Güncelleme Tarihi:
İzmir’de doğup büyüdüm. Üniversiteye kadar orada eğitimimi aldım. Ortaokuldan beri eğitimim ve araştırmalarım için Amerika’ya gitmeyi, alanında çok iyi bir bilim insanı olmayı hayal ediyordum. Ancak bana yol gösterecek biri yoktu. Yine de şanslıydım, çünkü eğitimin ve bilimin gücüne inanan ve bana çok güvenen, hep destekleyen bir aileye sahibim. 2007’de ODTÜ Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümünden mezun oldum. Araştırma yapmaya ilk sınıfın yaz tatilinde başladım. Üçüncü sınıf yaz tatilinde ise Harvard Üniversitesi’ne doku mühendisliği üzerine araştırma yapmak için staja gittim. Fulbright bursunu kazanarak Amerika’ya geldim. Brown Üniversitesi’nde biyomedikal mühendisliği bölümünde doktoramı bitirdim. 2014’te Stanford Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak göreve başladım. Genetik derecesinden sonra mühendislik dersleri alıp doktoramı biyomühendislik alanında tamamladım. Bakterilerin antibiyotiklere olan dirençlerini 1 saatte tarayabilen bir alet geliştirdim ve çalışmalarımla, MIT tarafından hazırlanan MIT Technology Review dergisinin ‘35 Yaş Altı 35 Yenilikçi’ 2015 listesinde yer alan 3 Türk’ten biri oldum.
MARATON KOŞTUĞUNUZU DÜŞÜNÜN
Kariyer, insanı farklı yerlere götürebilir. Ancak bu çok uzun bir maraton. Bu nedenle önce kısa ve uzun vadeli hedefler koyun. Başarıya giden yol için ilk başta hedeflerinizi ve atmanız gereken adımları iyi belirlemelisiniz. Ayrıca, bu hedeflere emin adımlarla giderken kendinizi çeşitli alanlarda geliştirmelisiniz. O yüzden en büyük önerim, tutkuyla çalışmak istediğiniz konuları iyi seçmeniz. Çok okuyun ve asla merakınızı kaybetmeyin. Lise ya da üniversitede amacınız sadece iyi not alıp dersleri geçmek olmasın. İnternet çağında istediğimiz zaman her bilgiye anında ulaşabiliyoruz. Bunların çoğunu kariyeriniz boyunca yapıtaşı olarak kullanacaksınız. Yani, ezberlemek yerine sorgulayın ve düşünün. Büyük buluşlar farklı konularda çalışmış kişilerin, zor sorulara farklı bakış acısı getirmesiyle mümkün oluyor. Üstelik günümüzde bilim alanları birbirine çok yaklaştı, bilimsel araştırmalar disiplinlerarası hale geldi. O yüzden, sadece kendi alanınız ile kısıtlı kalmayın.
ASLA PES ETMEYİN
Başarıya giden yolda diğer önemli detay da size destek verebilecek, iyi, çalışkan ve zeki takım arkadaşları seçebilmek. Sizi entelektüel olarak zorlayan ortamlara girin. Korkularınızdan sıyrılıp, kendinizi geliştirin. Yapabildiğiniz kadar değişik alanlarda uzman kişilerle tanışmak farklı bakış açısı ve düşünce tarzı geliştirmenize yardımcı olur. Fikirlerine değer verdiğiniz, danışabileceğiniz akıl hocalarınızın olması büyük avantaj. Başarıya giden yol ne yazık ki çoğu zaman ve çoğu insan için kolay ilerlemiyor, engebeli seyrediyor. Bence başarılı insanları diğerlerinden ayıran en büyük ve önemli özellik, pes etmemeleri, pozitif olup hedeflerine odaklanarak engelleri fırsata dönüştürmeleri. Başarıya ulaşmada zorlukların üstesinden gelme azmi, zekâ kadar önemli. Yılmayıp azimle çalışanlar daha da başarılı olurken, aynı belki de daha çok kapasiteye sahip diğer kişiler zorluklar karşısında pes edip başarısızlığa mahkum olabiliyor. Ayrıca, başarısızlığa değil bu süreçte öğrendiklerinize odaklanın. Daha büyük başarılara ulaşmak için hatalardan ders çıkarın.
BAŞARIYA ‘AÇ’ KALIN
Başarılı insanların diğer ortak özelliği de, ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar, başarıya hâlâ aç kalmaları. Kariyeriniz boyunca bu açlık, sizi tetikleyen bir etken olacak. Tabii ki rahat nefes almalısınız, ama başarı sarhoşluğuna da kapılmamalısınız. Ayrıca, başarıya giden yolda gençlerimize destek olup, yol göstermek için her alanda daha çok rol modele ihtiyacımız var. Bu konuda öğretmenlerimize de büyük görev düşüyor. Başarıyı sadece notla değerlendirmektense, öğrencilerin ilgili ve yetenekli olduğu alanları belirlemeye ve potansiyellerini görmeleri için yönlendirmeye çalışmamız gerekiyor. Türkiye’de özellikle kadınların yükseköğrenimdeki rolü arttırılmalı. Ülkemizde kadınlarımızın eğitim seviyesi yükseldikçe bilime ve eğitime verilen değer de yükselecek, yeni nesiller daha bilinçli yetiştirilecek. Özet olarak hayal ettiğiniz, sevdiğiniz işi yapın, yaptığınız işte de en iyisi olmaya çalısın. Kafanızda “Ben yapamam” gibi limitler olmasın, hedeflerinizi ve ufkunuzu geniş tutun. Unutmayın, ben ya da Türkiye’de eğitim görmüş birçok bilim insanı, sanatçı yapabildiyse, ülkemizde de Nobelli bilim insanı yetişebiliyorsa, siz de yapabilirsiniz. Gerçekten istiyorsanız yollar açılır, fırsatlar çıkar. Kendinize inanın. Hayaller kurabildiğimiz ve gerçekleştirebildiğimiz güzel günler görmek dileğiyle.