Güncelleme Tarihi:
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÜLKE SEÇMİYOR
İklim değişikliği çoktan kapımızı çaldı. Bu yaz ardı ardına yaşadığımız yangınlar sel felaketleri, ülkemizde daha önce görülmeyen tornado gibi hava olayları, yağışlarda yaşanan düşüşler, sıcaklıkların artışı, Anadolu’da nesli tükenen türlerin artışı, iklim değişikliği için acil önlemler almamız gerektiğini göstermektedir. Çocukları ise bu sürecin dışında bırakamayız. Onlar pek çok konuda olduğu gibi iklim değişikliği konusunda da sandığımızdan daha fazla doğru ya da yanlış bilgiye sahipler. Önemli olan çocukların doğru bilgiler edinmelerini sağlamak.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ ÖNCE BİZ ÖĞRENMELİYİZ
Çocuklarla konuşmadan önce iklim değişikliğinin ne olduğunu, nedenlerini, etkilerini öğrenmeli, çocukların sorduğu sorular doğrultusunda açıklamalar yapmalıyız. Çocukların soruları, yaşa ve ilgilerine göre bireysel farklılıklar gösterecektir. Örneğin atmosferin tabakaları üç yaşındaki çocuğun ilgisini çekmeyebilir, ancak ilkokul çocuğu atmosferin tabakalarını bilmeyi, ortaokul çocuğu ise atmosferin tabakalarını, özelliklerini, içinde bulunan gazları öğrenmek isteyebilir. Bu nedenle hangi yaş grubu için nasıl bir açıklama yapacağımızı bilmeli ve ilginç sorulara da hazırlıklı olmalıyız. Cevaplayamadığımız sorularda, bilmediğimizi söylemek doğru kaynaklara başvurmak, birlikte araştırmak öğretici olacaktır.
Hem kendimiz hem de çocuklar için iklim değişikliği ile ilgili bilgilere, belgesel, kısa film gibi görsel kaynaklardan (1,2,3) ve basılı kaynaklardan (4,5,6) kolaylıkla ulaşabiliriz. İklim değişikliği ile ilgili web sitelerini (7,8), doğa bilimcilerin, yaban hayatı uzmanlarının makalelerini, yazılarını, sosyal medya hesaplarını takip edebiliriz (9,10).
ÇOCUK DOĞADA ZAMAN GEÇİRMELİ
Çocuğun doğada zaman geçirmesine canlılar ile ilişki kurmasına fırsat vermeliyiz. Hem ailede hem de okulda doğa ile iletişim kurduğu etkinliklerin sayısı artırılmalıdır. Açık alan etkinlikleri özellikle İskandinav ülkelerinde eğitim programlarında yer almakta, çocuklar doğada zaman geçirmektedir. Ülkemizde ise sınırlı sayıda kurum, genellikle okul öncesi çocukları ile orman okulu çalışmaları yürütmektedir.
DOĞA İLE KURULACAK İLİŞKİDE YAKINDAN UZAĞA İLKESİ
Önce çocuğun kendi çevresindeki bitki örtüsünü ve canlı türlerini tanımasını sağlamalıyız. Örneğin bir arkadaşım dersinde öğretmen adaylarına bahçedeki ceviz ağacını sorduğunda tanıyamadıklarını, kampüste bulunan beş ağacın adını sayamadıklarını söylemişti. Ağaç sadece ağaç, balık sadece balık, kuş sadece kuş olmamalı. Farklı türleri öğrenmeye ve çocuklarımızla paylaşmaya gayret göstermeliyiz. Eğer çocuk bu yaşamı tanırsa, onlar hakkında bilgi sahibi olursa, onları korumak için çaba gösterir. Örneğin ülkemizde yaz aylarında acı ile seyrettiğimiz yangınlarda, yalnızca ağaçların yok olmadığını, içinde yer alan birbirinden değerli bin bir çeşit bitki türü ve hayvanın yok olduğunun bilincinde olur. İngiltere’de şehrin ortasında yer alan ormanda yürüyüş esnasında arkadaşım çeşit çeşit bitkileri, kuşları gösterip isimlerini söylüyordu. Nasıl öğrendiğini sorduğumda annesinin pek çok bitki ve canlı türünü tanıdığını, O’nun anlattığını söylemişti. Burada iki önemli noktadan birincisi şehrin ortasında O’na annesinin anlatabileceği doğal bir yaşamın olması, ikincisi ise bunu O’na aktaran bir anneye sahip olmasıydı. Köyde geçen çocukluğumda ben de hangi otun, hangi mantarın yenileceğini, öten kuşun hangi kuş olduğunu, farklı türdeki yılanların adını büyüklerimden öğrenmiştim. Bu bilgi mirasını biz de çocuklarımıza aktarmalıyız.
ROL MODEL OLMALIYIZ
İklim değişikliği ile mücadeleye evimizden başlamalıyız. Çocuğun etki alanı dışında olan fabrika bacalarına filtre takılması çözümündense, onun etki alanı içinde olan eyleme geçebileceği, örneğin daha az tüketme çözümü üzerinde durabiliriz. Aldığı her ürün için üretim yerlerinin daha çok çalıştığını, daha çok enerji harcandığını ve daha çok karbondioksit salınımı olduğu üzerinde konuşabiliriz.
Sürekli satın almayı teşvik eden reklamlara, modaya, değişen teknolojiye inat “az daha çoktur” anlayışını evimizde hâkim kılmak gerekir. Her türlü tüketimi azaltmak, modaya göre değil ihtiyaca göre alışveriş yapmak, ihtiyacımız kadarına sahip olmak, eskiyinceye kadar kullanmak, tamir etmek, ikinci el eşya kullanımını desteklemek karbon ayak izimizi azaltacaktır. Yerli ürünleri tüketmek, yemek israfını, enerji israfını ortadan kaldırmak da iklim değişikliği ile mücadelede bizim alabileceğimiz, çocuğumuza rol model olabileceğimiz önlemlerdendir.
ÖNERİLEN KAYNAKLAR
1. İklim Değişikliği (Ödüllü Kısa Film), https://www.youtube.com/watch?v=2T-A3s_DPO4
2. 25 Litre, https://www.youtube.com/watch?v=w4pPjndoxKc
3. Doğadaki İnsan, https://www.trthaber.com/program-bolumleri/dogadaki-insan/
4. https://kidega.com/blog/iklim-degisikligi-uzerine-yazilmis-en-iyi-kitaplar/
5. https://ekoiq.com/2020/11/17/notabeneden-iklim-kriziyle-ilgili-cocuk-kitaplari/
6. Bilgin Adalı, Atlantis’in Çocukları
7. https://iklimgazetesi.com/iklim-abla/
8. https://www.eea.europa.eu/tr
9. Emin Yoğurtcuoğlu, instagram.com/birddetective/
10. Emrah Çoraman, instagram.com/emrah.coraman
DOÇ. DR. AYŞE ÖZTÜRK SAMUR KİMDİR?
Uşak’ın Eşme ilçesine bağlı Balabancı Köyü’nde çocukluğu geçti. Selçuk Üniversitesi Anaokulu Öğretmenliği programında lisans öğrenimini, aynı üniversitenin Sosyal Bilimler enstitüsü Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bilim Dalında yüksek lisans programını ve doktora öğrenimini tamamladı. 2003-2005 yılları arasında MEB’ e bağlı anasınıflarında ve çok programlı lise çocuk gelişimi programında öğretmen olarak görev yaptı. 2005 yılından itibaren Selçuk Üniversitesinde ve sonra Aydın Adnan Menderes Üniversitesinde farklı akademik kadrolarda çalıştı. Halen Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. İngiltere’de Anglia Ruskin Üniversitesi’nde post doktora çalışmasını yürütmektedir. Çocuk edebiyatı, erken çocukluk döneminde sosyal duygusal gelişim, çevre eğitimi, oyun ve açık alanda öğrenme konulu akademik araştırmaları bulunmaktadır. Çeşitli projelerde yürütücü ve uzman olarak görev yapmış, ulusal ve uluslararası dergi ve kitaplarda çalışmaları yayınlanmıştır. Nil, Göksu ve Ayşe Deniz’in annesidir.