Güncelleme Tarihi:
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2017 verilerine göre işsizlik yüzde 10.2 seviyesine kadar yükseldi. 'Genç işsizler’ olarak bilinen 15-24 yaş arası işsizlik oranıysa bir önceki yıla göre 2.4 puan artarak yüzde 19.8 oldu. İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, yüzde 20’lere dayanan genç işsiz sayısının ancak uygulama ağırlıklı eğitimle düşürülebileceğini söyledi.
‘ÜLKE OLARAK UYGULAMALI EĞİTİME GEÇMEMİZ LAZIM’
Ekonomide artık ‘multidisipliner’ kavramının ön planda olduğuna ve verileri değerlendirerek ve genç işsizlik oranının yüksekliğine dikkat çeken Dr. Mustafa Aydın, “Bu durum, gençlerimizin kendilerini, piyasanın yenilenen şartlarına göre talep edilen profile göre yetiştirememiş olduğunu gösteriyor. ‘Multidisipliner’, yani disiplinler arası demek, kişinin, kendi iş alanına akraba olan alanlar hakkında da söz sahibi olabilmesi anlamına geliyor. Gençlerimiz kendilerini buna göre yetiştirmeli. Günümüz dünyasında tek bir alanda uzman olmak yetmiyor. O alanla ilgili birkaç dalda daha iş yapabiliyor olmak tercih sebebi sayılıyor. Piyasada firmalar da bunu göremeyince mecburen tecrübeye yöneliyorlar. TÜİK verilerine baktığımızda genç işsizlerin oranı yüzde 19,8 iken, orta yaş gruplarda bu oran daha düşük seviyede. Oysa bunun tam tersi olması lazım” dedi.
‘NE İŞ OLSA YAPARIM’ DEMEYİN
Hayata hazırlanan her insanın, kendi alanından başka, iletişim becerisi, pazarlama bilgisi, zamanı yönetme yeteneği ve liderlik vasfına sahip olması gerektiğini belirten Dr. Aydın şunları söyledi:
“Öğrencileri, teorik alanda edindikleri bilgi birikimini pratiğe dökerek pekiştirmeli. Bunun en iyi yolu da, uygulama ağırlıklı alabilecekleri eğitim. Biz bunun üzerinde yıllardır duruyoruz. Genel eğitim politikası olarak artık uygulamalı eğitime geçmemiz lazım. Teorik yüklemeyle verilen eğitimde bir yere varamıyoruz. Bu verilen bilgi birikiminin mutlaka pratiğe dökülerek ekonomiye katkı sağlayacak ürünlere dönüştürülmesi gerekiyor. Bugün üniversiteden yeni mezun olan bir arkadaşımız, kendisine hemen iyi bir firmada iş verileceğini, bir makam masası, oda, sekreter gibi imkânlar sunulacağını düşünüyor. Oysa devir artık o devir değil. Bu nedenle iş konusunda gençlerimizin çok aşırı seçici olmamaları gerekiyor. Elbette ‘ne iş olsa yaparım’ da dememek lazım ama beklentiyi çok yüksek tutmamak önemli.”