Güncelleme Tarihi:
Gezeravcı, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda öğrencilere, Türkiye Milli Uzay Programı ve insanlı ilk uzay misyonunu anlattı. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk insanlı uzay misyonunu, bir Türk'ün gidip orada 22 gün macera yaşaması için gerçekleştirmediğini dile getiren Gezeravcı, "Dünyanın en zorlu jeofizik konumlarından birinde yüzyıllardır ayakta kalabilmeyi başarmış bir ülkenin evlatlarının sürekli yaftalanmaya çalışılan öz güvenlerini hak ettikleri şekilde ayağa kaldırabilmesi için gerçekleştirdiği bir görev." dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin uzay alanına uzak olmadığını, eksik olunan alanın insanlı uzay misyonlarının icrası olduğunu ifade eden Gezeravcı, "1984 yılında TÜBİTAK Uzay isimli kurumumuzun kurulmasından bugüne kadar İMECE, BİLSAT, RASAT ve GÖKTÜRK-2 uydularının yapım, üretim, fırlatma ve işletme aşamaları ile Türkiye Cumhuriyeti, uzay alanında tecrübe kazanmış bir ülkeydi. Fırlatma operasyonları birbirinden bağımsız farklı kurumlarımızın kendi operasyonel akışları içinde gerçekleşiyordu. 2018'in Aralık ayında Türkiye Cumhuriyeti'nin birbirinden bağımsız farklı kulvarlarda yürüttüğü uzay faaliyetlerini tek bir çatı altında gerçekleştirmek üzere Türkiye Uzay Ajansı kuruldu" diye konuştu.
Öğrencilere seslenen Gezeravcı, "İçi boş, ayağı yere basmayan motivasyonlar enjekte etmeye gelmedik. Tam aksine Türkiye Cumhuriyeti'nin kendi imkanlarıyla gerçekleştirdiği başarıları somut bir şekilde gözünüzün önüne sererek, farklı duyguları yaşamanızı ve öz güveninizi her daim ayakta tutmanızı sağlayacak somut başarıları size sunmaya geldik" ifadesini kullandı.
‘KENDİ ÜRETMİŞ OLDUĞUMUZ BİLİMSEL MODÜLÜ AYA GÖNDERMEYİ PLANLIYORUZ’
Türkiye'nin geçmişten günümüze uydu ve uzay çalışmalarına ilişkin bilgi veren Gezeravcı, sözlerine şöyle devam etti: "2026-2028 aralığında kendi üretmiş olduğumuz roket vasıtasıyla, yine kendi üretmiş olduğumuz bir bilimsel modülü aya göndermeyi planlıyoruz. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Takvim doğrultusunda bu amaca zamanında ulaşacak görünüyoruz. Amacımız, kendi etrafında ve dünyanın yörüngesinde dönüşüne devam eden, aya, dünyadan planlı bir seyrüseferle bu kendi ürettiğimiz roket ve bilimsel modülü iki kademeli görev şeklinde aya ulaştırmak. İlk görevde herhangi bir bilimsel modül taşımadan fırlatmayı doğru şekilde gerçekleştirip, ay üzerinde spesifik bir noktaya sert iniş yaptırmayı planlıyoruz. Buradan elde ettiğimiz tecrübe birikimiyle hemen ardından ikinci görev bilimsel bir modülle ay yüzeyine erişilerek, oraya bilimsel teçhizatı indirip, bilimsel çalışmalar yapmayı planlıyoruz."
Gezeravcı, neden bu dönemde insanlı ilk uzay misyonunun gerçekleştirildiğini değil, bugüne kadar neden bu işin yapılmadığını sorguladıklarını belirterek, "İçinden geçtiğimiz inişli çıkışlı dönemlerden bir negatif sonuç çıkarıp, içinde olmamız gereken böylesine büyük bir ekosistemden geri adım atarsak, gelecekte sizin o potansiyellerinizi yansıtabileceğiniz alanlardan çalmış oluruz. Dolayısıyla bugüne kadar gecikmiş olduğumuz bu alanda bundan sonra hiçbir şekilde geri adım atmadan bu süreci devam ettiriyor olacağız" diye konuştu.
Bu görevin icrasıyla birlikte Türkiye'nin, BM'ye kayıtlı 193 ülke içinde kendi insanını uzaya gönderebilen, orada bilimsel yapabilen dünyanın 22'nci ülkesi olduğunu belirten Gezeravcı, "Bizler oradaki 20 ülkenin aynısını yaparak yine bir şeyler başarabilirdik. Ama biz bu ülkenin parlak zihinli bilim insanları sayesinde tarihimizde ilk defa gittiğimiz uzayda, alanında özgün 13 deneyi alnımızın akıyla tamamlayarak geri geldik." diyerek sözlerini tamamladı.
Etkinliğe, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Milli Eğitim Müdürü Mine Hayta, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Ferhat Güvel, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Kaşdemir, günün anısına Gezeravcı'ya üzerinde Çanakkale Şehitler Abidesi'nin yer aldığı tablo hediye etti.