Güncelleme Tarihi:
Ramazan Bayramı sonrası herhangi bir aksilik olmazsa ve her şey yolunda giderse açılış hazırlıkları başlıyor ve haziranda okul kapıları açılıyor. İlk etapta Liselere Giriş Sınavı’na (LGS) girecek 8’inci sınıf öğrencileri ile Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girecek 12’nci sınıf öğrencileri okula çağrılacak. Pandeminin yarattığı kaygıyla birlikte sınav stresi artan öğrencileri öğretmenleriyle, sınıfla buluşturarak biraz olsun rahatlatmak hedefleniyor.
OKULA DEVAM ZORUNLU DEĞİL
Şimdiden söyleyeyim bu öğrencilerin devam zorunluluğu yok, yani okula gitmek isteğe bağlı olacak. Ders programlarının da tüm gün değil esnek olması planlanıyor. Yani öğrenciler birkaç saatliğine okullarında kalacaklar. Sınıfların seyreltilmiş olması için de çalışmalar yapılıyor. Sağlık koşulları dikkate alınarak sınıf mevcutları azaltılacak. Bu arada 4’üncü sınıfların haziran başında okula çağrılıp çağrılmayacağı üzerinde çalışıldığını da söylemekte yarar var.
Tabii bütün bu hazırlıklar yapılırken öğrencilerin nasıl okula geleceği, servis ve yemek imkânlarının nasıl olacağı da konuşuluyor. Bu konuda senaryolar üzerinde çalışmalar yapılıyor.
TELAFİ EĞİTİMİ İÇİN KISA PROGRAM
Bakanlık temmuz ve ağustos aylarında eğitim yapılmayacağını, öğrencilerin tatil yapabileceklerini açıklamıştı. O nedenle telafi eğitimlerinin bir kısmının haziranın ikinci yarısı, diğer kısmının da eylülde okulların açıldığı zaman yapılması planlanıyor. Telafi eğitimine de katılım zorunlu değil. Bu eğitim de tüm gün değil, daha kısaltılmış programla yapılacak. Tabii bütün bunlar içinde bulunduğumuz durum ve koronavirüs salgınının seyrine göre değişebilir.
İLK DEFA HAZİRANDA AÇILIŞ HEYECANI
Diğer yandan belki de eğitim dünyası ilk defa haziran ayında açılış heyecanı yaşıyor. Belirttiğim gibi salgının bugünlerdeki düşüş eğilimini sürdürmesi ve haziranda eğitimde normalleşmenin ilk adımlarının atılmasını artık öğretmeni, öğrencisi, velisi, yöneticisi ile tüm camia heyecanla bekliyor.
ÖZEL OKULLAR YÜZDE 30 KÜÇÜLEBİLİR
Bu dönemde kuşkusuz en büyük sıkıntıyı çeken bağımsız anaokulları ve özel okullar oldu. Özellikle kreş ile bağımsız anaokulları kapanma noktasına geldi. Kiraları yüksek olan bazı butik okullar öğretmenlerini işten çıkarmak zorunda kaldı. O nedenle bazı özel okullarda ciddi zorluklar yaşanıyor, öğretmenleriyle yollarını ayırıyorlar.
Ayrıca veliler başta servis ve yemek ücretleri olmak üzere eğitim ücretlerinin de iade edilmesini istedi. Geçtiğimiz hafta Bakanlık eğitim ücreti konusunda kapıyı kapatsa da, servis ve yemek ücreti iadesi yapılması önerisinde bulundu.
Özel Öğretim Kurumları’nı temsil eden 5 dernek temsilcisi bir açıklama yaparak, “Ülkemizin adına hayati öneme sahip eğitim kurumlarımızın ayakta kalması ve öğretmenlerimizin desteklenmesi için velilerimizin bu dönemde ödemelerinde hassas davranmasını bekliyoruz” dedi.
EĞİTİM ÜCRETLERİ İADE EDİLECEK Mİ
TÖZOK Başkanı Nurullah Dal, TÖDER Başkanı İbrahim Taşel, ÖZDEBİR Başkanı Naci Atalay, ÖZDER Başkanı Ahmet Akça, ÖZKURBİR Başkanı Hami Koç’tan oluşan Özel Öğretim Kurumları Dernekleri Platformu, servis ve yemek ücretlerinin iadesi ya da önümüzdeki yıla mahsup edilmesi gerektiğini açıkladı. TÖZOK Başkanı Nurullah Dal, bu konuda şunları söyledi:
“Biz çocukların alması gereken akademik içerikleri, kazanımları normal dönemdeki gibi uzaktan eğitimle vermeye çalıştık. O nedenle eğitim ücreti geri ödenmesi düşünülmüyor. İrili ufaklı her kurum on binlerce saat canlı yayında öğrencilerine eğitim verdi. Normalin iki katı performans gösterdi. Okuldan ayrı kaldıkları süreçte müfredattan kopmamaları, almaları gereken öğretimi eksiksiz almaları için ilk günden itibaren çalıştılar. Uzaktan eğitim için altyapılarına yatırım yaptılar, çalışanlarının ücretlerini ödediler. Ancak, yemek ve servis hizmeti vermediler. Ya ücretleri iade edecekler ya da bir sonraki seneden mahsup edecekler.”
Okul ücretleriyle ilgili bir sorun yok. Ama yemek ve servis ücretleri konusu bir süre daha gündemde olacak gibi görünüyor. Veliler taleplerinde haklı ama zaten ekonomik olarak zor durumda olan özel kurumlar bu konuya nasıl bir çözüm üretir bekleyip göreceğiz. Nurullah Dal’ın da söylediği gibi en mantıklısı bu ücretlerin gelecek seneden mahsup edilmesi gibi görünüyor.