İşten atmak zor

Öğretmen S.M.D. şimdi cezaevinde. Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri ceza soruşturmanın ardından kendilerinin de idari soruşturma açacaklarını söyledi. Ancak, S.M.D, bu süre içinde suçu sabit görülünceye kadar ek dersler hariç maaşının 3’te 2’sini almaya devam edecek. Suçlu olduğu anlaşılırsa ve 6 aydan fazla ceza alırsa öğretmenlikten atılacak. Milli Eğitim Bakanlığı yasalarına göre bir öğretmenin öğretmenlikten atılması çok zor. Eğer bir öğretmenin ruh sağlığı bozuksa meslekten atılması zor ve uzun bir süreç. Doktorların “öğretmenlik yapamaz” raporunun ardından müfettişlerin bunu onaylaması ve Disiplin Kurulu’nun da bu kararı uygulaması şart. Bir öğretmen öğrencisine kopya verirse, iffetsiz davranırsa, cinayet işlerse ve rüşvet, zimmet gibi suç işlediği netleşip, ceza alırsa ancak görevden alınabiliyor. Mesleğe başlarken aldığı sağlık raporu dışında öğretmenlik hayatı boyunca istemediği takdirde herhangi bir psikolojik teste tabii tutulmuyor.

ÇOK UZUN SÜREÇ

Abdullah Karakuş (Tüm Eğitim Müfettişleri Derneği Genel Başkanı): Eğer hastaneden psikolojik sorunları nedeniyle eğitim öğretimi yapamayacak ya da öğrencilere zarar verecek, eğitimi sürdüremeyecek derecede tanı konulmuşsa müfettiş raporu doğrultusunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü aracılığıyla Bakanlığa “görevden geri çekilmesi” için öneri gider. Doktorun verdiği rapor müfettişler tarafından tekrar incelenir. Sınıfa girmesinde sakıncalı bir durum varsa riskleri tartışılmaz şekilde oluşmuşsa o öğretmenin görevden alınması için acil yargıyla temasa geçilir, öğretmen el çektirilir. Cezaevinde olsa da maaşını alır, ücrette kesinti olabilir. Mesleğe başlarken alınan ‘Sağlık Raporu’ ciddi şekilde çalışmıyor. Öğretmenin rahatsızlığı varsa ve tedavi görüyorsa rahatsızlığı sınıfa girmeye engelse bile oradan alınması uzun süreç. Raporlar, beyanlar, tanıklar şart. Belgeler doğrultusunda doktor raporu hazırlanıp, eğitim denetmenleri ancak uygun görürse öğretmenin görevden uzaklaştırılması mümkün. Çağa uygun, hızlı, adil ve objektif mekanizmaların olması şart.

BÖYLE VAKA ÇOK GÖRDÜM

Doğan Ceylan (Eğitim Müfettişleri Derneği Başkan Yardımcısı): Sağlık raporu 5 dakikada insanın yüzüne bakılarak alınıyor. Nitelikli değil. Öğretmenin ruhsal sorunları ciddi boyuttaysa onu görevden almak neredeyse imkansız. Psikiyatriden ağır psikolojik teşhis konulmuş öğretmenler olabiliyor. Müfettiş bu şekilde tedavi gören bir öğretmenin görevden alınmasını isteyemiyor. Doktor raporu şart. Doktorlar da zorunlu olmadıkça yanaşmıyor, risk almıyor. 24 yıllık müfettişlik hayatım boyunca birçok ciddi psikolojik rahatsızlığı olan öğretmenle karşılaştım, hiçbirini görevden alamadım. Çünkü, öğretmen zaten rahatsız olduğunu kabul etmiyor, doktorlar da bir sürü prosedürle uğraşmak istemiyor. Çocuklara yazık. Ancak, bir suç işlenirse meslekten atılabiliyor. Nadir de olsa öğretmenler sorunlarını kabul ediyor, o zaman da yine Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı birimlerde kütüphanelerde, halk eğitim merkezlerinde çalışabiliyorlar. Meslek hayatım boyunca psikolojki rahatsız olduğu için nadiren ikna edilmiş 1-2 kişiye denk geldim. Hastalığının farkında dilekçe vererek geri çekiliyor. Diğer durumlarda müdürün de, müfettişin de, velinin de eli kolu bağlı. Pek birşey yapamıyor. Doğu illerinde, terör bölgelerinde çalışanlar gergin ortamlarda bulunuyorlar, psikolojileri bozulabiliyor. Onlar için de fazla birşey yapılamıyor.

DERSE GİREMEZLER

Veli Demir (Eğitim İş Genel Başkanı): Akıl sağlığı yerinde olmayan bir öğretmen derse giremez. Çocuklarla karşı karşıya kalması doğru değil. Bakanlık bu gibi durumlarda öğretmeni ilgili hastaneler sevk eder ve verilen rapor doğrultusunda gerekeni yapar. Eskiden öğretmenlerin yararlandığı sağlık eğitim merkezleri vardı ancak kapatıldı. Eğitimcilerin ruhsal durumunu bozan koşullar ortadan kaldırılmalı. Velilerden öğretmene yönelik psikolojik açıdan bir tepki gelirse bu durumda idare, eğitimciyi yine gerekli sağlık kurumuna yönlendirir. Prosedür böyle işler.

RAHATSIZLIK SAYILMIYOR

Ünsal Yıldız (Eğitim Sen Genel) : Başkanı Öğretmelerin devlet memurları olarak çalışma koşulları dışında başka bir güvence hakları yok. Bunlar dışında özel bir durum bulunmuyor. Türkiye’de ruhsal sorunlar rahatsızlık olarak kabul edilmiyor. Öğretmenler de ruhsal sorun tanımına bağlı olarak çalışabilir veya çalışamaz ancak sınıflandırılmasının tanımı yok. Toplumda ruhsal rahatsızlıkları tedavi gerektirecek bir algı bulunmuyor. Birçok ruhsal sorun ayakta tedavi ediliyor. Sadece öğretmenlerle ilgili bir durum değil. Öğretmen yetiştirme, yaşam koşulları, çalışma koşullarından bağımsız değil. Gölcük’te yaşanan olayla birlikte eğitimcilerin çalışma koşulları daha fazla sorgulanmalı ve iyileştirme çalışmaları yapılması gerektiğini bir kez daha görmüş olduk.
Sorunlu öğretmen tartışması
Mahkeme tatile gitmek için evde yalnız bıraktığı çocuğunun ölümüne neden olan anne haberlerine yayın yasağı getirdi.