İşte geleceğin lideri
Güncelleme Tarihi:
Enes Ayaz, Bentley College ile Time Magazine’in düzenlediği yarışmada geleceğin 25 lideri arasında seçildi. 18 yaşındaki Enes, VKV Koç Özel Lisesi 11’nci sınıfında okuyor. İlköğretimin ilk dört yılını Sakarya’da bir devlet okulunda okuyan, daha sonra yine aynı bölgede bir özel okula giden Enes’in bugüne kadarki tüm karne notları 5 üzerinden 5. Ama sanmayın ki odasına kapanıp, her saniyesi ders çalışmakla geçiyor. Tam tersine sosyal bir öğrenci.
Fen bölümünde eğitim görüyor. Ancak, hiç felsefe okumadığı halde geçtiğimiz günlerde Yıldız Teknik Üniversitesi’nde yapılan Liselerarası Felsefe Kongresi’nin "Kosmopolitanizm" konulu açılış konuşmasını yapacak kadar sosyal konulara da meraklı. Geçen yıl okulun dünya birinciliğini aldığı Volvo Adventure Çevre Proje yarışmasındaki 4 kişilik ekibin üyesi. Koç Üniversitesi’nde Robotics konusunda bir profesör tarafından araştırmaya davet edildi. Okulun basketbol takımında. Kurtköy’de bir devlet ilköğretim okulunda her salı okuldan sonra gönüllü öğretmenlik yapıyor.
Enes’i geleceğin liderlerinden biri yapan bütün bu özelliklerinin toplamı. İlerde tıp ya da siyasal bilimler okumak istiyor. Ancak, ne olursa olsun "sıradan" bir meslek adamı olmayacağı konusunda kararlı.
Öyle en üst sosyoekonomik grubundan bir ailenin çocuğu da değil. TEDAŞ’ta elektrik teknisyenliği yapan bir anne ve Telekom’da elektrik mühendisi bir babanın iki çocuğundan biri. Annesine göre başarısında en büyük etken, 1.5 yaşından itibaren başladığı eğitim. Çünkü Enes çok küçük yaşta kreşe başlamış. Daha sonra hayatı hep okulla ev arasında geçmiş. Onun için her işini ailesinin desteğini beklemeden tek başına, sırtını bir yere yaslamadan yapıyor. Programlı, planlı. Okulun her öğrenciye verdiği ajandayı arkadaşları gibi bir kenara atmamış. Ajandanın her sayfasında o gün ne yapacağının planı, programı var. Yani, öğrenciyken gününü programlıyor. Spora, sanata, müziğe, derslerine aynı gün içinde zaman ayırıyor.
Siyasete çok meraklı. Ülkemizde Atatürk ve Erdal İnönü, yurtdışında ise Mitterrand örnek aldığı liderlerden.
Çok mütevazı. Bentley Liderlik Formu’na katılmasının hemen ardından görüştüğümde Enes, "Buraya çağrılmamda zeki olmamın rolü yok. Çünkü, benden daha zeki bir sürü insan vardır. Ben programlı, planlı yaşıyorum. Herşeyi zamanında yapıyorum" diyor.
2005’ten bu yana yapılan ve geleceğin ortak liderlerini ortaya çıkarmak için yapılan yarışmadaki seçim kriterleri şunlar:
* İnsiyatif alarak ve liderlik becerileri ile okullarına, çevrelerine veya organizasyonlarına pozitif katkıda bulunmuş öğrenciler
* Sürekli iyi vatandaşlık, etik davranış, sosyal duyarlılık göstermiş öğrenciler
* İyi bir akademik düzeyi olan öğrenciler
* Yeni teknoloji, global kültür veya uluslararası ilişkiler, sanat veya bilim ile iş veya ilgili profesyonel ilgi alanları konularından biri veya birkaçında başarı gösteren öğrenciler
Sosyal, duyarlı, çalışkan ve sorumluluk sahibi... Biliyorum, çevremdeki birçok kişi gençlerden umudunu kesti. Ancak, Enes gibi örnekler de var. Ve bunların sayısı hiç de azımsanacak gibi değil. Bütün bu kriterlerin hepsi bence çok önemli. Her okul, her eğitimci, her anne-baba bu kriterleri incelemeli, gençleri bu yönde yetiştirmeli, eksiklerini bu yönde güçlendirmeli.
Küçük mucitler
Her konuda yarışma yapıldığı gibi, son bir aydır artan mucit yarışmaları dikkatinizi çekmiştir. Aslında bu yarışmaların ilki 16 yıl önce bir dershanede başladı. Gençliği bilimsel araştırmalara özendirmek ve bilime meraklı gençlerin yolunu açmak amacıyla 1991’de Mef Eğitim Kurumları ve EBAV (Eğitimi ve Bilimsel Araştırmaları Destekleme Vakfı) bir yarışma düzenledi. Bu yarışma o gün bugündür şaşmadan, hep aynı tarihte yapılıyor.
Lise öğrencilerinin fizik, kimya ve biyoloji dallarında hazırladığı projeler saygın bir jüri önünde değerlendiriliyor ve başarılı olanlar ödüllendiriliyor. Bu yıl 17 ülkeden öğrenci de bu yarışmaya katıldı. Bilim şenliğine dönüşen yarışmaya Türkiye genelinde 511 projenin başvurması ve başvuranlar arasında askeri liselerin çokluğu dikkatimi çekti. Yıllar sonra başka okullar da bu tür yarışmalar yapmaya başladı.
Mef Okulları Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Arıkan bundan çok memnun:
"80’li yıllarda gençliğimiz bilimsel çalışmalardan uzaklaşmış, başka yönlere çekilmişti. İşte biz o yıllarda bu gençleri bilimsel çalışmalara yöneltmeye amaçladık. Şu anda görüyoruz ki, doğru karar almışız. Gençlerimiz bilime ve bilimsel çalışmalara çok hevesli ve bu konuda çok istekli. Bize benzer projeler yapılmaya başlamasından mutluluk duyuyorum. İyi işler yaparsanız başkaları tarafından bu tekrarlanır ve toplumun değişimi sağlanır."