Güncelleme Tarihi:
Girişimci olmak, kendi işini kurmak pek çok gencin hayali. Ancak bunun riskleri de var. Bu yüzden, iş hayatına katılmak ve kendi ayakları üzerinde durmak isteyenlerimizin çoğu ücretli profesyonel olmayı yeğliyor. Özellikle genç kadınlar arasından girişimciliğe adım atmak isteyenlerin sayısı daha da az. Sonuçta bir kısmımız yaptığı işten mutlu olurken, bir kısmımız sevmediği, kendisini mutlu etmeyen bir işte tutsak olduğu hissiyle geçiriyor ömrünü. Bu bakımdan gençlerin geleceklerini planlarken, sevecekleri ve onları mutlu edecek işleri düşünmeleri büyük önem taşıyor. Çünkü önlerinde uzun bir yol var ve kişiliklerine uymayacak yanlış kararlar bu yolda yürümeyi zorlaştırıyor.
Ben hayatımda girişimciliği tercih ettim ve mutlu oldum. Bu yazının sınırları içinde, bu alandaki deneyim ve düşüncelerimi aktarmak, girişimcilik dünyasına bir pencere açmak istiyorum. Çocukluğumdan beri kendi istediğim yerde, istediğim şeyi yapmayı hedefledim. Bunun için çalışmam, okumam, gelişmem ve kendi paramı kazanmam gerekiyordu. Belki de benim için özgürlük tanımı budur. Yeni şeyler yapmayı ve üretmeyi de çok sevdim. İş hayatımda ilerledikçe değiştirme gücüm olduğunu ve bunu erkekler gibi kavga etmeden de yapabileceğimi fark ettim.
BİR ŞEYİ ÇOK İSTERSEN YAPARSIN
Hep şuna inandım, ‘Bir şeyi çok istersen yaparsın’. Özgüven ve yapabileceğinize olan inancınız, her şeydir. Tabii ki bunun bedeli var, çok çalışmanız gerek, düşmekten korkmadan, kim ne der diye düşünmeden ama evrensel değerlerden de vazgeçmeden. Hep çalıştım, sanırım bu işin bedeli vardı ve ben de bunu kabul ettim. İşin özünde kendine güvenmek ama aynı zamanda çok çalışmak var. Çalışmak, çalışmak ve çalışmak…
Girişimci, kafası biraz farklı çalışan, etrafındaki dokuz insandan sekizinin göremediğini gören, birinin de gördüğü halde yapmaya cesaret edemediğini yapan insandır. Sizin için problem olarak görünen bir konu girişimci için harika bir fırsat olabilir. Girişimci bu fırsata inandığı için parasını da, zamanını da riske atar. Önce işini nasıl kuracağını ve sürdüreceğini düşünür. İşin devamlılığını planlar, kazanç sonra gelir.
Bu yola girildiği zaman karşınıza çıkacak her sorunu bir fırsat olarak görmek, soğukkanlılığı koruyarak çözüm getirici olmak gerekiyor. İşin temelinde pozitif olmak var. Karşılaştığı meselelere çözümsüzmüş gibi yaklaşan, kolayca teslim olan biri girişimci olamaz. Aile ve dost çevrelerinde bu işin neden olamayacağını söyleyen yeteri kadar insan çıkacaktır zaten. Girişimciye düşen o işin nasıl yapıldığını göstermek. Girişimci bir yerde olmazı olduran, yapılamaz denileni yapan insandır.
FİKİRLER ÖNEMLİ AMA PROJEYE DÖNÜŞEBİLMELİ
İş fikirleri önemlidir elbette ama bu fikirlerin planlı programlı, hayata geçirilebilir bir projeye dönüşme aşaması daha önemli. Bunun için önce eldeki artıları ve eksileri doğru tespit etmek gerekiyor. Elinizde iyi bir iş planı olması lazım... Gerekli sermaye miktarı doğru belirlenmeli. Kurulan işin bir hedefi var elbette, ama o hedefe nasıl ulaşılacağı da iyi planlanmalı. Bir başka deyişle, büyük hedefi küçük parçalara ayırarak yönetmeli.
Şunu hiç unutmayın: Deneyim girişimcinin başarısı için önemli bir yetkinlik ancak bunu kazanmak için önce denemek şart. Burada önemli olan doğru hedef koymak, ona ulaşmak için çok çalışmak. Tabii, çıkan ve çıkacak engelleri aşmak için yaratıcı çözümler geliştirmek ve uygulama aşamasında motivasyonu kaybetmemek de başarının temel koşulları arasında yer alıyor.
‘DÜŞ ORTAĞIM’ PORTALI GENÇLERE EĞİTİM VERİYOR
Biz Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) olarak kadın ve erkeğin eşit olduğu bir girişimcilik ekosistemi hayal ediyor, gücümüzle kadın ve erkeğin fırsatlara eşit erişebildiği bir dünya için çalışıyoruz. Girişimcilik ekosistemi için de en büyük hayalimiz, daha doğrusu temel amacımız bu.
Bu yönde pek çok çalışma yapıyoruz ama burada birini gündeme getirmek istiyorum. Girişimci olmak, iş hayatına katılmak isteyen gençlerimizin gerekli bilgi ve eğitim altyapısına sahip olmalarına destek veren ‘Düş Ortağım’ portalından bahsetmek istiyorum. KAGİDER 18-25 yaş arası genç kadınları kariyer yolculuğunda düşlerini gerçeğe çevirmelerini desteklemek amacıyla bu projeyi hayata geçirdi. KAGİDER’in sahipliğinde gerçekleştirilen ve Yeni Dünya Programı (New World Program) tarafından desteklenen ‘Düş Ortağım’ portalı online ortamda faaliyete geçti.
Kayıt oluşturan herkese kariyer yolculuğunda düş ortaklığı yapacak platform, iş hayatına daha donanımlı başlamak isteyen genç kadınların yanında olmayı hedefliyor. https://www.dusortagim.com/ adresindeki platforma mobil cihazlardan, bilgisayarlardan, çevrim içi veya çevrim dışı olarak ulaşmak mümkün.
‘Düş Ortağım’ portalında alanında uzman 20’den fazla eğitmen videolar aracılığıyla ‘Zaman Yönetimi’, ‘Sosyal Girişimcilik’, ‘İz Bırakan Çalışan Olmak’, ‘Mülakat Teknikleri’, ‘Beden Dili’, ‘Teknoloji ile Güçlenmek’ ve ‘Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ gibi iş hayatının farklı konularıyla ilgili bilgi veriyor. Ayrıca bilgilendirici blog yazıları, çeşitli rapor ve sunumlar, enteraktif uygulamalar da yer alıyor.
BİLGİ PAYLAŞTIKÇA ÇOĞALIYOR
Düş Ortağım ile üzerinde çok severek çalıştığımız, genç kadınlara kariyer yolculuklarında güçlü bir destek sağlayacağına inandığımız bir projeyi hayata geçirmiş olduk. Biz bilginin paylaştıkça azalmadığına, tam tersine büyüdüğüne inanıyoruz. Düş Ortağım da çok ciddi bir bilgi birikimini paylaşıyor ve genç kadınların düşlerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyor. Bu portalı ziyaret ederek incelemenizi tavsiye ediyorum. Gelecekle ilgili kararları almanıza ve geleceğinizi inşa etmenize yardımcı olabilir.
SANEM OKTAR KİMDİR?
İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nin ardından Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine 1993 yılında, üç yıl boyunca Kilit Müşteri Yöneticisi ve Ticari Pazarlama Müdürü olarak görev yaptığı Colgate Palmolive Türkiye’de başladı. 1997 yılında ilk şirketi Tribeca İletişim Danışmanlığı’nı kurdu. İki yıl sonra satış ve pazarlama destek hizmetleri veren Tribal Satış ve Pazarlama Destek Hizmetleri’nin kurucu ortağı olan Oktar, 2000 yılında da veri tabanına dayalı pazarlama şirketi directCom şirketini kurdu. 2002 yılında birebir pazarlama konusunda danışmanlık veren dünyanın önde gelen şirketlerinden Peppers&Rogers’ın Türkiye ofisinin kurucu ortakları arasında yer aldı. 2009 yılında directComm Marketing Group’a odaklanmak için Peppers&Rogers’taki hisselerini sattı. Oktar, 2011 yılında Limonsocial sosyal medya ajansını kurdu. 2015’te önde gelen küresel medya yatırım yönetimi grubu GroupM, directComm’un çoğunluk hissesini satın aldı. Oktar, kendisini bir seri girişimci olarak tanımlıyor. Şu an CRM, Etlinlik, Dijital Pazarlama konusunda entegre pazarlama çözümleri sunan directComm Marketing Group ve Limonsocial şirketlerinde yönetici ortak ve Yönetim Kurulu Başkanı olarak iş yaşamını sürdürmektedir. Oktar, içinde bulunduğu sektörü geliştirmek adına, 2005 yılında kurulan Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği’nin (DPİD) 12 kurucu üyesinden biri oldu ve 2007-2009 yıllarında DPİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptı. İletişim, satış ve pazarlama danışmanlığı konusunda Türkiye’nin belli başlı markaları ile farklı sektörlerde çalışan Oktar, kariyeri boyunca ulusal ve uluslararası birçok farklı marka ile çalıştı. İmza attığı çok sayıda proje ise çeşitli yarışmalar ile ödüllendirildi. 2010 yılından beri aktif bir üyesi bulunduğu Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nde (KAGİDER) kadının güçlenmesi konusunda gönüllü mentör, lider ya da katılımcı olarak pek çok projede yer aldı. Mayıs 2015 ‘te KAGİDER Başkanlığına seçildi. Türkiye’nin G20 Dönem Başkanlığında kurulan Women20/Kadın20 (W20) Açılım Grubu Organizasyon Komitesi üyesidir. Oktar evli ve iki kız çocuk annesidir.