Güncelleme Tarihi:
Eğer öyle ise bu yazıyı mutlaka okumalısınız! Çünkü günümüzde artık “sadece istemek” bu idealinizi gerçekleştirmenize yetmiyor. Bu planlarınızı eğitimle de desteklemeniz gerekiyor. Peki bu alanlarda üst düzey yönetici ya da işletmeci olmanın yolu nasıl bir eğitimden geçiyor?
Dünya ekonomisi son yıllarda bir duraklama içerisinde. Hükümetler günümüzde işsizlik oranının artmaması için çeşitli önlemler almakla meşgul. Fakat bir sektör var ki, daha çok uzun yıllar büyümeye ve güçlenmeye devam edecek-Turizm İşletmeciliği.
Yiyecek içecek ve aşçılık, turizm sektörünün dünya üzerinde en hızla büyüyen iki alt dalı. Yeni bin yıla girişimizle birlikte artan seyahatler, yeni sosyal değerler ve turizme artan ilgi hem dışarıda yemek yemeyi hem de iş ve turistik seyahatleri günlük hayatın önemli birer parçaları haline getirdi.
Yaşadığınız şehirde açılan yeni restaurant, cafe ve barlardan yüzde kaçının uzun vadeli piyasada tutunabildiğini bir düşünün. Rekabetin sürekli olarak arttığı turizm ve yiyecek içecek sektöründe başarılı olabilmek için en iyi olmayı hedeflemeli ve eğitiminizi ona göre planlamalısınız.
Turizm otelcilik, bütün dünyada gelecek vaat eden, önü açık ve hiç modası geçmeyen bir sektör. İstatistikler, yiyecek içecek sektörünün dünya çapında en hızlı büyüyen ve yakın gelecekte en fazla kalifiye çalışan açığının bu alanda görüleceğini gösteriyor. Bu kadar gelecek vaat eden bir sektörde çalışmak da birçok kişinin hayallerini süslüyor.
Turizm işletmeciliği, otel yönetimi ve işletmeciliği, seyahat işletmeciliği, restaurant işletmeciliği ve yönetimi, yiyecek-içecek yönetimi gibi bağlantılı ama birbirlerinden bağımsız birçok alanı içine alıyor.
Ekonomisinin yüzde 15’inden fazlası turizme dayalı, 72 milyon nüfuslu bir Akdeniz ülkesi olan Türkiye’de bile henüz bu alandaki eğitime hak ettiği önemin verildiği söylenemez.
Ülkemizde, restaurant işletmek isteyen veya kaplıcanın işletmesinden sorumlu olacak bir kişinin, bu alanda uzmanlaşmasını sağlayacak bir eğitimin varlığından söz etmek henüz pek mümkün değil.
Halbuki yurtdışında kişinin seçtiği bölüme göre bile verilen eğitim farklı. Örneğin, gece kulüp işletmeciliği yapmak isteyen bir kişi ile spor kulübü işletecek bir öğrencinin alacağı dersler aynı değil. Bu yüzden turizm otelcilik ve aşçılık alanında yapmayı düşündüğünüz meslek ile ilgili spesifik bir eğitim almak istiyorsanız yapmanız gereken yurtdışına gitmek olacak.
Üniversitelerde dört sene süren aşçılık lisans programının içinde, yemek pişirme ve pastacılığın yanında, muhasebe, bütçe idaresi, pazarlama, iletişim, kimyasal reaksiyonlar, sağlık önlemleri, gıda bilgisi, fen ve hatta felsefe bile yer alıyor. Özelikle dünya mutfakları öğretilirken o ülkenin tarihi ve insanlarının yaşam felsefeleri de oldukça önem kazanıyor.
Obezite ile savaşta doktorlar ve chef’ler el ele verdi
Amerika’nın en eski, en iddialı tıp fakültelerinden biri olan Tulane Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Amerika’nın en iddialı aşçılık fakültesi olan Johnson and Wales Üniversitesi Aşçılık Fakültesi çığır açacak bir işbirliğine imza attılar.
Artık Tulane Tıp Fakültesi öğrencileri programlarının bir parçası olarak aşçılık dersleri de alacaklar. Amerikan halkının sağlığını korumak için doktorlar ve chef’ler el ele verdiler.
Tıp eğitimi ve aşçılık eğitiminde yeni bir devir açacak olan bu işbirliğinin çıkış noktası Amerika’daki obezite ile savaş. İstatistikler Amerikan halkının yüzde 65’inin kilolu, 1/3’ünün ise obez olduğunu gösteriyor. Tulane Tıp Fakültesi Dekanı Dr. Bejamin Sachs, “Hekimlerin tıp bilgilerinden pratik dersler çıkararak hastalarının daha sağlıklı bir yaşam sürmelerini sağlamaya ihtiyacımız var” diyor.
Amerika’daki obezite ve obeziteye bağlı hastalıklarla baş etmek ve önlemek için kişilerin tercih ettikleri yiyeceklerin ve besin bilgisinin önemini vurgulayan program dahilinde doktorlar, chef’ler ve tıp öğrencileri mutfakta ve klinikte birlikte çalışıyorlar.
Obezite ile savaş kampanyasının bir sonraki adımı da Johnson and Wales Üniversitesi Providence Kampüsü’nde ‘Culinary Nutrition’ alanında master programı başlatmak olacak. Ve Tulane Tıp Fakültesi öğrencilerine bir dönem Providence’ta culinary nutrition dersleri verilecek.
Türkiye’de Obezite
Ne yazık ki Türkiye bu ciddi sağlık sorunun görüldüğü ülkelerin başında geliyor. Yapılan araştırmalar Türkiye’de her 10 kişiden 3’ünün obez olduğunu gösteriyor. Son zamanlarda Sağlık Bakanlığı bu konu için ciddi bir bütçe ayırdı.
Çok yakın bir gelecekte Culinary Nutrition eğitimine ülkemizde de ihtiyaç duyulacağını ve bu dalda eğitim almış profesyonellerin Türkiye’de de aranan bir meslek grubu oluşturacağını düşünüyoruz.
Kariyer olarak aşçılık
Günümüzde sağlıklı beslenme ve gurme tatlar keşfetme gibi sebeplerle yıldızı parlayan mesleklerden biri olan aşçılık, ABD’deki Culinary Medicine uygulamaları ile daha da önem kazandı. Basında her gün çok başarılı girişimlere imza atan ve astronomik maaşlara transfer olan ünlü chef’lerin hikayelerini takip ediyoruz. İşin içine sağlık boyutu da eklendiğinde, belki de aşçılık alanında eğitim almak artık birçok farklı bölüm okumaktan daha cazip hale geliyor.
İnsanlar damak tatlarının yanı sıra, sağlıklı olmak ve kaliteli bir yaşam sürdürebilmek için ne yediklerine önem veriyorlar. Bu da aşçılık eğitimine verilen değeri ve mezuniyet sonrası kariyer imkanlarını olumlu yönde etkiliyor.
İngiliz ve Amerikan üniversitelerine şartlı kabul
Times Higher Education Dünya sıralamasına girmiş 20’den fazla İngiltere üniversitesi var. Bunlardan bazıları 1400’lerde kurulmuş çok köklü kurumlar. Bu üniversiteleri diğerlerinden ayıran en önemli özellik, İngiltere devletinin yükseköğretim için ayırdığı bütçenin yüzde 75’lik kısmını alabilmeleri.
Üniversiteler böylece eğitim ve akademik araştırma fonksiyonlarını fazlasıyla yerine getirebiliyorlar ve hak ettikleri dünya sıralamasına giriyorlar.
Dünya sıralamasına girmiş İngiltere’deki bu üniversiteler, yabancı öğrencilere de kapılarını açabilmek için hazırlık eğitimi (foundation yılı) veren kurumlarla anlaşma yaptı. Anlaşma çerçevesinde, hazırlık eğitimine üniversitenin normal giriş koşullarından daha düşük notlarla ve İngilizce seviyesi ile başlanabiliyor ve hazırlık eğitimini başarıyla bitiren öğrenci, garantili bir şekilde, amaçladığı bölüme geçiş yapabiliyor
Öğrenci okumak istediği bolüme göre bir hazırlık eğitimi alıp, bir yıl süresince o alanda dersler görüyor. İngiltere’deki lisans eğitimi 3 yıl sürdüğü için, Türk öğrenciler hazırlık yılı dahil toplam dört senede çok iddialı ve giriş koşulları güç üniversitelerden mezun olabiliyorlar.
Bu uygulamanın başka bir ilginç noktası ise, hazırlık eğitimini veren okulların ocak başlangıçlarının da olması. Ocak ayında eğitimine başlayan öğrenci, yaz ayları da dahil 8 ay süresince hazırlık eğitimini tamamladıktan sonra, eylül ayında üç yıllık lisans programlarına başlayabiliyor.
Buna benzer bir uygulama Amerikan üniversitelerinde de karsımıza çıkıyor. Üniversitenin kabul için şart koştuğu not ortalaması ve İngilizce yeterlilik kriterlerinin altında kalan öğrenci bir donem ya da daha uzun süre ile hazırlık eğitimine tabii tutulup İngilizce yanında bölüm dersleri de alıyor. Belli not ortalamasını tutturan öğrenci eğitimine o üniversitede devam ediyor.
Şartlı kabul veren ya da direkt kabul alabileceğiniz İngiltere, Amerika ve Avustralya üniversitelerinin yetkilileri ile yüz yüze 2-3 Mart 2013’te İstanbul Hilton Convention Center’da saat 13.00-18.00 saatleri arasında çeşitli konularda seminerler eşliğinde sürecek olan A2 Eğitim fuarında görüşebilirsiniz.
Fuar 5 Mart 2013’te Ankara Sheraton’da, 7 Mart’ta İzmir Hilton’da, 9 Mart’ta Konya Rixos’ta öğrenci ve velilerle okulları buluşturacak.