Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2024 11:52
Osmanlı döneminde 19’uncu yüzyılda; eğitimde modernleşme adımlarının ilk atıldığı yerlerden biri Sultan II.Abdülhamit tarafından yaptırılan ilkokullar yani ‘iptidai mektepler’. İlk defa karma eğitimin uygulandığı sayıları çok az olmakla beraber kadın öğretmenlerin de ders anlattığı, modern eğitim anlayışını benimseyen bu okullar milli eğitim tarihinde önemli bir yere sahip. Bunlardan biri olan ve İzmir’in Torbalı ilçesinde bulunan okul, bugün hala varlığını koruyarak tarihe ışık tutuyor.
İzmir’in çevre ilçelerinden Torbalı’nın eğitim dünyasında önemli bir yeri bulunuyor. Sultan II. Abdülhamit stratejik nokta olarak gördüğü bölgede 19 çiftliği kendi adına satın alıyor ve bölgede 17 tane okul yaptırıyor. Bu okullardan 3’ü bugün hala ayakta. Ziyaret ettiğimiz ve Yeniköy’de bulunan okul 1890’larda inşa edilmiş ve 1940’lara kadar eğitim verş. Kızlı erkekli binlerce öğrenci eğitim hayatına burada adım atmış. Binada bir öğretmenler odası, bir küçük ve bir de büyük olmak üzere 2 sınıf bulunuyor. Binanın alt katı, o dönem okula gelir olması için dükkân olarak kullanılmış. Kent arşivinde 1896 yılına ait ve okulun sokağa bakan dış cephesinde öğrencilerle birlikte çekilmiş bir resim bulunuyor. Okul şu anda köy meydanında yer alıyor ve kullanılmıyor. Ancak köy halkı faaliyete geçmesi için girişimlerde bulunuyor.
STRATEJİK TOPRAKLARI SATIN ALDIOkulların ardındaki hikâyeyi bir dönem Yeniköy’de öğretmen olan ve eski binalar hakkında araştırmalar yapan tarih öğretmeni
Dr. Yasin Kayış anlatıyor:
“İzmir- Aydın demiryolu yapıldıktan sonra bölge çok değerleniyor. İngiltere o dönemde pamuk ürününe ihtiyaç duyuyor. Ancak ABD iç savaşı nedeniyle İngiltere’ye pamuk az gelmeye başlıyor. İşte bu yüzden Küçük ve Büyük Menderes ovalarıa İngiliz tüccarların ilgisi artıyor. Bölgeye ucuz pamuk tohumu dağıtıyorlar. Sonraki aşamada bu bölgeden toprak satın almak istiyorlar. O zaman yabancılara toprak satışı serbest. Ancak Sultan II. Abdülhamit bundan rahatsız oluyor. Yasal olarak bunu engelleyemediği için stratejik bölgelerden kendi adına büyük araziler satın alıyor. Bu hareketi yapmasının nedeni ise olası bir düşman işgali durumunda şahıs arazilerine el konulamayacak olması.
SIRA, TAHTA, ÖĞRETMEN
Torbalı bölgesinde de 19 köyü satın aldıktan sonra halkı üretime teşvik edecek adımlar atıyor. Köylere cami, mektep, bazılarına da çeşme ve süs havuzu yaptırıyor. Tam da bu dönemde Osmanlı Devleti’nde klasik ilkokul sistemi olarak bilinen sıbyan mektepleri devlet tarafından ‘iptidai mektep’ adı verilen ilkokullara dönüşüyor. Padişah da köylerde iptidai mektepler yaptırıyor. Bu okulların farkı da sıra ve tahtaların kullanılmasının ders programına teneffüs saatinin konulmasının yanı sıra hoca efendiler yerine öğretmenlerin derse girmesi. Padişah bu bölgeye 17 tane mektep yaptırıyor. Bu okulların temel farklarından biri de karma eğitim yapmaları. Karma eğitim normalde o dönemde çok yaygın değil. Kızlar ve erkekler için ayrı ayrı ilkokullar oluyor. Ancak o zamanın mevzuatına göre; eğer bir köyde yeterince öğrenci yoksa kız ve erkek çocuklar birlikte ders görebiliyor. Dolayısıyla ülkede karma eğitimin ilk uygulandığı yerlerden biri bu okul.
ÖĞRETMENİN DEĞERİ ORTAYA ÇIKIYOR19 çiftliğin merkezi Torbalı’da bulunan Tepeköy. Burada bir de müfettiş odası bulunuyor. 17 okulda 1896 yılında 420 öğrenci, 1908 yılında ise 620 öğrenci eğitim almış. Binlerce çocuğun bu okullarda okuduğunu söyleyebiliriz. Hatta pamuk toplama gibi işlerde çalıştırılmak üzere Batı Anadolu’ya getirilen ve sonrasında burada yaşamaya devam eden Afro-Türkler’in de bu okullarda eğitim aldığını biliyoruz.
O dönem için başka bir modern gelişme de öğretmenler açısından oluyor. 1901 yılına ait kayıtlarda Sıdıka Hanım isimli bir kadın öğretmenin adına rastladık. Tepeköy’deki iptidai mektepte kız öğrencilere ders veriyor. O dönem öğretmen yetiştirmek açısından sıkıntı yaşanıyor. Kayıtlarda cami hocalarının ders vermeye devam ettiğini de gördük. İmamları kurslara göndermişler. Ancak sadece bilgi sahibi olmanın değil öğretmeyi de bilmenin gerekliliği anlaşıldıkça öğretmen ihtiyacı ve değeri artmış. Okulda dini dersler var. Ancak üç yıllık eğitim boyunca okuma, cebir ve el işi gibi dersler de veriliyor. Bir de bazı kayıtlarda düzenlenen törenlerde kız çocuklarının kürsüye çıkarıldıklarını görüyoruz. Yani kız çocuklarının eğitimi Osmanlının son döneminde de gündemdeydi diyebiliriz.”