Milli Eğitim Bakanı Yılmaz: İstismar ve madde bağımlılığı öncelikli gündemimiz

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Suphi Öner Öğretmenevi'nde düzenlenen ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba ile Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan'ın da katıldığı İl Milli Eğitim Müdürleri Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çağdaş insanlık seviyesine yükselmesi için yetişmiş insan gücüne ihtiyacı olduğunu söyledi. Bunun okullardan sağlandığını belirten Yılmaz, "Nesil yetiştirme sorumluluğu üstelenen bir kurum olarak, her zaman bu sorumluluğun farkında olarak herkesten daha çok çalışmalı, herkesten daha hassas ve özenli olmak zorundayız" diye konuştu. Bu yıl istismar ve madde bağımlılığıyla mücadelenin öncelikli gündem olduğunu vurgulayan Bakan Yılmaz, bütün çalışmaların amacının çocuklara kalkınmış, refah içinde, güçlü bir Türkiye bırakmak olduğunu  aktararak, özetle şöyle konuştu:

“EKSİKLİKLERİ GİDERMENİN YOLU EĞİTİMDEN GEÇİYOR”
"Bunu ancak eğitimle başarabiliriz. Geleceğimizin teminatı olan evlatlarımızın gelecek, kişilik ve yeteneklerini en üst düzeyde geliştirerek iletişim becerisi yüksek, takım çalışmasına uyumlu, eleştirel ve analitik düşünceye sahip kişiler olarak yetişmesini istiyoruz. Türkiye'nin en büyük yatırımı, beşeri sermayeye yapılan yatırım. Beşeri sermayenin, bilgi ekonomisine geçişi kolaylaştıracak şekilde yetiştirilmesi için de, demokrasinin kökleştirilmesi için de nitelikli eğitim şart. Beşeri sermaye eğitimle değerli, Türkiye beşeri sermayesini güç olarak kendisine dönüştürmeyi becermiş ender ülkelerden. Bugün Türkiye'de ne başarı varsa arkasında eğitim var, ne eksiklik varsa onun da sebebi eğitim. Eksiklikleri gidermenin yolu da eğitimden geçiyor.

BÜTÇEDEN EĞİTİME AYRILAN PAY
Bakanlık olarak milli gelirden en yüksek payı alıyoruz. 2002’de eğitime ayrılan pay 11 milyar lira bile değildi. Bu, o yılki bütçenin yüzde 10'una tekabül ediyor. 2018’de 134 milyar 727 milyon lira eğitim bütçesi var, hükümet bütçesinin yüzde 18'ine tekabül ediyor.

Bugün milli gelirin yüzde 6.2'sinden fazlasını eğitime ayırdık. Bu, 1980'li ve 1990'lı yıllarda çok daha düşüktü. OECD ve Avrupa ülkelerinden daha fazla kaynağı eğitime ayırmaya başladık.

47 BİN DERSLİK İNŞA HALİNDE
2019 yılı sonuna kadar tüm Türkiye'de tekli eğitime geçmeyi amaçlıyoruz. Bunun için 58 bin dersliğe ihtiyacımız var. 47 bin dersliğimiz inşa halinde, Allah nasip ederse 2019 sonlarında koyduğumuz bu hedefi yakalarız diye düşünüyoruz. 2002'de derslik başına düşen öğrenci sayısını ilköğretimde 36'dan 24'e düşürdük. Ortaöğretimde 30'dan 23'e indi. Daha kaliteli eğitim için bu dönemde 584 binin üzerinde öğretmen ataması gerçekleştirdik. Bugün her üç öğretmenden ikisi bizim dönemimizde atandı. Türkiye genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı 2003'te 28'ken şimdi 17.

“ÖZEL KURSLARA GİDEN ÖĞRENCİ SAYISI DÜŞTÜ”
Öğretmen açığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde değil, Marmara Bölgesi'nde var. Bu yıl alacağımız öğretmenlerle açık kapanacak.

Eğitimde fırsat eşitliği önemli. Ücretsiz yetiştirme ve destekleme kursları veriyoruz. Geçen yıl buna 9 milyonun üstünde öğrenci katıldı. Arkadaşlara soruyorum, eskiden dershanelere giden öğrenci sayısı ne kadardı? 4 milyonun üzerindeydi. Bu yıl, 200 bin. Dolayısıyla gerçekten Türkiye bu projede başarıya ulaştı.

Herhangi bir nedenle Türkçe ve matematik derslerinde eksikliği olanlara da ek ders verilecek.

“75 BİN YENİ ÖĞRENCİYE DESTEK”
2002'de özel okullardaki öğrenci sayısı 233 bin iken, bu yıl 1 milyon 327 bin. Bu yıl 75 bin yeni öğrenciye destek verdik. Toplam 305 bin öğrenciye eğitim desteği veriyoruz. Bugüne kadar 520 binin üzerindeki öğrenciye destek vermiş olduk.

Bu yıl bin 777 yeni özel okul açıldı. Son 2 yılda açılan özel okul sayısı 2 bin 799. Özel okullardaki öğrenci oranı toplam öğrenci oranının yüzde 8’i civarında.

Kaliteli eğitim için mutlaka teknoloji eğitimle buluşturulmalı.

Türkiye genelinde 952 bin bilgisayar okullara ulaştı. 41 bin 405 okula internet bağlantısı sağladık. 30 bine yakın bilişim teknolojileri sınıfı açıldı.

Fatih projesi kapsamında 1 milyon 400 binin üzerindeki tablet bilgisayarları öğrencilerimize ve öğretmenlerimize dağıttık. 432 binin üzerindeki akıllı tahtaları hizmete sunduk. Mevzuat eksikliklerini giderdik. İhaleye çıktık, teknik bölüm tamamlandı. Önümüzdeki dönemde de inşallah en kısa zamanda ihaleyi tamamlarsak, 10 yıllık süre içerisinde daha da genişletilmiş olarak ilkokulları, meslek okullarını da içine alarak özel eğitim okulları da dahil olmak üzere projemizi geliştireceğiz. Biliyorsunuz, tablet bilgisayar dağıtıyorduk. Kodlama dersini koyduk. 4 ve 5’inci sınıflardaki teknoloji ve tasarım dersinin içerisinde var. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin kodlama dersini pratik olarak da yapabilmeleri için tablet bilgisayar yerine klavyeli bilgisayar verilmesini planlıyoruz.

“OKULLARIN GÜVENLİĞİ ÖNEMLİ”
Eğitimin kalitesini yükseltmede en önemli husus okul yöneticileri, öğretmenler ve il müdürleri. Çalışanlarımıza her fırsatta yakın olmaya özen gösterin. Bu anlamda sık sık okul ve öğretmen odalarını ziyaret edin. Başta öğretmenlerimiz olmak üzere tüm çalışanların kendisine ulaşılan ve görüşülen yöneticileri olmasını özellikle istiyorum. Bu tutum sizlere sorunları yerinde görme ve çözüm üretme fırsatı sağlayacak. Öğretmenlerin Türkiye'de dengeli dağılımını çok önemsiyoruz. Yatırımlarımızı günü gününe takip etmenizi istiyorum. Haftalık ilerleme çizelgeleri yapmanızı ve bakanlığa bilgi vermenizi istiyorum. Değerlerimizi yaşatmada gelenekçi, teknoloji kullanımında da yenilikçi olun. Komşu illerimizin il müdürleriyle bir araya gelin ve iyi uygulamalarınızı paylaşın. Okulların güvenliği önemli. Çocuklarımızın her türlü kötü alışkanlıklardan korunması önceliğimiz. Bu yıl istismar ve madde bağımlılığıyla mücadele öncelikli gündemimiz.

“EVLATLARIMIZIN HİÇBİRİN DIŞLAMADAN KUCAKLAYACAĞIZ”
Bir bakanlıkta bakan dışında hiç kimsenin siyaset yapması doğru değil. Eğer birisi siyaset yapacaksa o da bakandır. Çünkü bir siyasi parti tarafından kurulmuş hükümetin temsilcisidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda benim dışımda hiç kimsenin siyaset yapma hakkı yok. Herkes ayrılıp siyaset yapabilir ama bu kamu görevinde olduğunuz sürece siyaset yapmanız kesinlikle doğru değil. Bize emanet edilen geleceğimiz olan evlatlarımızın hiçbirini dışlamadan, ötekileştirmeden hepsini kucaklayacağız. Hükümetimizin ve bakanınız olarak benim anlayışım bu. 81 milyonu kucaklamak zorundayız. Hepsi bizim kardeşimiz, arkadaşımız."