Oluşturulma Tarihi: Aralık 10, 2022 12:17
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk, “Güçlenen öğretmenle daha güvenilir ve güçlü yarınlara ulaşabiliriz. Öğrenen öğretmen demek değişen ihtiyaç ve şartlara göre kendisini yenileyen ve geliştiren öğretmen demektir” dedi. TÖZOK tarafından düzenlenen 9’uncu Ortaöğretim Çalıştayı’nda konuşan Öztürk, Çalıştayın 13 Kasım’da İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaşanan hain saldırıda hayatını kaybeden Öğretmen Arzu Özsoy ve yaşamını yitiren diğer vatandaşları anmak adına bütün kayıplara atfedildiğini dile getirdi.
TÖZOK tarafından düzenlenen 9’uncu Ortaöğretim Çalıştayı bu yıl “Öğrenen Okul-Güçlenen Öğretmen” temasıyla Irmak Okulları ev sahipliğinde düzenleniyor. Yaklaşık 650 özel okul yöneticisi ve öğretmenin katıldığı çalıştay, Irmak Okulları öğrencilerinin sahne sanatları gösterisinin ardından Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan, TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Öztürk, Irmak Okulları Kurucu Temsilcisi A. Ülkü Arıoğlu’nun açılış konuşmalarıyla başladı. TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk, açılış konuşmasında çalıştayın önemini şu sözlerle anlattı:
CEVAP GÜÇLÜ ÖĞRETMENDE
“13 Kasım’da İstanbul Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yaşanan hain saldırıda hayatını kaybeden Arzu Özsoy öğretmenimizi aynı zamanda yaşamını yitiren diğer vatandaşlarımızı anmak adına çalıştayımızı Arzu Öğretmenimize ve başta eğitim şehitlerimiz olmak üzere bütün kayıplarımıza atfettik.
TÖZOK olarak, Türk milli eğitiminin ve özel okulculuğun gelişmesi için bin 500’ün üzerindeki üye okulumuzla çeşitli eğitim alanlarında faaliyetler yürütmekteyiz. Ana konularımızdan biri eğitim adına ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri takip edip öğretmenlerimizle paylaşmak ve öğrencilerimizin kullanımına sunmak. ‘
Öğrenen Okul-Güçlenen Öğretmen’ temalı 9’uncu Ortaöğretim Çalıştayımızı ortaokul ve lise komisyonumuzun yoğun emekleriyle hazırladık. Çalıştayımızda, yaşama dair her şeyin bu denli hızlı geliştiği bir dönemde sanayi devrimi zamanında ve o dönemin şartlarına göre yapılanmış, tasarlanmış ve programlanmış bir sistemle bugünün ihtiyaçlarına cevap verebilme ve bugünün problemlerini çözebilmenin mümkün olmadığı düşüncesiyle yaklaşımlarımızı şekillendirdik. Bilginin en önemli güç olarak kabul edildiği çağımızda ‘Nasıl yaparız da öğrenme kültürüne sahip örgütleri öğrenmeyi teşvik eden sistemler arasına ekleyebilir ve bunu sürdürülebilir hale getirebiliriz?’ sorusunu sorduk. Aslında cevap burada, ‘Güçlü Öğretmen’de yatıyor. Güçlenen öğretmenle daha güvenilir ve güçlü yarınlara ulaşabiliriz. Öğrenen öğretmen demek değişen ihtiyaç ve şartlara göre kendisini yenileyen ve geliştiren öğretmen demek. Elbette kurumlar da bu imkanları öğretmenlere muhakkak sunmalı.”
EĞİTİMİN OKULLARDA OLMASININ BÜYÜK ÖNEMİ VAR
Öğretmenlerin yaptığı çalışmaları takdirle izlediğini söyleyen Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer İnan da, eğitimin dijitalleşmesi değil dijitalin eğitime katılması gerektiğini vurguladığı açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Öğretmenlerin her türlü zorluğa rağmen görevlerini sürdürmelerini takdirle izliyorum. Hem dünya hem ülkemiz zorlu bir süreçten geçti. Gördük ki çocuklar her yerde öğrenebiliyor. Öğretimin bir sıkıntısı yok ama eğitimin, sosyalleşmenin okullarda olmasının, ekran karşısında olmamasının çok büyük bir etkisi var. Türkiye en çok okul kapatan ülke konumundaydı ama eğitim öğretimi en hızlı hayata geçiren ve okul kapatmayan ülke konumuna geldi. Sayın bakanımızın buradaki net duruşu aslında geleceğimizin kurtarılması için büyük yatırım oldu. Ama çocuklarımızdaki o bir buçuk yıllık değişimi hepimiz gözlemledik. Bu süreçte dijitalleşme belki gereğinden fazla hayatımıza girdi. Ama eğitimi dijitalleştirmek mi, dijitali eğitime katmak mı? Bu ikisini karıştırmamamız lazım. Eğitimin her zaman yüz yüze olduğunu unutmamak lazım.”