Güncelleme Tarihi:
Zor soruların aday algısı bakımından sıkıntı yarattığını ancak puan ve sıralamaya olumlu yansıdığını vurgulayan Kültür Eğitim Kurumları Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal, özellikle iyi matematik neti yapanların bu sınav sonucuna göre fark yaratacağını ve yüksek puanlar alabileceğini açıkladı. Ünsal, açık uçlu sorularda cevapların doğru olması halinde sağa veya sola yanaşık olarak yazılanların, değerlendirmede yanlış kabul edilmemesi gerektiğini belirtti. Doğa, Açı, Bahçeşehir, Fen Bilimleri ve Kültür eğitim kurumları uzmanlarının yorumları özetle şöyle:
MATEMATİK: Bu sene soruların dağılımında biraz farklılık vardı. Matematikte ayırt edici düzeyde, yorum gücüne dayalı ve fazla işlem gerektiren sorular yer aldı. Bilgi düzeyi ağır bir sınav oldu. Bu yıl ilk defa kullanılan açık uçlu son üç soru üçgende açı, integral ve bölünebilme kuralından geldi. Bölünebilme sorusunun ayırt edici olduğu görüldü. Olasılık, trigonometri ve polinom konularından sorulanlar da seçiciydi. Zorluk düzeyleriyle ilgili geçen yıla göre bazı değişiklikler vardı. Her yıl öğrencileri zorlayan integral ve türev soruları önceki yıllarla paralellik gösterdi. Bazı öğrenciler matematikteki açık uçlu kısa cevaplı sorularda genel anlamda zorlandıklarını ve boş bıraktıklarını da belirttiler.
GEOMETRİ: Geometri zordu. 12’nci sınıf konuları arasında olmayan, müfredat dışı uzay analitiği konusundan iki soru olduğu görüldü. Adayların bir hafta sonra girecekleri sınavlarda psikolojik olarak etkilenmemeleri için bir an önce ÖSYM yetkilileri tarafından bu soruların iptal edileceğiyle ilgili açıklama yapılması gerekiyor. Şekil çizdirmeye yönelik soru yoktu. Katı cisim sorularının da zorluğu dikkat çekti. Geometri bu sene zorlayan alan oldu. Bu sebeple Türkiye matematik ortalamasının ciddi oranda düşeceğini tahmin ediyoruz.
‘Pelin’e selam olsun’
Twitter’da ‘Pelin’in hesap makinesi’ sorusu en çok konuşulanlardandı. İşte bazı Tweetler:
Sümeyra yiğit @sumeyra1194: Bozuk hesap makinesiyle işlem yapmaya çalışan pelin’e de ayrıca selam olsun
Selen @bimariadegil :Şu peline parası neyse verelim de bizden uzak dursun artık bi yırtık menüyle karşımıza çıkar bi bozuk hesap makinesiyle #Lys1
YİNE ‘09.45 KURALI’NA TAKILDILAR
ÖSYM’nin ilk kez bu yıl uygulamaya başladığı ’09.45 kuralı’na bu sınavda da takılanlar oldu. Kimi öğrenciler, bir-iki dakika gecikmeyle sınava alınmadı. Sınava alınmayanlar ağlarken, velileri de onları teselli etmeye çalıştı. Bazı öğrenciler maratoncular gibi koşarak son saniyelerde sınava yetişebildi. Öğrencilerin heyecanlı koşusuna bazı veliler, tezahürat ve alkışlarla destek olurken, polis sık sık 15 dakika uyarısında bulundu. Antalya’da bir kız öğrenci ayağındaki halhal nedeniyle sınava alınmak istenmedi. Takısını çıkartan aday kontrollerin ardından sınav salonuna yönlendirildi. Bir aday, sınava alınmayınca demir kapıya vurarak içeri girmek istedi. Sesini kapıdaki görevlilere duyurmaya çalışan aday daha sonra demir parmaklıklara tırmandı. Elinde sınava giriş kağıdıyla bekleyen öğrenci bütün ısrarlarına rağmen sınava alınmadı.
GİRİŞ BELGELERİNİ YIRTTI
İstanbul’da da aynı manzaralar vardı. İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampusu’nda LYS’ye katılmak için gelen ama bir dakikayla sınava alınmayan Harun Polat, sinirlenince giriş belgelerini yırttığını anlatarak, şöyle konuştu:
“09.42’de kapıdan girdim. 09.45’te binadaydım. Bir dakika geç kaldım, kameralar var dediler, almadılar. Çok saçma bir sistem. Matematik bölümünden giriyordum. Bir yılım boşa gitti. Normalde 112’de staj yaptım, sağlıkçıyım. Başka bir bölüm daha okumak istedim, izin vermediler.”
BAHÇEDEN ÇIKAMADI
Bir başka aday da saat 09.47’de sınav kapısına geldi. Velilerin ‘Koş koş’ tezahüratlarıyla, koşarak binaya yöneldi ancak sınava alınmadığı öğrenildi. Dışarıda endişeyle bekleyen velisini diğer aileler teselli etmeye çalıştı. Annesi, “Şirinevler’den geliyoruz. Metrobüs çok yavaş geldi. Bir saatte vardık. O yüzden geç kaldık” dedi. Ağladığı öğrenilen aday, uzun süre üniversite bahçesinden dışarı çıkmayınca güvenlik görevlileri annesini, isminin Büşra olduğu öğrenilen adayın yanına götürdüler. İstanbul Üniversitesi’nden bu sene mezun olan Yunus Bayer, içeride gördüğü manzarayı kapıda bekleyen gazetecilere şöyle anlattı:
“Bir dakika arayla öğrenciyi almadılar, çok kötü durumda. Teselli ettik ama olmadı. Yeni giren biri 15 dakika zor bulur. Ben girerken yol gösteren memur filan da göremedim. Çünkü birden fazla bina var, ayrıca alan çok büyük. İçeride üç mağdur bulunuyor. Biri çıktı, diğerleri hüngür hüngür ağlıyor. Bir dakikaya tolerans tanınmalı, bu kadar acımasız olunmamalı.”