Güncelleme Tarihi:
İTÜ bünyesinde Türkiye İş Bankası desteğiyle hayata geçirilen Marmara Aktif Fay Tehlike ve Risk Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (MATAM), başta Marmara Bölgesi olmak üzere Türkiye’deki aktif fayların oluşturduğu tehlike ve risklere dair dinamik, sayısal, interaktif tehlike ve risk haritalama teknikleri geliştirilecek. Merkezde aynı zamanda bina bazlı ivme haritaları oluşturularak deprem senaryoları hazırlanacak ve bu senaryolar ile kentsel dönüşüm, sanayi planlama ve afete hazırlık altyapısı için veri üretilecek.
DEPREM DAVRANIŞLARI İZLENECEK
Üniversite bünyesinde bu yıl 17 Ağustos’tan önce tamamlanması planlanan çelik konstrüksiyon özel bir binada faaliyet gösterecek MATAM’ın Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Cenk Yaltırak, merkezde ilk 3 yıl 25 öğrencinin görev alacağını söyleyerek şöyle konuştu:
Şu anda insanların yaşadıkları binalara takabileceği ivme ölçerler tasarlıyoruz. Bunu Marmara bölgesinde isteyen herkesin evine koyacağız ve bu ivme ölçerlerle olası küçük depremlerde binaların her davranışını izleyebileceğiz. Vatandaşlar, oturdukları binanın depreme karşı dayanıklılığını bu sayede öğrenebilecek ve ona göre önlemini alabilecek. Yani küçük depremlerden topladığımız veriler sayesinde büyük depremde binaların tek tek nasıl davranış sergileyeceğini saptayabileceğiz. Bu sayede tüm binaları yıkmak zorunda da kalmayacağız ve büyük bir ekonomik tasarruf yapmış olacağız.
Bu sistemle Marmara’da sokak sokak, bina bina detaylı bilgiye sahip olacağız.
JAPONYA SEVİYESİNE GELMEYİ AMAÇLIYORUZ
Böyle bir sistemin Amerika ya da Japonya’da kurulmasına gerek yok. Çünkü evleri depreme dayanıklı yapılmış. Ancak Meksika, İran, Türkiye ve Malezya’ya kadar uzanan hatlarda yapılaşma ve nüfus çok hızlı gelişiyor. Deprem yönetmelikleri ve bilimsel araştırmalar geride kalıyor. Bu ülkelerde deprem olduğunda can kaybı çok fazla oluyor. Bizim amacımız Japonya ve Amerika seviyesine çıkmak.”
YENİ BİR ÇAĞIN BAŞLANGICI
İvme ölçerler sayesinde her bir binanın modellenebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yaltırak şöyle devam etti:
“İlk başta cami ve okullar için 20 bin adet ivme ölçer yerleştirilebilir diye düşündük. Ancak 100 binlercesi gerekecek. Böyle bir veri ağı oluşturmak inanılmaz bir şey. İvme ölçerlerin binalara yerleştirmesi çağı geliştirecek. Ayrıca Marmara için deprem senaryoları yaratıp büyük depremlerde ne olacağını görebileceğiz. Bu yeni bir çağın başlangıcı. Depremleri herkes farklı hissedebiliyor. Biz bu farklı hislerin sebebini de bu sayede öğrenebileceğiz.
FAY HARİTASINI SANTİMETRE BAZINDA GÖRECEĞİZ
Fay ve zemin arasındaki ilişki depremleri etkiliyor. Bazen yeni binalar bile yıkılabiliyor. Bu ciddi bir mühendislik problemi. Ancak biz Kuzey Anadolu Fayı’nı 3 günde haritalayabiliriz. Bunun için özel bir uçak aldık bu uçak, Kuzey Anadolu Fayı üzerinde 10 saatlik bir uçuşla 900 kilometrelik bir yerin haritasını çıkarmamızı sağlayacak. Çok büyük bir alanda aktif fay haritasını santimetre bazında görebileceğiz.”