İlahiyat mezunları öğretmen olarak atanmak istiyor

Birçok imzacısının bulunduğu farklı dilekçelerde, Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu’nun 15 Kasım 2017 tarihli tebliğiyle ‘Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi’ dersine atanacak alanların arasından İlahiyat Fakültesi’ni kaldırılmasının büyük mağduriyetler getirdiği bildirildi.

Tebliğde İlahiyat Fakültesi mezunlarının girebileceği dersler için bir açıklamaya yer verilmediği belirtilen dilekçelerde, “Alınan eğitim açısından farklı olmadıkları gerekçesiyle, Din Kültür ve Ahlak Bilgisi (DKAB) bölümü ilahiyata bağlanmış ve yıllardır ilahiyat mezunlarından formasyon sahipleri de din derslerine atanmıştır. Bu gerekçelerle hedeflerini Din Kültür ve Ahlak Bilgisi öğretmenliği olarak belirleyip ilahiyat fakültesine başlayan ve bitiren, formasyon ve Öğretmenlik Alan Bilgisi puanı sahibi 30 bini aşkın ilahiyat öğrencilerinin şimdiki durumu ne olacak?” soruları yöneltildi. Dilekçelerde, şu ifadelere yer verildi:
“Bölümlerinin kapanmasıyla bugün atama bekleyen 5 bin civarındaki Din Kültür ve Ahlak Bilgisi mezunlarının, iki-üç atamayla bitirildikten sonra önceliğin diğer alanlara geçmesi çözüm değildir. Yeni bir hayat düzeni kuracak ve dinamik yapısını öğretmenlikte kullanmak isteyen binlerce genç kitle aylarca belki 3-4 yıl boyunca İmam Hatip Liselerine verilen 300-500 kontenjan ile mağdur edilmemelidir. Diyanetin de uzun zamandır alım yapmaması ve yapmayacağı yönünde de açıklamalar vardır. İmam Hatip Lisesi meslek derslerine atanmayı yeterli bulmuyoruz.

İmam Hatip Ortaokulundaki Kur’an-ı Kerim, Hz. Muhammed’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler derslerinin İlahiyat Fakültesi mezunlarına verilmesini uygun buluyoruz. İmam Hatip liseleri haricindeki liselerdeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine de İlahiyat Fakültesi mezunlarının da atanabilmesini daha adil buluyoruz. Arapça dersine İlahiyat Fakültesi mezunlarının da atanmasını talep ediyoruz.”

Bu derslere İlahiyat Fakültesi mezunlarının atanmasının tamamen engellenmesinin İlahiyat Fakültesine has bir zulüm olduğu iddia edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
“Aksi iddia edilebilecek olsaydı İlahiyat Fakültesi yanında; İslami İlimler Fakültesi, İlahiyat Bilimleri Fakültesi, Dini İlimler Fakültesi, Uluslararası İslam ve Din Fakültesi gibi İlahiyat Fakültesi ile aynı müfredata sahip, formasyon belgesiyle Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliğine hak kazanan ilgili bölüm mezunları da aynı yaptırımla karşılaşırdı. Ayrıca İlahiyat fakültelerinin, yeni düzenlemelerle formasyon derslerini lisans sürecinde almaya başlamışken, Talim Terbiye Kurulunun aldığı çelişkili kararı gerekçelendiremiyoruz.

Formasyonu ve puanı olan binlerce adayın sürekli ve ansızın değişip duran sistemin yeni mağdur kitlesi yapılmaması için siz değerli yetkililerimizin ellerinden geleni yapacağına gönülden inanıyoruz. Öğretmenlik için tüm branşların istihdamını ve ihtiyacını sağlayacak kontenjanların sağlanmasını da talep ediyoruz.”