Güncelleme Tarihi:
İstanbul Erkek Lisesi’nin tamamı şampiyon olan yeni öğrencileri okulun ilk günü bahçede sıraya dizildiklerinde kıyafetleri üst sınıflardan farklıydı; üzerlerinde bir sarı gömlek, kravat ve gri pantolon vardı. Bu kıyafette her hangi bir logo ya da rozet bulunmuyordu. Okulun eski öğrencileri ise üzerinde İstanbul Erkek Lisesi yazan formalar giymişti. Geleneğe göre hazırlık sınıfı öğrencileri 19 Mayıs gecesi Çanakkale Kanlısırt’ta yakalarına rozet takılana kadar okulun logosunu taşıyan sarı siyah üniformaları giyemiyorlar. Ayrıca okulun marşı olarak kabul edilen Sakarya Marşını söylemeleri ise yasak. İEL’in yeni öğrencilerinin hepsi şampiyon da olsa gelenek bu yıl da tekrarlandı ve şampiyonlar sıraya dizilip büyüklerden Sakarya Marşı’nı dinledi. Okul müdürü Hüseyin Sarı, okularının ilginç geleneğini ve yeni öğrencilerinden beklentilerini şöyle anlattı: LGS’de şampiyon olan 562 öğrenci vardı. Biz 150 kişilik kontenjanımızla 500 tam puanlı Türkiye şampiyonlarını ağırlıyoruz. Bu yılın en güzel tarafı onların bize kattıkları ve bizim onlara katacaklarımız olacak. Şampiyonlara uygun bir eğitim öğretim ortamı oluşturmak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz.
İEL’İN KIZ ÖĞRENCİ REKORU
Daha önceki yıllarda dörtte bir oranında erkek öğrenciler daha fazlaydı. Bu sene 150 şampiyon öğrenciden 76 erkek 74 kız yeni öğrencimiz var. Öğrencilerime Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleriyle seslenmek istiyorum; ‘İşini en iyi yapan, vatanını en çok sevendir’ Farklı disiplinler arası anlayışın hüküm sürdüğü bir zamanı yaşıyoruz. Bugün Merkez Bankası Başkanı olan Hafize Gaye Erkan bizim okulumuzun öğrencisiydi. 3 başbakan yetiştirmiş bir okuluz. Dolayısıyla her alanda öğrencilerimiz muktedir olabilirler. Ben çocuklarıma güveniyorum, onların da kendilerine güvenmelerini istiyorum.”
ŞAMPİYON ‘CİVCİVLER’ NELER HİSSEDİYOR
Enver Emre Düden: Lisenin ilk günü çok farklı bir keyif ve ortam çünkü yeni insanlarla tanıştık. Kıyafetlerimizin dışında bir de civciv lakabımız var. Bu sene görevlerimizden biri de 19 Mayıs’a kadar sadece akademik anlamda değil okulun kültürü ve tarihi açısından da kendimizi geliştirmek olacak. Kanlısırt’taki törenin ardından bu okulun gerçek bir parçası olacağız.
Batuhan Ege Arman: Burdur’dan geldim, yeni bir şehirde yeni bir lisede okuyacağım için heyecanlıyım. Okulun geleneklerinden haberdar olarak geldim. Üst sınıflarda ağabeylerimiz ablalarımız var, herkesten farklı kıyafetler giyiyoruz ve daha gerçek anlamda İstanbul Erkek Liseli değiliz.19 Mayıs günü Kanlısırt’a gideceğiz ve rozetlerimizi takacağız. Sonrasında bugün söyleyemediğimiz Sakarya Marşı’nı söyleyebileceğiz.
Mürteza Şahin: İzmir Saadet Emir Ortaokulu’ndan mezun oldum ve LGS’de birinci olarak bugün İEL öğrencisi oldum. Acak burada şu an civciv olarak bulunduğumun farkındayım. Gelenek çok güzel ama uzun kollu yerine kısa kollu giysek daha iyi olurdu.
Yusuf Eymen Gezer: General Kemal Balıkesir Ortaokulu mezunuyum. Sınıfımda herkesin şampiyon olması bizim faydamıza olacak çünkü rekabetçi ortamda birbirimizi daha da yükseğe taşıyacağımızı düşünüyorum. İleride genetik mühendisi olmak istiyorum.
Zeki Can Çetin: Eskişehir Soner Özübek Ortaokulu’ndan mezun oldum. Hazırlanırken aklımda herkesin şampiyon olduğu bir okulda okumak yoktu. Böyle bir durumun başıma geleceğini tahmin etmemiştim. Bence hepimizi zorlu, rekabetçi ve başarılı bir dönem bekliyor. Okulun geleneklerine sadık olması ve Çanakkale ruhunu yaşatan bir kültürü bize sunuyor olması benim için çok güzel.
ŞAMPİYONLARIN İÇİNDE PARLAYAN DEPREMZEDE ELİF
İEL’in şampiyon öğrencilerinden biri de depremzede Elif Çankaya. Tarih öğretmeni babası Sinan Çankaya ve annesi Merve Çankaya ile Kahramanmaraş’ta yaşayan Elif, depremde 6 akrabasını kaybetti. Elif Çankaya; “Depremden sonra Mersin’e gitmek zorunda kaldık, 20 gün kadar kitap yüzü açamadım. Sınava da orada hazırlandım. Kolay bir hazırlık dönemi değildi. Ancak bugün şampiyon unvanıyla Türkiye’nin en iyi liselerinden birinde olmanın heyecanı içindeyim” dedi.
Sinan Çankaya: Kızım çok zor şartlar altında sınava hazırlandı. Ancak deprem psikolojisini çok iyi yönettiğini düşünüyorum. Benim içimden daha hazırlık dönemindeyken bu okul geçiyordu. Tarih kitaplarında İEL binasının görsellerini görüyordum ve öğrencilerime aktarmaya çalışıyordum. Allah’a şükür gönlümüzden geçen oldu.
Merve Çankaya: O zor günlerin ardından çocuğumu sarı gri içinde görünce çok mutlu oldum. Benim kızım gerçekten çok büyük bir savaşçı ve onun bu zaferiyle gurur duyuyoruz.