Gençlerde gönüllülüğün 4 nedeni

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye toplam nüfusu 2016 yılı sonu itibariyle 79 milyon 814 bin 871 iken, 15-24 yaş grubundaki genç nüfus 12 milyon 989 bin 42. Genç nüfus, toplam nüfusun yüzde 16.3’ünü oluşturuyor. http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=24648               

Toplam nüfusun yüzde 16.3’ünü gençlerin oluşturduğu Türkiye’de, üniversiteli sayısı 7 milyonun üzerinde. Aynı zamanda, gençlerin yüzde 24’ü ne eğitimde ne istihdamda, yani bir kısmı görünür değil. Bu rakamlar oldukça çarpıcı ve düşündürücü.

15 yıldır en yaygın gençlik sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerine devam eden Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın (TOG) bütün çalışmalarında da gençlerin katılımı, onların özne olma hali oldukça önemli. Toplum Gönüllüsü Gençler sayesinde TOG, 15 yıldır Türkiye’nin en yaygın gençlik ağlarından birine sahip olarak onları birbirinden çok farklı temalar çerçevesinde  ve farklılıklara saygı ilkesi çerçevesinde birarada tutmayı başardı. Bunu da gençlerin birbirine olan inancından ve güveninden aldığı güçle yapabildi. Toplum Gönüllüsü Gençlerin cesaret, özgüven ve empati yetileri, girişimcilik ilkesinin güçlenerek tüm Türkiye’de sosyal faydaya dönüşmesine neden oldu. Gençler yerel katılımı teşvik ederek, sosyal çevrelerini ve karar verici mecraları bir amaç çerçevesinde çekinmeden bir araya gelebilmeleri için yüreklendirdiler. 

YAŞAMIN ÖZNESİ
Yaşamının öznesi olmak; geleceğin kurtarıcısı olmamak; kendilerinin önemsendiğini hissetmek ve gençlik döneminin çocuklukla-yetişkinlik arasında kayıp bir dönem olmaması için gençlerin, yaşadığı yerde kendisine ve etrafındakilere yönelik düzenlemelere dahil olması, etkilemesi ve hatta değiştirmesi/dönüştürmesi için sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olduklarını deneyimliyoruz.

Gençler, sözlerinin dinlendiği, fikirlerinin önemsendiği, karar mekanizmalarına dahil oldukları alanlarda inanılmaz projeleri hayata geçiriyorlar. Bir fikri projelendirirken, hayata geçirirken kendi aralarında muazzam bir şekilde organize oluyorlar. Bir okulu yenilemek, çocuklara farklı etkinlikler aracılığıyla destek olmak, gençlik hakları konusunda kampanyalar düzenlemek, ekolojiyle gençlik kampı gerçekleştirmek için ekip olarak çalışıyorlar; projelerin bütçe kaynağını yaşadıkları yerellerde buluyorlar ve onları da proje sürecine dahil ederek toplumsal değişimin yolunda inanılmaz adımlar atıyorlar.

Peki, gençler neden gönüllülük yapmayı üniversite yıllarında öncelik olarak konumlandırıyor? Sosyal sorumluluk projelerinde gönüllü olan gençlerin gönüllü olma nedenlerini 4 farklı başlıkta kurgulayabiliriz.

1 - Sesini duyurabilmek!
Genç nüfusun yüksek olduğu ülkemizde gençler kendilerini rakamsal bir görünürlükten ziyade seslerinin duyulmasını tercih ediyorlar. Seslerini en rahat duyurabilecekleri alanlardan birisi de sivil toplum alanında gönüllülük yapmak. Bu aynı zamanda düşüncelerini, fikirlerini ve hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir alan haline geliyor.

2 - Farkında olmak!
Haklarının farkında olabilen ve bunları pratikte uygulayabilen genç, bu imkânı bulamayanlarla empati kurabiliyor ve kendinden başkasına yönelik harekete geçebiliyor. Bir şeyleri değiştirebiliyor.

3 - Ön yargılarını kırmak!
Sorun olarak gördüğü bir konuyla ilgili, çözüm odaklı proje geliştiren ve uygulayan gençler sadece topluma katkı sağlamakla kalmıyor, sorumluluk sahibi aktif bireyler olarak ve kişisel gelişimlerini destekleyebiliyor. Aynı zamanda, herhangi bir konuda farklılıkları tanıyarak ön yargılarını kırma yolunda adım atıyor.

4 - Ne istediğini bilmek!
Gönüllülük yaparak yaşadıkları toplumu dönüştüren gençler kariyer planlamasında, çalışmak istedikleri şirketlerin de gönüllülük deneyimi aradığını biliyor; gönüllülük kavramının gelişmediği kurumlara da bu kültürü götürmekten gurur duyuyor.

Buradan hareketle gençler, hayata toplumsal duyarlılık farkındalığı ile yaklaştığında ve sosyal sorumluluk çalışmaları için gönüllü olduğunda; kendilerini özgürce ifade edebilecekleri, fark edildikleri, katılım araçlarının kullanımında eşit olanakların sağlandığı ortamlarda aktif yurttaşlar olarak toplumsal değişimde önemli bir rol oynuyorlar.