Güncelleme Tarihi:
Avcı, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen TÜBİTAK 45’inci Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Eskişehir Bölge Finali Sergisi Kapanış ve Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, TÜBİTAK'ın 1968 yılından beri önemli bir görevi ifa ederek, düzenlediği proje yarışmalarıyla gençlerin fikirlerine değer verdiğini, düşünmeye, üretmeye ve soru sormaya teşvik ettiğini söyledi.
Proje tabanlı öğrenme metodunun, gençlerin özgüvenini arttırarak, proje aşamalarında öğrencileri aktif kıldığını belirten Avcı, "Bunun bir istisnası var. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, okullarda uyguladığımız performans ödevleri, onların öğrencileri aktif kılmadığını ama velilerimizi ve kırtasiyecileri çok aktif kıldığını hepimiz biliyoruz. Buradaki abilerin, ablaların da ilkokullarda, ortaokullarda, liselerde okuyan kardeşlerimizin performans ödevlerini yapmakta çok başarılı olduğunuzu bizim araştırmalarımız gösteriyor. Ama burada konuştuğumuz projeler, gençlerimizin strateji geliştirmesine, bilgiyi organize etmelerine, değerlendirme yapmalarına imkan tanıyarak, yeteneklerinin ortaya çıkarılmasında ve gelişiminde çok önemli bir rol oynuyor" diye konuştu.
Gençlerin düzenlenen yarışmalar ile akademik disiplin ve bilimsel metotları da öğrenme imkanına kavuştuklarını anlatan Avcı, TÜBİTAK yarışmasında Eskişehir Bölgesi'nin geçen yıl 379 olan proje başvuru sayısını, bin 267'ye çıkardığını ve Türkiye 11'inciliğinden, 2'nciliğe yükseldiğini belirtti.
Bu yükselişi önemli bulduğunu dile getiren Avcı, emeği geçenleri ve öğrencileri tebrik ederek, şunları söyledi:
"Proje tabanlı düşünme, konulara proje tabanlı bir gözle bakarak çözümler üretme yaklaşımı, gençlerimizin üretken bireyler olarak, ülkemize her alanda katkılar sunmasına şüphesiz yardımcı olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı olarak, proje çalışmalarını çok önemsiyor ve destekliyoruz. Zira eğitim sisteminin ana hedefinin iki noktada toplanabileceğini düşünüyorum. Birincisi günlük ve mesleki hayata ilişkin formasyon ve donanımı elde etmek, öğrencilerimize, hayatı dünyayı, ileride sahip olacağı mesleklerin maddi ve teknik boyutlarını kavratmaktır. İkinci ve daha önemli hedef ise kazanılan birikimi üretime dönüştürebilmektir. Sadece iyi bir alet kullanıcısı, sistem işletmeni veya proje gerçekleştiricisi değil, aynı zamanda birer mucit, sistem tasarımcısı ve proje kurucu insanlar yetiştirmektir."
Fatih Projemizi çok önemsiyoruz
Çocuklarımızı ve gençleri iyi birer öğrenici ve uygulayıcı olmanın yanında, iyi birer mucit, kaşif ve üretken bireyler olarak yetiştirmeyi önemsediklerini söyleyen Avcı, "Birinci boyut, eğitimin göz önünde duran oldukça somut bir işlevi fakat ikinci boyutu asla göz ardı etmememiz gerekiyor. Çünkü ülkemizi ve milletimizi ileriye taşıyacak, hayat standardını yükseltecek tarafı buradır. Modernleşme tarihimiz boyunca çözüm üretmeye çalıştığımız problemler aslında bu ikinci hedefle ilgilidir. Maalesef genellikle birinci noktaya takılıyoruz. En modern araçlara sahip oluyoruz ancak üretime yönelik sosyal, kültürel ve zihinsel alt yapıyı ihmal ediyoruz" dedi.
Araçların ve teknikleri kullanmanın yanında onları geliştirme ve benzerlerini üretme konusunda zayıf kalındığını bildiren Avcı, şöyle devam etti:
"Gerçek öncülük ve önderlik kalıcı bir gelişme ancak üretkenlikle mümkün olacaktır. Bakanlık olarak bu doğrultuda geliştirdiğimiz Fatih projemizi çok önemsiyoruz. Hedefimiz, Fatih Projesi'nde sadece tablet bilgisayarlar dağıtmak, sınıflarımızı etkileşimli tahtalarla ve bilişim teknolojisinin son ürünleriyle donatmak değil, bu araçları kullanarak, keşfeden ve üreten zihinler yetiştirmektir."
Bakan Avcı'dan kitap tavsiyesi
Konuşmasının tamamlamasının ardından yeniden kürsüye çıkan Avcı, iki kitap önereceğini belirterek, "Bir tanesi Anadolu Üniversitesi açılış dersinde de önermiştim. Joseph Needham'ın 'Doğunun Bilgisi Batının Bilimi'. Teknoloji niye batıda gelişiyor? Mesela barutu, kağıdı, pusulayı, matbaayı ilk defa Çinliler bulduğu halde neden Çin, uzun yıllar boyunca batının ürettiği teknolojiyi üretemedi de bütün bunları oradan ödünç alan batı, bu teknoloji üretiminde bu kadar başarılı olabildi meselesini çok güzel anlatıyor, ince, okuması kolay, çevirisi güzel bir kitaptır" dedi.
Diğerinin de Claude Levi-Strauss'un "Yaban Düşünce" kitabı olduğunu belirten Avcı, kitabın içerisinden örnekler vererek, farklı uygarlıkların, nasıl farklı düşünme biçimleri geliştirdiklerini ve her birinin, dünyanın bir başka görünürlüğünü sunduğunu, biraz kalın ama okuması çok zevkli bir kitap olduğunu sözlerine ekledi.
Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna da Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak, sanatsal ve kültürel bir çok projeye ev sahipliği yaptıklarını, bilimi de bunlardan ayırmadıklarını ifade ederek, "Ortada bir marifet, bir gayret bir çalışma varsa bunun mutlaka, ödüllendirilmesi ve değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bizi birbirimize daha da bağlayan muhabbetin, yakınlaşmanın daha da artması için fırsatların iyi değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu.
Daha sonra 9 dalda, 20 proje ile dereceye giren 38 öğrenciye ödülleri verildi.
Törene, AK Parti Eskişehir Milletvekili Salih Koca, Garnizon Komutanı Hava Korgeneral Abidin Ünal, ESOGÜ Rektörü Hasan Gönen, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürü Necmi Özen, TÜBİTAK Bölge Sorumlusu Eyüp Artvinli, AK Parti İl Başkanı Süleyman Reyhan, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.