Güncelleme Tarihi:
İstanbul’da pilot olarak seçilen 10 devlet okulunda Ocak 2015’te başlatılan ‘Güvenli Okul Projesi’ devam ederken bu konuda uzmanlar bir araya geldi. “Okul, Öğrenci ve Kampus Güvenliği” konulu konferansa katılan Milli Eğitim eski Bakanı Nimet Baş, geleneksel yapıların güvenliğe katkı sağladığını anlatarak velilerin çocuklarını her zaman haklı gören bir tutumdan vazgeçmelerini istedi. Bakanlık yaptığı dönemden örnek veren Baş, “Okul müdürünün disiplinli olduğu ortamda arzu etmediğimiz olay olmuyordu” diye konuştu. Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliğe katılan Baş “Son 10 yılda sayısız alanda yenilikler yapıldı. Eğitime erişim, eğitim alanlarının güvenliği de bizleri ilgilendiriyor. Bu konuda duyarlılık artıyor. Türkiye‘de geleneksel eğitim sisteminiz okullarda ortaya çıkan güvenlik sorunlarını azaltıyordu. Çocuklarımız çok değerli” dedi. Baş, Avrupa’daki okullara da değinerek üniversitelerin okul güvenliği konusundaki önemini anlattı. Milli Eğitim Şurası’nda da güvenliğin gündeme geldiğini söyledi.
İşbrilikleri yapıyoruz
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise eğitime yönelik projelerin eğitim stratejilerinin geliştirilmesi için önemli olduğunu anlatarak şöyle dedi:
“Buradan elde edilen çıktılar yol gösterici olacak. Devlet okullarında bu tür çalışmaların yapılması için finans desteği gerekiyordu. Bu projeyi geliştiren üniversitenin katkısı büyük. Okul güvenliği, eğitim kurumlarında şiddet, bağımlılık gibi konularda çeşitli kamu kurumlarıyla ve kuruluşlarla işbirliği yürütüyoruz. Ancak bunların iyi bir sistem içimde tanımlanması ve okullara yönelik iyileştirme çalışmasının yapılması gerekiyordu. Bu proje de bunu sağlıyor.”
Okul binaları değişecek
Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Enver Yücel de İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak bir proje yaptıklarını hatırlatarak şöyle dedi:
“Bir yıldır Bahçeşehir Üniversitesi olarak okullarda şiddet, güvenlik konusunu ele alıyoruz. Amerika’da okulların güvenliği ile ilgili sorunlar oluyor. Washington’da dünyanın en iyi okulları var. Örneğin bir lise için 100 milyon dolar harcandığı bilgisini almıştım. Kapılarında ambulans, polisler hazırda bekliyor. Görme fırsatı bulduğum bir lisenin kapıları demirle kaplıydı. Gelişmiş ülkelerde okul güvenliği konusunda geçmişte büyük sorunlar yaşandı, bazı ülkelerde ise hala devam ediyor. Türkiye ise gelişmekte olan bir ülke. Bizlerin de okullarda kötü alışkanlıkların kullanımını önlemek için gerekli tüm adımları atarak okul, veli ve öğretmenlere eğitim vermeliyiz. Güvenli okul konsepti mantığını bu proje ile anlatıyoruz. Güvenli okul projesi bu anlamda önemli. Günümüzde geleceğin okul yapıları, konseptiyle ilgili çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda gelecekte okul binalarının yapısı da değişecek. Bunların güvenliğe de cevap verecek nitelikte olması gerekiyor. Türkiye genelinde yeni yaptığımız okullarda küçük değişikliklere gittik. Yangın ve deprem sırasında tahliyenin nasıl yapılacağına yönelik düzenlemeler yaptık.”
İstanbul’da okullar risk altında
City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk ise İstanbul‘da pilot uygulaması yapılan projeye değinerek, güvenlik konusunda şu bilgileri verdi:
“Eğitimin sağlıklı koşullarda verilmesi için öncelik güvenlikte. Türkiye’de 17 milyon öğrenci var. 2007’den bu yana yapılan araştırmalarda çarpıcı sonuçlar bulunuyor. 2007’de yapılan bir araştırmaya göre devlet ve özel okullarda şiddetle karşılaşan öğrencilerin oranı yüzde 19 civarında. 2009’da yapılan bir çalışmada okulların yüzde 61’inde güvenlik görevlisi bulunmuyor. Güvenli okul; öğrenci, öğretmen ve çalışanların kendilerini güvende hissettikleri okuldur. Güvenli okulun olmazsa olmaz şartları var. Okul ve aile işbirliği bunlardan biri. Değerler eğitimi ile öğrenci ve ailelere evrensel, toplumda kabul gören ortak değerlerin verilmesi sağlanır. Güvenli okul, 4 bileşenden oluşuyor. Bunlar toplum, aile, öğrenci, okul ve çevresinin güvenliğidir. Çocuklarımızı güvenli okullarda geleceğe hazırlamak asıl görevimiz. İstanbul genelinde yılın başında yaptığımız çalışmada okulların risk altında olduğunu gördük. Aile, okul, öğretmen işbirliği yok.”