Güncelleme Tarihi:
Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan ise, “Adil olmaz, doğru da olmaz. Bir çocuk onlarca sınava girmek zorunda kalır. Çocuklar mahvolur” diye konuştu.
Okul türlerinin azaltılacağını söyleyen Avcı, “Sosyal bilimler liseleri kapatılmayacak. Ama genel lise kavramı önümüzden yıldan itibaren kalmayacak. Nüfusu az olan yerlerde çok programlı liseler oluşturulurken, Anadolu liseleri açılmayacak” dedi.
Öğrencileri SBS’den kurtarmak için çalıştıklarını belirten Bakan Avcı, şöyle devam etti: Çocukların yeteneklerine göre ayrılacağı bir sistem düşünüyoruz. Adrese göre yerleştirmeler de yapabiliriz. Bazı okullar kendileri sınavlarını da yapabilecek. Önümüzdeki yıllarda üniversiteler bile kendi sınavlarını yapabilecek. Ama şu anda genel bir sınav, olmayacak diyemem.”
Avcı şunları söyledi:
“Okul türlerinin azaltılacağı doğru. Programlar çoğaltılacak. Eğitim çeşitlenecek. Okul türlerini azaltmaya yönelik çalışmalarımız var ama sosyal bilimler liseleri kapatılmayacak. Bu okullar başlangıçtaki niyetlere uygun çalışıyorlar devam edecekler. Genel lise kavramı önümüzdeki yıldan itibaren kalmayacak. Ama nüfusu az olan yerlerde çok programlı liseler olacak. Küçük yerlerde Anadolu lisesi yer almayacak. Nüfusa yerleşkeye göre şekillenecek. Meslek liseler, imam hatip okulları devam ediyor”
Sınavsız sistemin nasıl işleyeceğine yönelik olarak da Bakan Avcı şunları söyledi:
“Öğrencileri SBS’den kurtarmak için çalışıyoruz. Bu geçişleri müfredata bağımlı hale getirmeye çalışıyoruz. Bütün bunlar şu anda SBS’de ölçülebilir kavramlar değil. Çocukların yeteneklerine göre ayrılacağı bir sistem düşünüyoruz. 4 yıl boyunca aldığı eğitimdeki performansı, ders başarısı, ders dışı başarıları, öğretmenler kurulu değerlendirmeleri bütün bunların bir arada olacağı bir değerlendirme olacak. Adrese göre yerleştirmeyi de yapabiliriz. Bazı okullar için bütün bu puanların üzerinde olacağı bir talep olabilir. Diyelim sizin notunuz 85 benimde 85 o zaman ne olacak? Bazı okullar kendileri sınav yapabilecekler. Bir öğrenci birden fazla okulun sınavına girebilecek. Herkes her sınava girmek zorunda değil.”
Üniversiteler kendi sınavlarını yapabilir
YGS, LYS gibi geniş kitleleri ilgilendiren sınavlar konusunda da Avcı şu açıklamayı yaptı:
“Üniversiteler de kendi sınavlarını yapabilir. Mevcut YÖK tarafından hazırlanmış bir taslak var. Bu taslakla ilgili görüşlerimde mevcut yapıyı değiştirmiş gibi yaparken daha çok güçlendiriyoruz şeklinde görüşlerimi bildirmiştim. Bu taslağın yeniden yapılması daha makul geldi. Bu YÖK taslağını Başbakanlığa bildirdik. Şimdi değiştirilerek elden geçirilecek. Üniversiteler kendi sınavlarını yaparken de test becerilerini değil diğer alanlardaki performansını değerlendiren bir skala oluşturacaklar. Genel alınan bir sınav, şu anda olmayacak diyemem. Her okul ayrı ayrı sınav yapacak anlamında değil bazı okullarda yoğunlaşma olacak bazı kriterlere göre bir seçmeye ihtiyaç duyabilirler. Ders başarıları gibi. Bazı okullar bu seçmeyi yapabilirler.
“Her okul sınav açma hakkına sahip olacak mı? Burada belli bir kriter oluşturulacak mı? Siz mi bu kriterleri belirleyeceksiniz?” sorusuna ise Bakan Avcı’nın yanıtı şu oldu:
“Bütün öğrencilerin eşit ve özgürce yarışabileceği bir sınavla seçecekler”
85 bin dersliğe akıllı tahta yerleştirdik
Fatih projesi akıllı tahta ve tabletten ibaret bir proje değil. Dünyanın en büyük, en önemli, en iddialı eğitim teknolojilerinden bir tanesi. İlkokuldan son sınıfa kadar her okula internetin sınıflarda kullanılmasını sağlayacak data, internet sağlayıcısı geniş bant yüksek hızda internet sağlanması, eğitim teknolojileri konusunda öğretmenlerimizin eğitim tekniklerini bilmesi en verimli en pedagojik biçimde kullanabilmesi için eğitilmesi, zenginleştirilmiş kitapların üretilmesi... Aletler araçlar aygıtlar iyi olabilir. Biz burada ne vereceğiz? Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK ile işbirliği içinde ders metaryalleri üretiliyor. Zenginleştirilmiş ders içerikleri ders kitapları üretiliyor. Meslek Liseleri hariç bütün liselerimize 85 Bin adet dersliğe akıllı tahta yerleştirdik. İllerimizin tamamına 62.800 adet tablet dağıtıldı. 81 ilimizde 101 adet uzaktan eğitim merkezlerini öğretmenlerin eğitimi için kurduk.
Doğu ve Güneydoğu'ya gitmek isteyen öğretmenlere hemen atama yapabiliriz
Bizim tercihimiz ders yılı içerisinde öğrenci öğretmen arasına girmemek. Doğru olanı ders yılı boyunca çocuklar hangi öğretmenle başladılarsa ki bu ilkokulda çok önemli bunu zedelemeyecek biçimde bunu yaz tatilinde yapmak en doğrusu. Ama zaruri durumlarında öğretmen çok mutsuz, sağlık problemleri var benzeri insani durumları var ayrıcalık tanınacak. Şubat atamalarının tamamı öğretmenlerin kendi izniyle kendi talebiyle yapılmış atamalar. Kimseyi zorunlu yer değişikliğine tabi tutmadık. Doğu ve Güneydoğu’ya gitmek isteyen öğretmenlere istenirse hemen atama yapılır.
Her okulun kendi sınavını yapması çocukları perişan eder
Cem Gülan (Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı): Geçmişi olan ve özelliği olan okullara merkezi sistemle öğrenci alınmalı. Merkezi sınavla okulların kapısı eşit olarak çocuklara açılıyor. Adrese dayalı olarak bu okullara öğrenci alırsanız Doğu ve Güneydoğu’daki çocuklara bu kapıları kapatırsınız ya da göç dalgası başlatırsınız. Not ile alırsanız standart, adil ve eşit değil. Sanatsal ya da sportif faaliyetlere göre alırsanız yine bu bölgelerdeki çocukların önünü kaparsınız. Yabancı dil kriter olursa dil eğitimi almayan çocukların önü kesilir. Eğer her okul sınav yapmaya kalkarsa benim tecrübeme göre örneğin Galatasaray Lisesi’nin önünde 30 bin kişi en az başvuruda bulunur, bu 110 bin kişiye de çıkar. Bu sınavı bu okul nasıl yapar?Az sayıda özelliği olan okullar korunmalı ve SBS gibi merkezi bir sınavla öğrenci alınmalı. Bakanlık, SBS’yi kaldırırsa, 12 yabancı okulla özelliği olan toplam 20 okul tek tek sınav yaparsa, öğrenciler bu sınavlarda koşturmakta daha perişan olur. Veliler bu okulların en az 10’una çocuklarını sınava sokar. Yazık değil mi?