Güncelleme Tarihi:
Hukuk fakültesi öğrencilerini meslek hayatına hazırlamak ve vatandaşların adalete erişimini kolaylaştırma amacıyla Adalet Bakanlığı ile Türkiye'deki 13 üniversite arasında "Hukuk Klinikleri Protokolü" imzalandı.
Ankara Hakimevi’nde gerçekleştirilen imza töreninde konuşan Uçar, toplumda adaleti sağlamayı hedeflediklerini, bunun için iyi hukukçular yetiştirmeyi görev edindiklerini söyledi. Bilgi, birikim, donanım ve tecrübenin vazgeçilmez olduğunu belirten Uçar, "Uygulama noktasına geldiğimiz zaman bilgi, birikim, donanım kadar karakter, duruş, halka ilişkiler, adaleti tesis etmedeki arayış ve kendini geliştirme arzusu da önemli" dedi.
Uçar, hukuk fakültesi öğrencilerinin "hukuk klinikleri" sayesinde teorik eğitim yanında pratik eğitimi de alabileceklerini, tıp fakültesi öğrencileri gibi henüz öğrenciyken uygulamalı eğitimle mesleğe adım atabileceklerini anlattı.
Çocuklarından birinin tıp fakültesinde, diğerinin ise hukuk fakültesinde eğitim gördüğünü belirten Uçar, "Hukuk eğitiminde sınıflarımız çok kalabalık. Tıp fakültesinde küçük gruplarla eğitim yapıyorlar. 5’inci sınıfta hastanede oluyorlar ve 6’nci sınıfta bir hekim gibi tamamen hastanedeler. Bizse çocuklarımızı kitabi olarak mezun ettikten sonra hiçbir pratiği olmadan ezberci yöntemlerle sınava alıyoruz, kazanıyor, akademide pratikle alakalı ne verebilirsek veriyoruz, ondan sonra sahaya, uygulamaya gidiyor" diye konuştu.
Uçar, "hukuk klinikleri"nin ezberci yönteme son vermesi açısından büyük bir açığı kapatacağını beblirterek, şunları söyledi:
"Üniversitelerimiz tabii ki hukuk eğitiminin daha kaliteli hale gelmesi için bir şeyler yapıyorlar, yapacaklar ancak bu kadar kalabalık sınıflarda eğitim olmalı mı, bu da siyasetçilerin, hükümetin, devletin, hepimizin sorunu. Çünkü hukuk eğitimi, tıp kadar önemli. Tıpta yanlış teşhisle kişiyi öldürebilirsiniz ama hukukta da yanlış bir karar verirseniz kişinin hayatını karartırsınız.
Klinik eğitimine ne kadar çok öğrenci katılabilirse daha fazla amacına ulaşacaktır. Uygulamada ortaya çıkan boşluğu şu anda kliniklerle doldurmaya çalışıyoruz. Biz teoriyle pratiği bir araya getirerek iyi bir hukukçu yetiştirmenin derdindeyiz.”
"Amaç öğrencilerin gerçek sorunlarla yüz yüze gelmesi"
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş de protokol imzalayan üniversiteleri temsilen yaptığı konuşmada, bakanlığın üniversitelerle yaptığı çalışmaların akademi dünyasını heyecanlandırdığını söyledi.
Bakanlığın "yargı reformu stratejisi"nin Avrupa Birliği entegrasyonundan öte, çağdaş hukukla birlikte olma, çağdaş hukuka ulaşma yarışında önemli bir adım olduğunu dile getiren İbiş, vatandaşların adalete ulaşımını güçlendirme konusunda da hukuk kliniklerinin öne çıktığını belirtti.
"Dünyada pek çok ülkede uygulanan bu sistem, ülkemizde de başarıyla uygulamaya girdi." diyen İbiş, şöyle konuştu:
"Elbette bununla sadece bir eğitim öğretim modeli ortaya konulmuyor. Hukuk klinikleri uygulamasının, insanların hukuktan etkin yararlanması, hukuk fakültelerinin toplumla buluşmasının önünün açılması, üniversite, halk ve hukuk sisteminin birlikte hareket etmesi ve bunun ötesinde öğrencilerin gerçek sorunlarla yüz yüze gelmesi, donanımlı hukukçuların yetişmesi gibi çok ulvi amaçları var.
Biz, bütün akademi dünyası, hukukun üstünlüğüne inanan anlayışa sahibiz. Hepimiz hukukun üstün olduğu, çağdaş demokrat bir ülkede yaşama arzusundayız. Hepimiz hukukun daha etkin, daha hızlı, daha adil uygulamasının olduğu bir ülke, Türkiye Cumhuriyeti hayalindeyiz. Biz, üniversiteler olarak her türlü desteği vermeye hazırız. Üniversiteler toplumun, halkın malıdır. Halka kapıları açıktır. İster devlet üniversitesi olsun ister vakıf üniversitesi, hepimizin amacı budur.
Adalet Bakanlığımızla güçlü, verimli ilişkiler kurduk. Daha fazlasını da bizden isteyebilirsiniz. Daha fazlasını da yapmaya hazırız."
Konuşmaların ardından, Akdeniz, Ankara, Anadolu, Başkent, Çukurova, Dokuz Eylül, İstanbul, İstanbul Bilgi, İstanbul Şehir, Karadeniz Teknik, Selçuk ve Yıldırım Beyazıt üniversiteleri ile Bakanlık arasında protokol imzalandı.