Güncelleme Tarihi:
Bilgisayar ve teknolojinin fazla kullanımı sadece yetişkinleri değil gençleri de tehdit ediyor. Dozundayken zararı olmayan, hatta faydası bulunan teknolojik ürünler, dozu aşıldığında büyük problemlere neden oluyor. Özellikle gelişim yıllarında olan çocuklar ve ergenlerde. Artık her evde bilgisayarın olduğunu düşünürsek (akıllı telefonlar ve tabletler dışında) çocukların ve gençlerin teknolojiye ulaşması zor da değil. Fakat önemli olan teknolojiyle olan ilişkileri. Bu konuda anne babalara da önemli görevler düşüyor. Çocuklar ve gençler rol model olarak gördükleri anne babalarını sürekli bilgisayarla iç içe görünce etkileniyor.
1993 yılında, dünya çapında internet kullanıcılarının sayısı 900 bin iken, 2000 yılında bu sayı 304 milyona, Şubat 2002’de 544.2 milyona, 2004 yılı sonunda 934 milyona ulaştı.
2005 yılı sonunda dünyadaki internet kullanıcı sayısı 1.07 milyara ulaştı ve 2007’de de 1.35 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de bilgisayar kullanma yaşı ortalama 8 oldu. Cep telefonu kullanma yaşı 10’a düştü. TÜİK araştırmasına göre, Türkiye’de 6-15 yaş arası çocukların yüzde 60.5’i bilgisayar, yüzde 50,8’i internet, yüzde 24,3’ü cep telefonu kullanıyor.
6-15 yaş grubu çocukların interneti kullanma amaçları arasında
Ödev yapma/öğrenme: yüzde 84,8
Oyun oynama: yüzde 79,5
Bilgi arama: yüzde 56,7
Sosyal medya: yüzde 53,5
oranında yer alıyor.
Erkeklerde daha sık görülüyor
Bilgisayar ve teknoloji kullanımı dozunda olduğunda hem çocuklar hem gençler için faydası var. Bilgisayar oyunları, çocukların strateji, el-göz koordinasyonu, problem çözme, çoklu görev gibi konularda gelişmelerini sağlıyor.
Dünyada yapılan çeşitli araştırmalara bakıldığında çocuklarda ve gençlerde bilgisayar kullanıcısı olan kesimde, bağımlılık kriterlerini karşılayan yüzde 13’lük bir kesimden bahsedildiğini belirten psikolog Murat Sarısoy, Türkiye’de bu durumun yüzde 10,5 olduğunu söylüyor. Erkeklerde bilgisayar ve internet bağımlılığı kızlara göre yaklaşık yüzde 3,6 kat daha fazla.
Sarısoy, gençler için bilgisayar, internet ve teknolojideki en önemli tehdit unsurunun yetişkin içerikli siteler, sosyal medya siteleri ve şiddet öğesi ya da erken ergenliği uyarıcı içerikli oyunlar olduğunu söylüyor: “Bu yaş grubu çok büyük bir merak içerisindedir, yetişkinlerin ve ebeveynlerin kullandıkları her türlü argüman ve objeyi araştırırlar. Ancak bu yaş grubunda daha çok kız çocukları sosyal medya sitelerine yetişkin davranış paternine benzer şekilde yaklaşır, arkadaş eklemek, annenin babanın oynadığı çiftlik oyunlarını oynamak gibi. Erkek çocuklar ise sosyal medya platformları üzerinden macera ve yarış oyunları vb. oyunları tercih eder. Buradaki temel sorun erken ergenlik dediğimiz ve günümüzde özellikle psikolojik açıdan uygunsuz internet ve medya kullanımıyla tetiklenen sürece dâhil olmaları. Ayrıca bu yaş grubu bu platformlarda ya da yetişkin sitelerde kendilerine ruhsal ve fiziksel açıdan zarar verebilecek içeriğe maruz kalmalarıdır. Ayrıca şiddet içerikli bilgisayar oyunlarının şiddet davranışlarını yüksek düzeyde arttırdığı literatür çalışmalarıyla da destekleniyor. Bu yüzden 13+ yaş etiketli hiçbir bilgisayar oyunun bu gruptaki çocuklara verilmemelidir. Özellikle sosyal medya ve medya okuryazarlığı dersleri okul programlarına eklenmeli ve bu durum kamu spotlarıyla da desteklenmelidir.”
İleride sorun olabilir
Uzman psikoterapist Özlem Akpınar, yapılan uluslararası araştırmalarda çocuk ve ergenlerin yüzde 2 - 12’sinin hastalıklı bir şekilde bilgisayar bağımlısı ve davranış bozukluğu sergilediğini söylüyor: “Bağımlılık geliştiren ya da bağımlılığa meyilli olan çocukların hassas, içedönük, yalnız, özgüven eksikliğine sahip ve çabuk sıkıldığı görülüyor. Çocuklar yaşam içerisinde okul, aile, arkadaş vb. problemlerden kaçmak için bilgisayara yönelebiliyor.
Sosyal yaşam içerisinde kendini değersiz hisseden çocuklar bir yere, bir gruba ait olmaya, kendilerini ifade edebilecekleri bir ortama ihtiyaç duyuyor. Sanal ortamda olmak istedikleri kişiliğe rahatlıkla bürünebiliyor ve istedikleri gibi iletişim kurabiliyorlar. Çocukların ve ergenlerin gerçek yaşamlarında elde edemedikleri kazanma, başarılı olma, rekabet edebilme duygularını sanal ortamda doyurmaya çalışmaları bağımlılığa yol açıyor.”
Çocuğun yaşı ne kadar küçük olursa bağımlılığın etkisinin de o kadar olumsuz olduğunu belirten uzman pedagog Sevil Yavuz, bu bağımlılıkla büyüyen çocukların yetişkinlikte daha büyük problemlerle karşılaştığını söylüyor: “Bilgisayar kullanımının olumsuz etkileri çocukların dokularını yetişkinlere göre 10 kat daha fazla etkiliyor. Evde IPad, dizüstü bilgisayarların ve cep telefonlarının yakınlarda yer almamasına dikkat edilmeli.”
Tamamen yasaklamayın
Bilgisayarı tamamen yasaklamanın ya da tamamen serbest bırakmanın kesinlikle uzak durulması gereken bir tutum olduğunu belirten Özlem Akpınar çocukla iletişimin kaybedilmemesi ve sorunun çözülebileceğine olan inancın anne-baba tarafından vurgulanması gerektiğini söylüyor. Ancak sorun ileri boyuttaysa ve çocukla anne-baba arasında büyük bir çatışma varsa mutlaka bir uzmandan yardım alınmalı. Anne-babalar çocuk üzerindeki denetimlerini arttırabilmek için çocukla daha çok nitelikli zaman geçirmeye özen göstermeli. Birlikte oynayarak oyunun içeriklerini yönlendirebilirler. Örneğin, problem çözme, duygularını ifade etme, empati kurabilmeye yönelik oyunlar geliştirebilirler.
Çocuğun bilgisayar bağımlısı olduğu nasıl anlaşılır?
- Bağımlılıktan söz edilebilmesi için, kişinin haftada ortalama 30 saat bilgisayar önünde vakit geçirmesi gerekiyor (buna sosyal medya dahil).
- Çocuk sürekli oyunlardan bahsediyor ya da bilgisayar oyunundan başka bir şey istemiyorsa,
- Bilgisayarda çok fazla vakit geçirip yemeyi içmeyi unutuyorsa,
- Yemeği bilgisayar önünde yemek istiyorsa,
- Bilgisayarı kullanabilmek için ailesine yalan söylemeye başladıysa,
- İnternet kafelerinden çıkmıyorsa ve bunun yüzden okuldan kaçıyorsa,
- Zaman duygusunu yitiriyorsa,
- Başka bir işle meşgulken bile bilgisayarı özlüyorsa ve sürekli oyunlardan bahsediyorsa,
- Ailesini ve arkadaşlarını dikkate almıyorsa, örneğin az konuşuyorsa,
- Uyku problemi yaşanıyor ya da çok geç saatlerde yatılıyorsa,
- Okula gitmek istemiyor ve sürekli yapması gerekenleri erteliyorsa,
- Ders başarısında düşüş gösteriyorsa,
- Sırt, bilek, baş ağrısı gibi fiziksel sıkıntılar yaşıyorsa...
- Bilgisayar olmadığında kendini boşlukta hissediyorsa çocuğunuz bilgisayar bağımlısı olabilir.
Aileler ne yapmalı?
- Toplam günlük süre okul öncesi çağdaki çocuklarda 45 dakika, ilköğretim çocuklarında 1,5 saatten fazlaysa sınırlandırmaya gidilebilir. Lise öğrencilerinde ise haftaiçi 2 saatti aşmamalı. Kural tanımayan ergenin gerekirse bir süre bilgisayarına el konulmalı, kullanım kısıtlanmalı.
- Çocuklarının duygusal zekalarını geliştirmek isteyen anne-babalar problem çözme, düşünce ve duyguları ifade etmeye ve geliştirmeye yönelik program ve oyunlardan yararlanabilir.
- Çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirebilir, onlara yeni olanaklar yaratabilirler.
- Çocuğun kullandığı bilgisayarda mutlaka güvenlik filtreleri kullanılmalı.
- Sosyal paylaşım sitelerini kullanırken de kimlerle iletişim kurduğu takip edilmeli.
- Bilgisayar çocuğun odası yerine salon ya da oturma odası gibi ortak kullanım alanlarında bulundurulmalı.
- Piyasadaki oyunları tanıyın. Oyunların +18 olup olmadığına dikkat gösterin. Reşit olmayan çocuklar ve gençler için bu tarz oyunlar zararlıdır.
Kaç yaşlarında ortaya çıkıyor?
- 7 - 8 yaş arası çocuklarda bilgisayar oyun merağı başlıyor.
- Erkek çocuklar kızlara nazaran daha çok bilgisayar oyunu oynuyor. Bilgisayar bağımlılığı erkek çocuklarında, kız çocuklardan üç kat daha fazla görünüyor. Bunun sebebi, bilgisayar oyunlarının içerikleri ve konuları çoğunlukla daha erkeksi tasarlanması.
- Erken yaştaki bağımlılık ileride
* Gelişim bozuklukları,
* Eklem yerleri ve kas ağrıları,
* El, kol ve parmaklarda romatizma ağrıları
* Altını ıslatma
* Halüsinasyon,
* RSI sendromu (Mouse kullanmaktan gelişen kol ağrısı),
* Boyun ve dirsek ağrıları;
* Sosyal hayatta problemler, arkadaşlık kurmada sorun yaşama gibi sorunlara neden oluyor.