korkuyoruz. Şu anda 40’ı aşkın sponsorumuz bulunuyor" diye konuştu.
"BÜYÜK PROJELER İHTİYAÇLARDAN DOĞUYOR"
Rektör Karaca, İTÜ ARI Teknokent’te çalışan firmaların 3’te birini oluşturan 87’sinin akademik firma olduğunu belirterek, "Fikir ve ürün üreten birçok üniversiteden hoca bize başvuru yapıyor ve biz de onlara yer veriyoruz. Hocalar da oluşturdukları ekiplerle projelerini ticarileştiriyor, küresel ortaklıklar kuruyor" dedi.
İTÜ Çekirdek’teki bir öğrencinin, sevgilisinin ısmarladığı yemeğin saatlerce teslim edilmemesi üzerine "çok hızlı yemek transferi" iş fikrini hayata geçirdiğini anlatan Karaca, büyük projelerin ihtiyaçlardan doğduğunu söyledi.
İTÜ Çekirdek’te oluşan know how’ın hükümet yetkilileri tarafından çok beğenildiğini belirten Karaca, sistem entegrasyonu başta olmak üzere oluşan bilgi birikiminin Anadolu’daki üniversitelere transferinin başladığını anlattı.
"NASA HAYALİMİ SÖYLERDİM, İNANMAZLARDI”
Sultanahmet’te büyüdüğünü söyleyen Prof. Dr. Mehmet Karaca, İstanbul sevgisi nedeniyle dönemin birçok İETT hattının güzergahı boyunca gözlemler yaptığını, lisans ve yüksek lisans öğrenimini İTÜ Meteoroloji Mühendisliği bölümünde tamamladığını, öğrenciyken NASA'da çalışmalar yapacağını hayal ettiğini belirtti.
Bu hayalini arkadaşlarıyla da paylaştığını anlatan Karaca, "NASA hayalimi üniversitedeki ilk yılımdan beri söylerdim. İnanmazlardı sınıf arkadaşlarım... Dedim 'bir gün NASA veya civarından size posta kartı atacağım.' Sonunda ABD’de M. Sc. University of California Los Angeles’ta (UCLA) atmosfer ve okyanusla ilgili çalışmalar yaparken NASA’lı bilim insanlarıyla çalıştım, onlarla beraber fotoğrafları da arkadaşlarıma yolladım. Bu keyif vericiydi" dedi.
İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan da erken aşama kuluçka merkezi olan İTÜ Çekirdek’e en çok fikir sahiplerinin başvuru yaptığını söyledi.
Merkezin kaslarının geliştiğini belirten Çolpan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Elbette başvuruların tümüne dokunabilme şansımız yok. En çok gelecek vadedenlere odaklanıyoruz. Bugüne kadar desteklediğimiz start up sayısı 1.200’e ulaştı. 7 yılda desteklediğimiz 1.200 start up’ın founder (kurucu) sayısı 3 bin 400 civarında. Yani 3 bin 400 girişimciye dokunmuşuz ve daha da güzeli bunlara 50 milyon lirayı aşan yatırım aldırabilmişiz."
Çolpan, bu start up’ların 300’den fazlasının şirketleşerek 800’den fazla kişiyi işe aldığını, söz konusu şirketlerin daha erken aşamada 60 milyon liranın üzerinde ciro elde ettiğini belirtti.