Hidrojen bağı nedir, özellikleri ve örnekleri nelerdir? Hidrojen bağı sayısı nasıl bulunur

Farklı moleküllerin çeşitli kimyasal işlemle bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkan çok kuvvetli bir bağdır.

 Hidrojen Bağı Nedir?

 Bir molekül azot ve oksijen ile birlikte flor şeklinde bulunan elektronegatif ülkeye bağlı hidrojenin kısmi bir şekilde artı yükle bağlanması ve başka molekül elektronegatif atom ile yapılan kuvvetli bağa da hidrojen bağı adı verilir. Aynı zamanda aynı molekülün iki parçası arasında var olabilme özelliği bulunur. Bunlar içinde nükleik asitler ve proteinler de yer alır.

 Hidrojen Bağı Özellikleri ve Örnekleri Nelerdir?

 Hidrojen bağı bakımından pek çok farklı örnek ele alınabilir. Özellikle de bu örnekler ilköğretimden başlamak üzere pek çok kişinin bildiği çeşitli unsurlar arasında yer alır.

Su ( H2O ) = Hidrojen bağının en iyi örnekleri arasında su yer alır.

Amonyak ( NH3 ) = Bir molekülün hidrojen, hidrojen ile birlikte diğer molekülü azotu arasında meydana gelen çok kuvvetli bir bağdır.

Kloroform ( CHCl3 ) = Bir molekülün hidrojeni ile birlikte başka bir molekülün karbonu arasında etkili bir bağ oluşur.

Hidrojen Bağı Sayısı Nasıl Bulunur?

 Genellikle Biyoloji ve Fen Bilimleri alanı ile ilgili olan ve derslerin içeriklerinde incelenen hidrojen bağı sayısı, bilinmesi gereken çok önemli bir bağ sayısıdır. Özellikle de sayısal bilimlerle ilgi duyan, yakından ilgilenen ve ileride meslek olarak biyoloji ya da fen dallarında ilerlemek isteyen kişiler için hidrojen, çok önemli ve kesinlikle içeriği araştırılması gereken bir bağ çeşididir. Bir molekül olarak görev yapan hidrojen, içinde azot, flor, oksijen gibi atomları bulundurur. Bu atomlar parçalandığında ve incelendiğinde ortaya çok güçlü bağlar çıkar. Bu bağlar ise, canlılarda bulunan bağlar arasında yer alır. Canlıların nasıl bir moleküler yapıya sahip olduğunu gösterir.

 Çok önemli alanlardan biri olarak bilinen hidrojen aynı zamanda elektro negatifliği de oldukça yüksek olan bir bağdır. Aynı zamanda kuvvet bileşimi olarak da bilinir. Negatif yüklü atomların pozitif yüklü atomlarla etkileşime girmesi sonucunda tüm incelemeler, hidrojen sayısına bağlı bir şekilde yapılır. Kaynatma ya da eritme gibi deneylerle, bu sayı kolay bir şekilde bulunabilir. Hidrojen içeriğinde yer alan azot, oksijen ve flor gibi bileşenlerin sayısı ortaya çıkar. Bu da toplam bağ sayısını bize vermiş olur.

 Hidrojen bağı sayısının öğrenilmesi gerektiği zaman, tahlil ya da deney yapar gibi en ince tekniklerin dikkatlice kullanılması gerekir. Bu teknikler, okullarda Biyoloji ve Fen Bilimleri dersleri kapsamında ve laboratuvar ortamlarda yapılır. Hidrojen, ısıtıldığından hatta yoğun bir şekilde kaynama başladığı için içindeki bileşenler de kendisini salar. Bu sayede de ayrışmaya başlar ve sayısı toplam olarak görülür.

 DNA molekülü, şeklinde de bilinen hidrojen bağları ile yapılan deneyler sonucunda sitozin bazlarına, adenin, guanin bazlarına, timin bazlarına bağlı olan sayılar da ortaya çıkar. Adenin ve timin bazları içinde 2 adet hidrojen bağı bulunuyor. Sitozin ve Guanin bazları içinde de 3 hidrojen bağı bulunuyor. Bu bağlar da ayrıştığı zaman toplam baz sayısına göre tek tek sayılar ortaya çıkar. DNA molekülünde bulunan hidrojen bağı sayısı, elde edilen verilere ve kişiden kişiye göre değişkenlik gösterir. Her canlının yapısı ve baz sayısı da birbirinden oldukça farklıdır.