Hokka Nedir Ve Ne İşe Yarar? Hokka Nasıl Bulunmuştur

Güncelleme Tarihi:

Hokka Nedir Ve Ne İşe Yarar Hokka Nasıl Bulunmuştur
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2022 15:37

Arapça'da "küçük kutu" anlamına gelen hokka kelimesi, sıkça mürekkep koymaya yarayan çanak şeklindeki kaplar için kullanılır. Ressamların porselen kaplar içinde ezdikleri boyalara yağ katmak için kullandıkları tenekeden küçük kaplara da hokka ismi verilir. Mürekkep hokkası karşılığında devat, furza, mihbere kelimeleri de kullanılıyor. Hokka nedir ve ne işe yarar sizler için derledik.

Haberin Devamı

 Hokka kelimesi, dilimizde çok sık kullanılan ve çok sık duyduğumuz kelimeler arasında yer alır. Bu kelimenin anlamı, günümüzde TDK sözlüğünde sıkça aranıyor. 

 Hokka Nedir ve Ne İşe Yarar?

 Hokka, içine mürekkep, boya, macun gibi ürünler konan küçük yuvarlak bir malzemedir. Hokka kelimesi, Arapça bir kelime olup "küçük kutu" anlamına gelir. İçine konan maddelere göre ise farklı bir ad alır. "Macun hokkası, mürekkeb hokkası, boya hokkası" gibi isimlerle de karşımıza çıkar. Ama genellikle de mürekkep için kullanılır. 

 Eskiden kültürlü ve okur yazar olan insanlar yazı yazmak için yanlarında sürekli is mürekkebi, kamış kalem ve bunun muhafazası için de mutlaka mürekkep hokkası bulunduruyorlardı. Bunu ise, günlük hayatlarından bir parça olarak sayarlardı. Hokkalar, çok kıymetli olan Çin gülabdanları (gül suyu mahfazası)’nın ince olan beyaz kısmı kırılarak alt tarafından yapılırdı. Bu hokkaların, ağzını, boğaz kısmını, dip taraflarını gümüş, altın ve kıymetli porselenlerle süslerlerdi. Bunlar için de sanat değeri çok yüksek olanlar da bulunuyordu. 

Haberin Devamı

 Madeni hokkalar, içine kamış kalemlerin konulduğu kalemden ya da kubur adı verilen silindir şeklindeki kutuların dibine vida ile bağlanarak ve prizmatik bir şekilde dip tarafı çıkıntılı olarak tutturulurdu. Kalemdanlı olan bu hokkalara ise, divit ya da devat adı verilirdi. 

 Hokka Nasıl Bulunmuştur? 

 Osmanlılarda hat sanatına ve yazıya çok önem verilmiyor. Kanuni devri hattatlarından şeyh Hamdullah’ın talebesi olan Mahmud-i Defteri, İstanbul’da kendi adı ile anılan Defterdar semtinde yazıya olan sevgisinden dolayı yaptırdığı caminin minaresine ise, hokka kalem şeklinde bir alem koydurmuştur. Hokkalara mürekkep doğrudan konmaz. Eğer konursa da, hokkaya batırılan kamış kalem, mürekkebi tamamen alır. 

 Yazı yazarken de mürekkebi kağıda akıtır. Bu nedenle de hokkanın içine mürekkep konmadan önce, lıka adı verilen ham ipekten bir miktar alınır. Su ile temizlenerek suyu sıkıldıktan sonra da hokkaya konurdu. Mürekkep ise, bunun üzerine dökülür. Lıka, mürekkebi de sünger gibi emer ve mürekkebin akmasını önlerdi. Kamış kalem, lıka içine hafif bir şekilde bastırılınca, gerektiği kadar mürekkebi kaleme bulaştırır ve rahat bir şekilde kalemin yazmasını sağlardı.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!