Güncelleme Tarihi:
Gösterme tekniği, roman ve hikayelerdeki bir konu ya da durumun anlatma biçimini tanımlar. Birçok yöntem arasında gösterme tekniği de tercih edilebilir seçeneklerden birisidir.
Bir hikaye ya da romanda, olayların doğrudan sunulmasını sağlayan yöntemlerden birisidir. Edebiyat alanı için oldukça önemli bir anlatım tekniğidir. Tamamen roman ya da hikaye sahibinin tercihlerine kalan bir teknik seçimidir. Önemli olan, hikayenin tümünde gösterme tekniği konusunda bir bütünlük sağlayabilmektir.
Hikayede Gösterme Tekniği Özellikleri Nelerdir?
* Hikayedeki ya da romandaki geçen olay, okuyucuya bir aracı ile değil doğrudan sunulmaktadır.
* Anlatıcı kişi, okur ile olay arasından çekilir. Okuyucu adeta olayı direkt olay yerinde izliyormuş hissine kapılır.
* Amaç okuyucunun tüm odağını olaya vermektir.
* Sadece olaylar değil, kişiler ve varlıklar da okuyucuya direkt sunulur.
* Anlatıcı, hiçbir kısımda olay ile okuyucu arasına dahil olmaz.
* Bu yöntem ile, kahramanların konuşmaları ve eylemleri gösterilerek okuyucunun o dünya içerisindeymiş gibi hissetmesi hedeflenir.
Gösterme Tekniği Çeşitleri Nelerdir?
Temel olarak 3 ana çeşit ile gösterme teknikleri kullanılabilir. Bunlar; diyalog tekniği, iç konuşma(monolog) tekniği ve bilinç (şuur) akışı tekniğidir.
1) Diyalog Tekniği
Hikayedeki kişilerin karşılıklı konuşmaları ile kullanılan bir anlatım yöntemidir. Metin içerisinde akıcılık etkisi yaratır. Diyalog yönteminde konuşmalar, kahramanların bulundukları statüye göre şekillenir. Hitap etme özellikleri ve şive gibi örneklerle betimlenir.
Örnek Cümleler;
- Kuzum, neden bana bu işin aksini anlatmadınız?
* Ne diyebilirdim ki size efendim, saygısızlık olurdu.
- Ah kuzum, hiç de önemli olmazdı...
2) İç Konuşma (Monolog) Tekniği
Hikayede yer alan kişilerin içinden yaptığı konuşmaları karşı tarafa aktarmaya yarayan bir anlatım yöntemidir. Karakterlerin düşünce ve duygularının, belirlenmiş bir mantık düzeni ile, kişinin kendi ağzından değiştirilmeden okuyucuya aktarılmasıdır. İç konuşma yöntemi ile, hikayedeki kahramanın hem duyguları hem de düşünceleri, sesli bir konuşmaymış gibi yazılır. Bu anlatım yöntemi ile roman kahramanları, karşısında okuyucu bulunuyormuş gibi diyalog halinde konuşur. Aslında tamamen kendi iç konuşmasıdır. İç konuşma olduğu için de, bu konuşma vesilesi ile, kahramanın iç dünyası hakkında okuyucuya en net bilgiler aktarılır. Hislerinin anlaşılması sağlanır.
3) Bilinç (Şuur) Tekniği
Karakterlerin hem duygu hem de düşüncelerini, belirli bir gramer ya da kurgu mantığı düzeni oluşturmaya çabalamadan, düzensiz bir halde aktarılmasıdır. Okuyucuya yapılan bu aktarımda çağrışım ilkesi tercih edilir. Düzenli bir anlatım kaygısı taşınmaz. Karakterin iç dünyasının aktarılması hedeflenirken, başka bir amaç taşınmaz. Genellikle 20. yüzyıl romanlarında bu tekniğe çok sık şekilde rastlanır. İç konuşmalar yine bu teknik içerisinde sıklıkla görülür ancak aynı zamanda zihinlerinden geçen düşüncelerin direkt aktarılmasına odaklanma görülür.
Kahramanlar, yine kendi kendilerine konuşmalarını aktarır. Bu teknikte, kahramanın düşünceleri ve duyguları çok sık değişim gösterir. İstikrarlı bir duygu durumundan söz edilemez. Fazlasıyla öznel bir bakış açısı hakimdir. İç konuşmadan farkı nedir diye ele alırsak; zihinden geçen düşüncelerin yansıması olduğu için herhangi bir mantık çerçevesi aramak doğru olmaz. Serbest çağrışım yapılması ile düşünceler arası geçişler görülür. Günlük yaşamımızda yaptığımız kendi içsel hesaplaşma ya da zihinsel düşünce pratiği gibi ele alınabilir.