Güncelleme Tarihi:
Öğrenilen sesler çoğaldıkça, kafalar daha çok karışmaya başlıyor. Aileler ‘bu çocuk galiba hiç okuyamayacak’ diye endişeleniyor. Ancak çocuğunun kendi gelişimine göre sürecin mantığını kavrayıp eski zamanların tabiriyle “okumayı söktüğü” gün geldiğinde bütün düğümler çözülüyor. O güne kadar çocuk kadar anne ve babalar da zorlanıyor. Süreçte aslında iki taraf da yoruluyor ama uzmanlar farklı duygular arasında gidip gelen aileleri sakin olmaları konusunda uyarıyor.
SÜREÇ DOĞRU YÖNETİLMEZSE KAYGI ARTIYOR
İlk okuma yazma sürecinin öğrenciler için çok çaba sarfetmeleri gereken bir dönem olduğundan, çocuklar ve veliler için zorlayıcı olabildiğini belirten İlkokul birinci sınıf öğretmeni ve eğitim danışmanı Tuğçe Tat, “Özellikle ilk başlarda çocuklar sesleri çıkarmada, birleştirmede ve yazmada güçlük çekiyor. Bu sürecin ebeveynler tarafından doğru yönetilmemesi çocuklarda başarısızlık hissi, özgüven eksikliği, okula karşı olumsuz tavır geliştirme problemlerini de getiriyor. Öncelikle okuma yazma disiplin ve sabır işidir. Bu sürecin 5-6 ayda tamamlandığı düşünüldüğünde onlara zaman tanımak kaygıyı azaltacaktır“dedi.
UYUM SÜRECİ HALA DEVAM EDİYOR
Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Vesile Alkan ise birinci sınıf öğrencileri ve velilerin durumu ile ilgili olarak şunları söyledi:
BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİSİ PATLAMIŞ MISIR GİBİDİR
Lale Belgerden - Emekli sınıf öğretmeni: “41 yıllık emekli öğretmenim. Yüzlerce öğrencim oldu. Dolayısıyla müfredat ya da öğrenme yöntemleri değişse de çok rahat ifade edebilirim ki okuma-yazma öğrenmek her zaman bir süreçtir. Aileler için bir dönem gibi görünebilir. Ancak her çocuğun kendi gelişimi içerisinde bu süreci geçirmesine izin vermek en güzel seçenektir. İlkokul birinci sınıf öğrencisi mısır patlağı gibidir. Hiç okumayacakmış gibi gözüken bir çocuk zamanı geldiğinde patlamış mısır gibi patlayarak, okuma yazma öğrenir. İçindeki cevheri de ondan sonra görürsünüz. Bu süreçte ailelere sakin kalmalarını ve sağ duyu ile çocuklarını dinlemeyi tavsiye edebilirim.”
İLK YARI YILIN SONUNDA SÜREÇ TAMAMLANIYOR
Prof. Dr. Erten Gökçe - Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Temel Eğitim Bölüm Başkanı: 2024 Türkçe Öğretim Programında, öğrencilerin okuma ve yazma becerilerinin temelleri oluşturulurken aynı zamanda zihinsel, duyuşsal, sosyal, bedensel ve dil gelişimleri de önemseniyor. Çocukların bütüncül olarak gelişimi amaçlanıyor. Böylece okuma yazmayı öğrenirken hem çocukların tüm yönlerdeki gelişimi destekleniyor hem de çocuklar hayata hazırlanıyor. İlk okuma yazma öğretim süreci ortalama ilk yarı yılın sonuna kadar tamamlanıyor.
VELİLER NELER YAŞIYOR?
İNANMAYACAKINIZ AMA ÖĞRENİYORLAR
Başak Kolcuer: 3 çocuk annesiyim. Şu an en küçük oğlum birinci sınıfa başladı. Hepsinde aynı hikayeyi başa sarıyorum aslında. Bu yıl da an, na gibi sesleri tekrarlayarak başladık. Deneyimli bir anne olarak aslında tüm annelere seslenmek istiyorum: İnanmayacaksınız ama öğreniyorlar... Bir gün bakacaksınız ki çocuğunuz deftere yazmaya, şakır şakır okumaya başlamış.
SİREN GİBİ TEKRAR YAPIYOR
Ayşe Akın Dönmez: Şu sıralar en keyifli aktivitem oğlumla okuma tekrarı yapmak. Anten ve tente seslerinin neden farklı olduğunu onunla beraber anlamaya çalışıyorum. Sürekli nane nane nane nane diye polis sireni tonuyla heceleri tekrarlıyor. ‘Neden siren gibi’ deyince de ‘sen sık tekrar yap dedin ya tekrar edince böyle oluyor’ diyor.