Güncelleme Tarihi:
Eğitim hayatıma başladığım tarihi bir Ege kasabasından sonra ilçenin en iyi liselerinden birine, akabinde lisenin ilk yıllarından itibaren hayaliyle yaşadığım, ülkemizin dünya çapında üne sahip üniversitelerinden biri olan İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) adım atmıştım. Hikâyemin belki de başı burası değil, ancak hayatımın önemli dönüm noktalarından biri olduğu su götürmez bir gerçek. Uzay mühendisliği öğrencisi olarak üniversiteye yeni başlamış öğrencilere de bu uyum sürecini nasıl verimli geçirebileceklerini deneyimlerimle paylaşacağım.
YENİ AİLEMLE İLK YILIM
O şirin Ege köyündeki geniş ailemizde kuzenim ve ablamdan sonra üniversite eğitimine başlamış bir bireydim. Bu bana kolaylık sağlasa da artık daha büyük ve daha geniş bir ailenin, İTÜ ailesinin, bir üyesi olmuştum. Ayrıcalıklarını daha sonra da daima hissedeceğim üniversite hayatım, tüm hikâyemde unutmayacağım bir yer edinecekti. Bir mühendis adayı olarak kendimi hem sosyal hem de teknik açıdan donanımlı bir birey olarak sürekli geliştirmeliydim. Kendimi bu köklü ailenin parçası olarak görmem hem İTÜ’ye hem de İstanbul’a hızlı uyum sağlamamda büyük rol oynadı. Sizler de doğup büyüdüğünüz köyleri, kasabaları veya şehirleri bırakıp bir başka şehre üniversite eğitimi almaya gitmişseniz yeni ailenizin bir parçası olmak için kendinizi geliştirmekten hiç vazgeçmeyin. Bu sizi hem başarılı hem de özgüveni yüksek bir birey yapacaktır.
ÜNİVERSİTELİLER BURAYA
Üniversitelerde vazgeçilmez olan bence öğrencilerin aktif olarak yürüttüğü kulüp ve topluluk faaliyetleri. Sizce de öyle değil mi? Bu kulüpler aracılığıyla fayda sağlama ve gönüllülük üzerine çalışmalar yürütülmekte, ders dışı zamanlarda profesyonel bağlantılar da kurulabilmekte. Boş zamanlarınızı eğlenceli bir şekilde kendinizi geliştirmek için değerlendirebilir, kültür, sanat ve spor aktiviteleriyle sosyalleşmeyi de bu sayede ihmal etmemiş olursunuz. Tüm bunlarla birlikte üniversiteyi geniş bir arkadaş çevresiyle tadını çıkararak geçirebilirsiniz. Bu size hem gerçekten ekip olarak ortak çalışma kültürü aşılayacak hem de farklı bölümlerden yeni arkadaşlıklar kurmanıza imkân sağlayacaktır. Çocukken adını dahi duymadığım Quidditch sporu, İstanbul’la ilk tanıştığım günlerde beni şehre bağlayan Basın Yayın Kulübü, mesleğimle ilgili olanakları bana tanıtan Uçak Uzay Mühendisliği Kulübü, ders sonrası koşarak gittiğim Müzikal ve Dans kulüpleri veya dünyayla aynı dili konuşma fikrini benimseten Milletlerarası Teknik Stajyer Öğrenci Mübadelesi Birliği (IAESTE) Kulübü beni hızla üniversite hayatına bağladı. Hikâyenin devamı için geleceğimizi kurgulayacağımız ve fikirlerimizin tohumlarını atacağımız yerlerden bence en kıymetlisi üniversite yıllarımız. Bu hikâyenin devamında da sizin üniversite yaşamınız var. Bol şans.
ERSAN GÖKTAŞ KİMDİR?
Manisa’nın Salihli ilçesinde doğan Ersan Göktaş, Salihli Anadolu Öğretmen Lisesi’nde eğitimini tamamladıktan sonra İTÜ’yü kazandı. Uzay mühendisliği yüzde 100 İngilizce Lisans Programı’nda eğitimini sürdürüyor.