Güncelleme Tarihi:
Son veriler gösteriyor ki; Türkiye İngilizce eğitimde yetersiz kalıyor. Uluslararası dil eğitim şirketi EF tarafından hazırlanan İngilizce Yeterlilik Endeksi’ne göre, Türkiye 80 ülke arasında ancak 62’nci sırada yer alabildi. Yaşar Üniversitesi’nde lise öğrencileri için düzenlenen çalıştayda akademisyenler, Türkiye’deki dil öğrenimini nasıl etkili bir hale getirilebileceğini ele aldı. Eğitimciler, internetin sunduğu faydalarla artık yabancı dil öğrenememenin neredeyse imkânsız hale geldiğini savundu.
‘LİSE ÖĞRENCİLERİ İÇİN ETKİLİ YABANCI DİL ÖĞRENİMİ’
Yaşar Üniversitesi tarafından düzenlenen ve Dokuz Eylül Üniversitesi Çocuk Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEÇEM) tarafından desteklenen ‘Lise Öğrencileri için Etkili Yabancı Dil Öğrenimi’ çalıştayına İzmir’de bulunan dört Anadolu lisesinin yabancı dil bölümlerinde eğitim gören 53 öğrenci katıldı.
Yaşar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Çağrı Özköse Bıyık tarafından yürütülen ‘Avrupa’da İngilizce Öğretmenlerinin Mesleki Gelişimlerini Yenilikçi Programlarla Canlandırma’ isimli Marie S. Curie Kariyer Projesi kapsamında bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda yabancı dil öğrenirken yapılan stratejik hataların neler olduğu, lise öğrencilerinin gözünden İngilizce’nin nasıl öğretildiği, yabancı dil öğrenirken kullanılabilecek teknolojik araçlar, kültürel zekânın yabancı dil öğrenim sürecine etkileri gibi dikkat çeken konu başlıkları ele alındı.
‘TÜRKİYE’NİN 80 ÜLKE ARASINDA 62’NCİ OLMASI DÜŞÜNDÜRÜCÜ’
Yaşar Üniversitesi Yenilikçi Öğretme ve Öğrenme Birimi Koordinatörü Dr. Çağrı Özköse Bıyık, EF tarafından hazırlanan İngilizce Yeterlilik Endeksi’ne göre Türkiye’nin 80 ülke arasında 62’nci sırada yer aldığını söyledi. Özbıyık, konuşmasına şöyle devam etti:
“Toplumdaki genel kanının aksine doğuştan gelen bir dil yeteneğini yok ancak her insanda dil öğrenme potansiyeli var. EF tarafından yapılan test, ortalama olarak 26 yaşındakilerin yani gençlerin katıldığı bir test olmasına rağmen Türkiye’nin 62’nci sırada yer alması düşündürücü. Endekste beş farklı yeterlilik bandı var ve Türkiye maalesef 47.79 puanla en düşük yeterlilik kategorisinde yer alıyor. New York Eyalet Üniversitesi Albany Kampüsü’nde yürüttüğüm doktora tez çalışmamda dil yeteneği kavramını sorguladım. Tez çalışmasının sonucunda toplumdaki genel kanının tersine, doğuştan getirilen bir dil yeteneğinden ziyade, dil öğrenme potansiyelinin olduğunu öne sürdüm. Bu potansiyelin ise dil öğrenen kişinin öğrenmeye çalıştığı dili hayatının neresine koyduğuyla alakalı olduğunu, yani dile temas etmek için ne kadar çaba sarf ettiğiyle doğru orantılı olarak geliştirilebileceğini söyledim. Son yıllarda yapılan araştırmalar da hep bu potansiyelin geliştirilmesine vurgu yapıyor. İnternette TED videoları izlemekten tutun çoklu sanal oyunlar oynamaya, İngilizce haber uygulamaları takip etmekten ilgi alanınla ilgili araştırmaları İngilizce yapmaya, paparazi dergileri okumaktan blog tutmaya kadar İngilizce ile teması mümkün olduğunca doğal ortamlarda sağlayan her şey, bu potansiyelin geliştirilmesine katkı sağlıyor.”
‘YABANCI DİLİ YAŞAMINIZIN BİR PARÇASI HALİNE GETİRİN’
DEÇEM Müdür Yardımcısı ve Dokuz Eylül Üniversitesi Yabancı Diller Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Sultan Başaran ise özellikle 1990’lı yıllardan önce yabancı dil öğreniminde oldukça yetersiz imkânların olduğunu ancak pek çok fırsatların sunulduğu internet çağında artık öğrenmenin çok daha kolay bir hale geldiğini belirtti. Başaran, “1990’lı yıllarda internet ve CD yoktu sadece kasetler vardı. Biz İngilizce öğreneceğiz diye ailelerimiz ek bir bütçe ayırmak zorunda kalıyordu. Bizim kuşak için İngilizceyi yaşamın bir parçası haline getirmek zordu. Her şey yapaydı. Ancak artık gençler çok şanslı. Bu yüzden lütfen yabancı dili yaşamın bir parçası haline getirin. Örneğin, yabancı bir filmi veya diziyi önce İngilizce altyazıyla, sonra zamanla altyazısız olarak izlemeye çalışın, İngilizce şarkı dinleyin, İngilizce araştırmalar yapın, telefonlarınızın ve bilgisayarlarınızın dilini İngilizceye çevirin” dedi.
İNGİLİZCE ÖĞRENİMİNDE 10 TEMEL ADIM
Sultan Başaran, İngilizce öğrenmenin 10 temel adımını şöyle sıraladı:
1- Öğrenmek için kesin karar verin.
2- İngilizce öğrenimini bir matematik ya da fen bilimleri dersi gibi düşünmeyin.
3- Program yapın.
4- Düzenli öğrenmeyin.
5- Ezber yapmayın.
6- Cesur olun, gerekirse yanlış yapın.
7- Sesli tekrarlar yapın.
8- Yabancı arkadaşlar edinin.
9- Günlük tutun.
10- Altyazısız filmler izleyin.