Güncelleme Tarihi:
Deyimler geleneksel kültürün en önemli parçalarından biridir. Tıpkı atasözleri gibi deyimler de bir toplumun milli ve kültürel özellikleri hakkında bilgi edinmemizi sağlar.
İngilizce En Çok Kullanılan Deyimler ve Anlamları
1- Fire sale:
Fire ateş, sale ise satış demektir. Fire sale ise elden çıkarmak, zararına satmak manasına gelir.
2- God help you:
En çok kullanılan İngilizce deyimlerden biri olan God help you, Tanrı yardımcın ve koruyucun olsun anlamına gelir.
3- A place of cake:
Bir zorlukla karşılaşan kişi, söz konusu zorluğu çok kısa bir sürede ve kolay bir şekilde halledeceğini söylemek için bu deyimi kullanır. A place of cake, Türkçedeki çocuk oyuncağı deyimi ile eş anlamlıdır.
4- To play for keeps:
Bir mesele hakkında çok ciddi ve kararlı olduğunu göstermek isteyenler tarafından kullanılır. Türkçeye ''şakası olmamak'' şeklinde çevrilebilir.
5- To Lose Heart:
Bu deyimde mecazi anlamda kullanılan Heart kelimesinin gerçek anlamı kalptir. To Lose Heart ise umudunu kaybetmek manasına gelir.
6- Cobbler's children never have shoes:
Cobbler, ayakkabıcı demektir. Deyimin Türkçe karşılığı ise ''Ayakkabıcıların çocukları hiçbir zaman ayakkabı sahibi olamaz''dır. Bizdeki Terzi Kendi Söküğünü Dikemez ile yakın anlamlı olan bu deyim birbirleriyle çelişkili olan durumları anlatmak için kullanılır.
7- An hour of pain is as long as a day of pleasure:
İnsan bir saat boyunca acı çekerse, bir gün boyunca aldığı zevki unutur.
8- Justice delayed is justice denied:
Kişi, haksızlıklara karşı sessiz kalmamalı ve her zaman adil olmalıdır. Çünkü geç kalmış bir adaleti, adalet saymak mümkün değildir.
9- To have eyes in the back:
Arkasında da gözleri olmak, her şeyi en ince ayrıntısına kadar bilmek anlamına gelir.
10- Right as rain:
Memnuniyet bildiren bir deyimdir. ''Hiçbir şikayetim yok, her şey istediğim gibi gidiyor'' demektir.
11- Same old same old:
''Hiçbir şey değişmez, her şey aynı kalır, ne olursa olsun bugün yaşananlar dünkülerin aynısıdır'' manasında kullanılan bir deyimdir.
12- Zero Sum Game:
''Her oyunun bir galibi bir de mağlubu vardır, bir oyunda herkes kazanamaz'' anlamına gelir.
13- An apple in a day, keeps the doctor away
Dilimizdeki ''Güneş girmeyen eve doktor girmez'' deyiminin elmaya uyarlanmış versiyonudur. Günde bir tane elma yiyenin evine doktor gelmez demektir.
14- To be at the helm:
Endişelenen birini rahatlamak için söylenen to be at the helm deyimi ''kontrol bende, her şeyi düzelteceğim'' anlamında kullanılır.
15- To throw a spanner in the works:
Tek bir hata ile her şeyi berbat etmek, ne yapılırsa yapılsın düzeltilmesi mümkün olmayan şeylere yol açmak demektir.
16- All that glitters is not gold.
Işıl ışıl parlayan her şey altın değildir anlamına gelir. ''Her yüze güleni dost sanma'' deyimi ile yakın anlamlıdır.
17- In a flesh:
İngilizce konuşulan birçok ülkede çok sık kullanılan In a flesh deyimi, göz açıp kapayıncaya kadar, bir anda demektir.
18-To live up to:
Bir kişinin tam olarak kendisinden beklendiği gibi davranması, kimseyi hayal kırıklığına uğratmaması anlamına gelir.
19- Ignorance is bliss:
İnsanın her şeyi bilmesi, ona yarardan çok zarar getirir.