Güncelleme Tarihi:
Hititlerin Hint-Avrupa kökenli oldukları düşünülür. Hakkında en çok araştırma yapılan medeniyetlerden biridir. Yazımızda Hitit Medeniyeti ile ilgili tüm bilgiler yer almaktadır.
Hititler Kimdir ve Nerede Kuruldu?
Hititlerin Anadolu'ya gelirken Kafkasya'dan geçerek Çanakkale Boğazı üzerinden geldikleri ve Karadeniz tarafından geldikleri ile ilgili bazı söylentiler vardır. Fakat en çok inanılan görüş Kafkasya üzerinden gelmiş oldukları yönünde olandır.
Hitit Devletinin ilk kralı Kuşşara kralı olan Pithana oldu. Kuşşara da yerleştikleri ilk yer olarak bilinir. Pithana öldükten sonra yerine geçen Anitta başkenti Kaniş yapmıştır. Anita Hatti Devletinin başkenti olan Hattuşu'da çok fazla hazine olduğunu düşünerek kuşatmış ve fethetmiştir. Fakat şehirde düşündüğü kadar altın olmadığı görünce çok sinirlenip tüm şehri ateşe vermiştir.
Sonrasında ise Anitta'nın soyundan olan bir torun burayı alıp Hitit Devletinin de başkenti yapmıştır. Bu torun kendisi de Hattuşili adını aldı. Hattuşi kalıntıları UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde bulunmaktadır.
Hitit halkı yerli halkın ekonomisinden ve kültüründen çok etkilenmiştir ve zamanla da asimile olmuşlardır. Asurlular Anadolu'dan çıkmak zorunda kaldığı için devlet idaresi de Hititlere geçmiştir. Buradaki halk ile kaynaşıp Hitit Devletini inşa etmişlerdir. Hitit Devletinin kurucusu ise Labarna olmuştur. Labarna devletin başkentini de Hattuşa yapmıştır.
Hititler Neyi Buldu?
Hititler sanat alanında oldukça gelişmiş bir topluluktu. Hattuşaş'ta en büyük açı hava tapınağı olması ile ün kazanan Yazılıkaya tapınağı da bulunur. Bu tapınak doğal yolla oluşmuş olan bir kaya üzerinde yapılmıştır. Tapınağın iki adet galerisi de vardır.
Hititçe Hint-Avrupa dil ailesinde bulunur. Bu aileye mensup bilinen en eski dil Hititçe'dir. Hititler başta çivi yazısı olmak üzere bunun yanında hiyeroglif yazısı da kullanırlardı. Bu iki yazı türüde hece biçimi şeklindeydi. Bu yazıların ikisi de Babil yazısından türetilmiş olan yazılardı.
Çivi yazıları çoğu zaman kil tabletler üzerine yazılırdı. Ancak tunç ile üzerinde bal mumu bulunan ahşaplar da çivi yazısı yazmak için kullanılmaktaydı. Çivi yazısı yazılan tabletlerin yazı yazılan kısımları düz bir şekildeyken arka kısımları hafif dış bükey bir şekildeydi. Sadece Hattuşaş da
30 bin üzerinde çivi yazısı yazılmış kil tablet bulunmuştur.
Hititler Başkenti ve Tarihi Hakkında Bilgi
Hattuşa M.Ö. 17. yüzyıla gelindiği zaman dönemin kralı olan Hattuşili tarafından başkent yapılmıştır. Kral Hattuşili kurduğu ülkede birliği sağlamış daha sonra diğer ülkelere de akınlar düzenlemiştir. Böylelikle kendinden sonraki krallara da yol göstermiştir.
Hattuşili Mezopotamya'da bulunan ticaret yollarının kontrollerini ele geçirmiştir. Daha sonra Hitit orduları Babil'e kadar gelmiş ve Hammurabi hanedanlığını da yıkmıştır.
Hititliler çok tanrılı olan bir din anlayışı benimsediler. Panteon da pek çok tanrı ile tanrıça bulunurdu. Bu tanrıların çoğunluğu ise kavimlerden alınan tanrılar idi. Hititlerin tanrıları aynı insan gibiydiler. Hem dış görünüşleri hem de ruh durumları insanlara çok benzerdi. İnsan gibi yer ve içerler. Bunun yanında insan gibi de hareket ederlerdi.
Baş Tanrının ise Hitit yazıtlarında Gök Tanrı olduğu yazmaktadır. Tanrının hiyeroglif işareti ise ortadan ikiye bölünmüş olan bir elips şeklindedir. Gök Tanrının en büyük sembolünü de boğa oluşturur. Orta Bronz Çağda Boğa'nın kendisi de tanrı olarak görülmekteydi. Hititlerde ise hayvan görünümlü tanrılara değil insana benzeyen tanrılara inanılırdı. Hititlerde fırtına tanrısı da bulunurdu. Bu tanrının eşi ise Güneş tanrısıydı