Hukuk Profesörü Necmi Yüzbaşıoğlu’ndan meslek tüyoları

Mesleğinizin zorlukları neler?
- Türkiye’de hukuk konusunda problemler yaşanıyor. Bu, vatandaşlarla birlikte en çok hukukçuları etkiliyor. Aynı zamanda son yıllarda birçok üniversitede hukuk fakültesi açıldı. Eğitim kalitesi düşüyor. Yeterli, nitelikli akademisyen bulmak da kolay değil. Yeni kurulan üniversiteler düşük maliyetli olduğundan hemen hukuk fakültesi açıyor. Mezun sayısı son yıllarda çok arttı. Bu nedenle yeni mezunlar istihdamda sıkıntılarla karşılaşabiliyor.

- En keyifli yanları neler?
İki meslek alanı her zaman var olacak: Tıp ve hukuk. Bunlara bir köye de gitseniz, ihtiyacınız olacak. İstihdam alanı çok geniş. Sadece avukat, savcı veya hakim değil, mülkiye gibi birçok alanda da hukukçuları görürsünüz. Ayrıca Türkiye’de hukukçu saygı görür. Bu, hukuku keyifli bir hale getiriyor.

Eğitim süreci nasıl?
- Hukuk fakültesindeki eğitimin ardından avukat olmak istiyorsanız, staj var. Bunu tamamladığınızda barolar birliğine başvurarak ruhsatınızı alabiliyorsunuz. Hakim ve savcılık için Adalet Bakanlığı belli dönemlerde sınavlar açıyor. Burada iyi performans gösterenler hakim veya savcı olarak belli bir staj döneminin ardından çalışmaya başlayabiliyor. Dışişleri ve kamu yönetimi gibi alanlarda çalışan birçok hukuk mezunu da bulunuyor.

Bu bölümü seçmek isteyen adaylara neler önerirsiniz?
- Kendinizi iyi yetiştirin. Bir hukukçu için olmazsa olmaz özellik, okumayı sevmek. Okumayı sevmiyorsanız, hukukta kendinizi yenilemediğiniz için kaybolursunuz. Çünkü hukukta yasalar, uygulamalar sürekli değişiyor, takip etmek zorundasınız. 21’inci yüzyıldayız. Artık hukuk fakültemize gelen gençler dünya vatandaşı. İngilizce’yi kesinlikle bilmelisiniz. Üniversiteye kadar bunu öğrenemediyseniz, lisansta derslerle birlikte İngilizce’ye odaklanın. Bugün bilişim, çevre ve enerji hukukundan bahsediliyor. Belli alanlarda uzmanlaşın. Fakat hukukun temeline hakim, iyi bir hukukçu olmaya da gayret edin.