Güncelleme Tarihi:
İran konusunda bilgi edinmek isteyen insanların büyük bir kısmı ülke hakkında edinmek istediği bilgileri en çok internet üzerinden araştırmayı tercih etmektedir. Bu sebeple internetten konuyla alakalı olarak yapılan paylaşımların doğruluğu ve anlaşılır olmasının önemi çok fazladır.
İran Medeniyeti Nerede Kurulmuştur?
MÖ 3 bin senesinde Güneybatı İran ve Güney Mezopotamya topraklarında yükselen Elam uygarlığı, İran'da tarihi bilinmekte olan ilk siyasal oluşum ve kültür olmakla birlikte İran'ı o dönemin uygarlık merkezi durumuna getirmiştir. Elamlılar, MÖ 3.000-640 tarihleri arasında yaşamış olan ve üç büyük boyun bir araya gelmesiyle kurulmuş durumda olan siyasal bir güç olmuşlardır.
Özellikleri Nelerdir?
- Geçmiş dönemlerde M.Ö 3000′lerden itibaren İran’da medeniyet izlerine rastlanmaktadır.
- İran medeniyetinin temelini arya adındaki kavimler oluşturmuştur.
- İran medeniyetinin temsilcileri olan Med ve Persler bu kavimleri meydana getirir.
- İlk çağlarda, İran’da kurulmuş olan iki büyük devlet Medler ve Persler olarak karşımıza çıkmaktadır.
- Persler’de ülke sartaplığa (illere, eyaletlere) ayrılmış ve her ile satrap adı verilen bir askeri vali atanmıştır.
- Dönemin ilk posta ve istihbarat örgütü de İran’da kurulmuştur.
- Eski İran sanatının en dikkat çekici öneme sahip ürünleri, krallar adına yapılmış olan büyük saraylar ve türbeler olmaktadır.
- Merkez Persepolis'te bulunan saray ve 1. Daryus’a ait olan Zafer Kabartması önemli yapılar arasında yer almaktadır.
- İran’da Zerdüştlük dini yaygın olarak görülmüştür.
- Ticaret, tarım hayvancılıkla ilgilenen İranlılar Ege’den İran’a kadar uzanmakta olan kral yolunu onararak ticareti önemli ölçüde geliştirmişlerdir.
- Persler M.Ö 330 senesinde Makedonya Kralı İskender tarafından ortadan kaldırılmıştır.
- İran dış etkilere karşı kapalı bir coğrafyaya sahip durumdadır.
İran Uygarlığının Felsefeye Etkileri
İran felsefesi ya da başka bir tabirler Fars felsefesi, Doğu felsefesinin bir parçasını oluşturmakta olup, son derece zengin ve eski bir tarihe sahiptir. İran felsefesi'nin kökeni eski İran'da Hint-İran kökleriyle ortaya çıkmış olan ve Zerdüşt öğretilerinden önemli ölçüde etkilenen, felsefi gelenek ve düşünceler dönemine kadar uzanır.
Pers bölgesinde bağımsız bir felsefi düşüncenin ortaya çıkması, M.Ö. 1500’ler de Avesta metinleri vasıtasıyla tarihlemiş durumda olan Hint-İranlılar’dan öğrenilmektedir. Zerdüşt'ün görüşlerinin, Yahudilik ve Orta Platonizm dönemi fikirleri vasıtasıyla, Batı Avrupa kültürlerini de önemli ölçüde etkilemiş olduğu görülür.
İran'ın tarihi boyunca, toplumsal ve siyasi değişimler (Arap ve Moğol istilaları gibi), Hint-İran ya da Zerdüşt kavramsal konularını ele almış durumda olan bir dizi aktif felsefi okul gelişmesine neden olmuştur. Özellikle de Arapların İran'ı fethetmesinin ardından ve İslam'a geçişinin sonrasında, eski İran felsefesi Yunan felsefesinden büyük ölçüde etkilenmiştir.
Felsefe, İran'da geçmişten günümüze kadar popüler bir çalışma konusu oluşturmuştur. Seneler öncesinde Batı tarzı üniversitelerde düzenlemiş olan felsefe, dini seminerlerde önemli bir çalışma alanı oluşturmuştur. Günümüzde İran'da basım ve yayımı yapılmakta olan felsefe kitaplarının sayısı diğer ülkeler ile kıyaslandığı takdirde çok daha fazla sayıdadır.
İran'da felsefenin çeşitliliğini bir eğitim felsefesi profesörü olan Hüsrev Bakıri; "Bugün, İran'daki felsefi düşünce yapısının asıl bölümünü “Molla Sadra” tarafından geliştirilmiş olan ekol oluşturmaktadır. İran’da mevcut durumdaki felsefe anlayışı eski metafizik eğilimiyle tasavvuf ve İslami görüşlerinin bir bileşimidir” şeklinde yorumlamıştır.