Gençlere 19 Mayıs nasıl anlatılmalı?

Güncelleme Tarihi:

Gençlere 19 Mayıs nasıl anlatılmalı
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2024 11:02

İtilaf Devletleri ile Osmanlı Devleti arasında 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması içerdiği ağır koşullarla Osmanlı Devleti’ni savunmasız ve çaresiz bırakmıştı. Antlaşmanın maddelerine dayanarak İtilaf Devletleri Osmanlı topraklarını dört bir taraftan işgal etmeye başlamıştı.

Haberin Devamı

Mondros Ateşkes Antlaşması, I. Dünya Savaşını bitirmekten ziyade Osmanlı Devleti’ni yok etmeyi, parçalamayı amaçlıyordu. Bu durumda Anadolu’da Türk varlığı ve bağımsızlığı tehdit altındaydı. Diğer bir deyişle Türk milleti için bağımsızlık mücadelesi yeniden başlıyordu. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde başlatılan bu Mücadele’nin ilk durağı ise Samsun’du. Rum ve Ermeni çetelerin güvenliğini bahane ederek Osmanlı Devleti’ni sıkıştıran İngilizler, Samsun ve çevresinde önlem alınmasını istemişlerdi. Bunun üzerine Mustafa Kemal Atatürk 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilmiş ve buradaki olayları incelemesi için Samsun’a gönderilmişti. Fakat 19 Mayıs 1919’da Samsun’a gelen Mustafa Kemal Atatürk’ün asıl amacı, burada milli mücadeleyi başlatmaktı. Böylece 19 Mayıs, bağımsız yeni Türk Devletinin kuruluşu sürecinde bir dönüm noktası olarak tarihe kaydedildi.

Haberin Devamı

1938’DE RESMİ BAYRAM
19 Mayıs’ın bayram olarak kutlanması ise zaman içinde gerçekleşti. Öncelikle Samsun halkı bu önemli günün unutulmasını istememiş ve 1926’da 19 Mayıs’ı 'Gazi Günü' olarak kutlamaya başlamıştı. Bu kutlamalar 1935’e kadar yerel boyutta devam etti. 1935’te yapılan Spor Kongresinde sunulan bir teklif ile bugünün '19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı' olarak kutlanması kararlaştırıldı. Bundan sonra ülkenin pek çok yerinde 'Gençlik ve Spor Bayramı' olarak kutlanan 19 Mayıs, 20 Ağustos 1938’de resmî ve millî bayram oldu. 1981’de ise 'Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı' adını aldı.

Türk tarihinin dönüm noktalarından biri olan 19 Mayıs’ın milli bir bayram olarak kutlanması ve bu bayramın gençlere atfedilmesi oldukça anlamlı. Çünkü 19 Mayıs 1919’da filizlenmeye başlayan ve büyüyerek 100 yılını geride bırakan Türkiye Cumhuriyeti, gençlere emanet edilecektir. Bu emaneti devralacak gençlere, 19 Mayıs’ın nasıl öğretileceği konusu da bu açıdan önem taşıyor.

ÖNCELİKLİ GÖREV AİLELERE
19 Mayıs’ın öğretilmesinde öncelikle anne babalara görev düştüğü söylenebilir. Çünkü tarih eğitiminin erken yaşlarda ailede başlaması, çocuklarda tarih bilincinin gelişmesine çok önemli katkılar sağlayacaktır. Bu bağlamda ailelerin yapabileceği etkinliklerden biri milli mücadeleye ve 19 Mayıs’la başlayan sürece ışık tutacak mekanlara ve müzelere yapılacak gezilerdir. Bu tür geziler, tarihi bilgiyi kısmen somutlaştırarak çocukların tarihe yaklaşmalarını kolaylaştıracak ve çocuk için tarih kuru bir bilgi olmaktan öteye geçecektir. Aynı zamanda mekân gezileri çocukların tarihsel empati becerilerini geliştirmelerine yardımcı olarak tarih öğrenmeye karşı ilgilerini artıracaktır.

Haberin Devamı

OKULLARDA HANGİ ETKİNLİKLER YAPILABİLİR?
Okullarda ise 19 Mayıs ve Millî Mücadele sürecinin öğretiminde farklı yöntem ve tekniklerin kullanılması gerekli. Özellikle öğrenciler o dönemle ilgili belge ve dokümanlarla tanıştırılmalı. 19 Mayıs gününe ve Millî Mücadeleye ışık tutan hatıratlar, gazete haberleri, mektuplar, fotoğraflar gibi kaynaklar üzerinden yaptırılacak öğrenme etkinlikleri, öğrencilerin döneme çok perspektifli bakmalarını sağlar. Tarihsel düşünme becerileri gelişen öğrenciler, yaşanan olayları nasıl analiz edeceklerine ve nasıl sorgulayacaklarına dair fikir de geliştirecekler. Yokluklar içinde bağımsızlığını korumaya çalışan milletin yaptığı fedakarlığın büyüklüğünü, vatanseverliğin ne olduğunu kavrayabilecekler. Kendi çabalarıyla bilgiye ulaşan öğrencilerin elde ettikleri bilgileri unutmaları da kolay olmayacak. Teknolojik imkanların hızla arttığı bu çağda, 19 Mayıs’la başlayan mücadele süreçlerine ilişkin belgesel ve filmler eğitim ortamında daha çok kullanılmalı. Gelişim çağında olan öğrencilerin kendilerine rol model arayışı içinde oldukları bilin. 19 Mayıs’tan sonra başlayan milli mücadele döneminin kadın ve erkek kahramanları rol model olarak öne çıkarılmalı. Aksi takdirde gelişim çağındaki çocuklar dijital ortamlardan kendilerine rastgele rol modeller seçerek, milli ve manevi bilinçten uzaklaşma riski altında kalacaktır.

Haberin Devamı

DUYGULARA HİTAP ETMELİ
Okullarda hazırlanan “Belirli günler ve Haftalar” panosu oldukça işlevsiz kalıyor. Bu tür bir panodan ziyade öğretmenlerin rehberliğinde öğrencilerden 19 Mayıs gibi milli bayramlara yönelik okul gazeteleri, broşürler, afişler hazırlamaları istenmeli. Böylece öğrenciler 19 Mayıs ile ilgili bilgiler öğrenirken araştırma, yazma ve tasarım becerileri de gelişir. Bunların dışında öğrencilere 19 Mayıs’la ilgili okul çapında tiyatro gösterileri ve dramalar yaptırılabilir. Bu tür etkinlikler hem öğrencilere yeteneklerini ortaya çıkarma imkânı verecek hem de o dönemin atmosferini hissetme fırsatını sunar. 19 Mayıs gibi milli günlerin öğretiminde temel kaygı bilgilerin içselleştirilmesi ve duygusal boyuta taşınması olmalı. Çünkü bireyin duygularına hitap etmeyen ve ezber boyutunda kalan bilgilerin zamanla silinip gitmesi oldukça olası. Öğrenilen bilgilerin, bireylerin davranışlarına yön verebilmesi ve geleceğine ışık tutması için kalbe ve duygulara hitap etmesi önemli. Tarihi bilgi akıl, kalp ve duygu süzgeçlerinden geçtikten sonra içselleştirilecek ve tarihi bilinci ortaya çıkabilecektir.

Haberin Devamı

Unutulmamalıdır ki içselleştirilmeyen tarihi bilgi unutulmaya, tarih bilincine sahip olmayan milletler de savrulmaya mahkumdur.

PROF. DR. MELİHA KÖSE KİMDİR?
Prof. Dr. Meliha Köse, Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nden 1992’de mezun oldu. 2011’de Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesinden “Tarih Öğretiminde Kadın İmajının Yeniden İnşası” teziyle doktorasını aldı. 15 yıl tarih öğretmenliği yaptıktan sonra 2012’de Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı’nda eğitim uzmanı oldu. 2013’ten sonra Siirt Üniversite’sinde akademisyenliğe başladı. 2015’te İllinois Üniversite’sinde doktora sonrası araştırma yapmak için Amerika’ya gitti. Döndükten sonra akademik görevine Bartın Üniversitesi’nde devam etti. 2019’da ise Gazi Üniversite’si Eğitim Fakültesi’nde göreve başladı. Öğretim üyesi olarak halen aynı üniversitede çalışıyor. Meliha Köse’nin tarih eğitimi, tarih eğitiminde kadın ve kadın tarihi alanında çeşitli çalışmaları bulunuyor.

BAKMADAN GEÇME!