Gelecek 10 yılda iş dünyasında öne çıkacak beceriler

SEZGİLER HER ZAMAN OYUNDA

1- Sezme kabiliyeti

Kısaca söylenenlerin ardındaki derin anlamı ve önemi görebilme olarak tanımlanabilir. Bugün makineler ezbere yaptıkları işlerle üretim ve hizmet gibi sektörlerde insanların yerini almış olabilir ancak sezme kabiliyeti henüz bu makinelerin ulaşamayacağı kadar uzak bir beceri. 2020’de makineler iş alanlarında daha fazla söz sahibi oldukça sezme kabiliyeti yüksek insanlar kritik karar verme anlarında ön plana çıkacak. IBM’in süper bilgisayarı ‘Deep Blue’, ünlü satranç ustası Gary Kasparov’u yendiğinde, birçok insan bunu üstün bir düşünme becerisinin işareti olarak yorumlamıştı. Fakat ‘Deep Blue’ saniyede milyonlarca hamle hesaplayabilme özelliği sayesinde kazandı. Bu beceri bizim hayatlarımızı sürdürmek için ihtiyacımız olduğundan çok farklı. Bilgisayar bir insanı belki satranç oyununda yenebilir. Fakat ona “Bugün yüzmek ister misin?” diye sorduğunuzda, buna nasıl yanıt vereceğini bilemez. Bu nedenle sezgiler şimdi olduğu gibi 2020’de de iş dünyasında önemini koruyacak. Bu konuda gerçekten beceriye sahip çalışanlar, her zaman bir adım öne çıkmayı sürdürecek.

‘HİSSETMEK’ ÖNEMİNİ KORUYACAK

2- Sosyal zekâ

Sosyal zekâ, diğer insanlarla direkt ve derin bir yolla bağlantıya geçme, onların reaksiyonlarını anlama ve bunlara uyum sağlama becerisi olarak ifade edilebilir. Bugün sosyal ve duygu sahibi robot çalışmalarını çeşitli araştırma laboratuvarlarında görüyoruz. Fakat henüz robotlar, sosyalleşme ve duygularını gösterme açısından oldukça sınırlı becerilere sahip. Sezgi gibi hissetmek de oldukça karmaşık bir süreç ve ürettiğimiz makineler henüz bu denli gelişmiş değil. Sosyal zekâsı yüksek çalışanlar, kendi ve çevrelerindeki duyguları hızlı bir şekilde değerlendirebilir. Buna göre hareket ederek jest ve ses tonlarını ayarlayabilir. Unutmayın, çevremizde çalıştığımız kişiler de duyguları olan insanlar. Bu, işbirlikleri ve güvenilir ilişkiler kurma konusunda sadece 2020’de değil, her zaman anahtar önemde. Ayrıca geniş insan gruplarıyla yapacağınız ortaklıklar için de sosyal zekâya ihtiyacımız var. Otomasyon her geçen gün insanların çalıştığı alanlarda daha çok yer alırken, gelişmiş bir sosyal zekâ makinelere karşı insanlara her zaman avantaj sağlayacak.

BUKALEMUN GİBİ OLANLAR KAZANACAK

3- Özgün ve uyarlanabilir düşünme

Düşünme süreçlerinde akılcılığa ve çözüm önerileri sunabilmeye işaret eden bu beceri, 2020’lerde iş dünyasında daha da kritik bir rol oynayacak. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Prof. Dr. David Autor, son 30 yılda mesleklerin nasıl kutuplaştığını inceledi. Buna göre, orta düzeyde becerilere sahip beyaz ve mavi yakalılar için iş fırsatları azalıyor. Autor’ın çalışması bu düşüşte en büyük payın, rutin işlerdeki otomasyon ve bu zaman zarfında oldukça gelişme kaydeden ‘offshore’ üretim olduğunu gösterdi. Buna karşılık iş fırsatları, teknik ve yönetim gibi alanlarda çalışan yüksek becerilerle donanmış profesyonellerle düşük gelire ve yeteneğe sahip, yemek servisi gibi alanlarda çalışanlar için daha konsantre hale geliyor. Bu, sektörlerdeki değişime uyum sağlayabilme yeteneğine sahip gençlerin gelecekte kariyer basamaklarını daha hızlı tırmanabileceğini gösteriyor. Prof. Dr. Autor, özellikle yüksek beceri gerektiren iş alanlarında ‘durumlara adapte olabilme’ becerisinin gelecekte büyük önem kazanacağını belirtiyor. Yani beklenmedik bir anda gelişen yeni bir duruma yanıt verebilme becerisi, ileriki yıllarda günümüzün gençlerinden daha beklenir hale gelecek.

ÇALIŞMA ARKADAŞINIZ YABANCI BİRİ OLABİLİR

4- Kültürlerarası yeterlilik

Birbirine bağlı bir dünyada, çalışanlar her nerede olursa olsun, üzerine düşen görevleri bir bariyere takılmadan sürdürmeli. Kültürlerarası yeterlilik becerisi, dil ve yeni şartlara ayak uydurma gibi alt becerilerden oluşuyor. 2020’lerde tüm sektörlerde kültürlerarası yeterlilik en önemli becerilerden biri olacak. Her geçen gün şirketler, çeşitliliği inovasyon için önemli bir itici güç olarak görüyor. Araştırmalar farklı yaş, beceri, disiplin, çalışma ve düşünme stillerine sahip insanların oluşturduğu çalışma gruplarının daha inovatif olduğunu gösteriyor. Bu nedenle şirketler için önümüzdeki 10 yılda ofislerde çeşitliliği sağlamak temel arayışlardan biri haline gelecek.

EXCEL BİLMEK YETMEYECEK

5- Sayısal düşünme

Sayısal düşünme belli sayıda veriyi özet bir içerik haline getirebilme ve veri temelli muhakeme yapabilme anlamına geliyor. Gelecek 10 yılda sayısal düşünme becerileri, gittikçe artan veri trafiğinde kendi yolumuzu bulmamıza yardımcı olacak. Bugün insan kaynakları departmanları, temel uygulama ve programları kullanmayı bilen başvuruları ön sıralara alıyor. Fakat gelecek 10 yılda sadece Microsoft Office programlarını kullanabilmek yeterli olmayacak. Bir zamandan sonra insan kaynakları, istatiksel analiz ve sayısal muhakeme yeteneklerinizi de CV’lerde görmek isteyecek.

SUNUMLAR ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK

6- Yeni medya okuryazarlığı

2020’lerde medya içeriklerini doğru değerlendirmek önem kazanacak. Ayrıca yeni medya formlarını iyi kullanabilen çalışanlar bir adım öne çıkacak. ‘Kullanıcı katkılı medya’nın patlamasıyla bugün sosyal medya hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. Bu, önümüzdeki 10 yılda çalışma hayatında kendini daha çok hissettirecek. Artık durağan sunumlar tarihe karışacak. Şirketler çalışanlarından yeni medyanın sunduğu kaynakları etkili kullanmalarını bekler hale gelecek. Gelecek neslin çalışanları, video formlarını daha iyi okumanın yanı sıra iş dünyasında sunum gibi görevlerde daha etkili olacak. Şirketler kendi görsel bilgilerini rahat bir şekilde oluşturabilecek ve bunları sunabilecek profesyonellerle çalışmak isteyecek. Personelin sofistike yeteneklerini kullanarak, izleyicinin ilgisini yeni medya araçlarıyla çekebilme becerisi de önem kazanacak.

TEK ALAN ‘OUT’

7- Disiplinlerarası hareket edebilme

Başta akademi olmak üzere, iş dünyasında da disiplinler birbirine daha çok yaklaşıyor. Alanlar arasındaki çizgiler birer birer yok oluyor. Yeni dallar doğarken, profesyonellerden birçok alanda bilgi sahibi olmanın yanı sıra analiz yapmaları da bekleniyor. Disiplinlerarası hareket edebilme becerisi size ilk bakışta akademik dünyayı hatırlatabilir. Ancak günümüzde iklim değişikliği ve aşırı nüfus artışı gibi problemler tek bir disiplinin çözebileceğinden çok daha karmaşık. 20’nci yüzyıl boyunca tek bir disipline odaklanmak çoğu zaman yeterli olurken, artık disiplinlerarası bir yaklaşım sahnenin ortasına geldi. Şimdiden nanoteknoloji, protein kimyası, biyokimya ve moleküler biyoloji gibi yeni alanların artık bilinir hale geldiğini görüyoruz. Bu, sektörlerde 21’inci yüzyılın başından beri büyük bir değişimi beraberinde getirdi. Artık bir biyolog matematiği, bir matematikçi de biyolojiyi anlayabilmeli. Gelecek 10 yılda ideal bir çalışanın ‘T-tipinde’ olması beklenecek. Yani geleceğin çalışanları en az bir alanda derinlemesine uzmanlaşırken, diğer alanlarda da bilgi sahibi olacak. 2020’lerde bu nedenle meraklı ve hayat boyu öğrenmeye yatkın insanlar ön plana çıkacak.

BİLGİYE YORULMADAN HIZLA ULAŞAN ÖNE ÇIKACAK

8- Bilişsel yüklenme yönetimi

Bu beceri kısaca önemli bilgileri ayırt etme ve çeşitli teknikler kullanarak bilişsel işlevlerimizi nasıl daha iyi hale getirebileceğimizi öğrenmeye işaret ediyor. Gün içerisinde birçok formatta sayısız bilgiye maruz kalıyoruz. 21’inci yüzyılda her geçen gün artan bilgi trafiğinde bizim için gerçekten neyin önemli olduğunu etkili bir şekilde ayırt etmemiz ve odaklanmamız gerekiyor. Önümüzdeki 10 yılda şirketler bunu yapabilecek gençlerle çalışmak isteyecek. Gelecek neslin çalışanları bilişsel aşırı yüklenme problemiyle baş başa kalmamak için kendi işe yarar yöntemlerini geliştirmeli. Örneğin sosyal medyada kullandığımız filtreler ya da gerçekten önemli bilgiler için sizi uyarabilecek uygulamalar daha da önem kazanacak. Yoğun bilgi akışında size uygun ve işe yarar bir bilgiyi ıskalamanız mümkün. Bugün finansal dünyada sürekli yağan bilgi akışını analiz ederek, dikkate değer bilgileri daha anlaşılabilir şekilde e-postayla müşterilere gönderen uygulamalar üzerinde çalışılıyor. Bu sayede içinden çıkılmaz bilgi yığınlarında iğneyi bulmak ve analiz etmek daha kolay bir hale geliyor. Geleceğin iş dünyasında aşırı yüklenme tehlikesinin tuzağına düşmeden, kendisi için en uygun bilgiyi, hızla edinebilen çalışanlar avantajlı.

İŞ ORTAMLARI DEĞİŞECEK

9- Görsel işbirliği

Dünyanın başka bölgeleriyle iletişime geçmeyi kolaylaştıran teknolojiler, alışılageldik ‘çalışma ortamı’ kavramını değiştiriyor. Artık fiziksel sınırlar dünyanın herhangi bir yeriyle yapacağınız toplantı ve çalışmalar için ortadan kalkıyor. Fakat bu yeni görsel işbirliği, yeni becerilerle beraber geliyor. Öncelikle birbirinden dağınık halde olan grubun motive bir şekilde hareket edebilmesi için yeni stratejiler geliştirilmesi gerekiyor. Aslında bunun için online oyun dünyasından bazı etkili stratejiler ödünç alınabilir. Her gün milyarlarca insan birbiriyle online ortamlarda bir araya gelerek, bir oyunda ortak hedef çerçevesinde hareket ediyor. Bu esnada iletişimi sürdürürken, birlikte hedef doğrultusunda yeni stratejiler geliştiriyor. Gelecek 10 yılda bildiğimiz iş dünyası tahmin etmede zorlanacağımız oranda dönüşebilir. Bu nedenle kariyer basamaklarına hızlı tırmanmak isteyen gençler, görsel işbirliği becerilerini nasıl geliştirebileceklerine odaklanmalı.

NASIL ÇALIŞACAĞINI BELİRLEME BECERİSİ

10- Tasarım zihniyeti Gelecek 10 yılda alışılageldik iş ortamlarının dışında, çalışan kendi iş alanlarını tasarlama hakkına sahip olabilecek. Güncel araştırmalar kendi çalışma ortamını tasarlamasına izin verilen personelin, zihinsel süreçlerde daha etkili olduğunu gösterdi. Ayrıca çalışanların psikolojik olarak daha huzurlu hissettikleri de tespit edildi. Önümüzdeki 10 yılda şirket ve kurumlar, çalışanlarından kendi iş alanlarını tasarlamalarını isteyebilir. Bu nedenle tasarım zihniyetine sahip ve kendi çalışma stilini tanıyanlar aranır hale gelecek.

DEĞİŞİMİN ARKASINDAKİ 6 NEDEN

Peki, geleceğin iş dünyasındaki becerilerin şekillenmesini sağlayan altı önemli gelişme ne?

1- Yaşam süresinin artması: Yaşam süresi arttıkça kariyer beklentileri ve öğrenmenin alışılageldik doğası değişmeye zorlanıyor.

2- Akıllı makinelerin ve sistemlerin yükselişi: Otomasyon sektörlerin yapısını değiştiriyor. Buna göre yeni iş alanları doğuyor.

3- Sayısal dünya: Sensör ve programlanabilir sistemlerdeki uçsuz bucaksız gelişme potansiyeli, hemen her sektörde çalışanlarda aranılan becerileri belirliyor.

4- Yeni medya ekolojisi: Geleneksel medyanın bilinen becerilerinin dışında, herkesin medyaya katkı sunması bekleniyor. Artık metinlerin ötesine geçen bir okuryazarlık, çalışanlarda aranıyor.

5- Sürekli bağlantılı bir dünya: Artan iletişim olanakları ve organizasyonlar, bu çeşitliliğe uyum sağlamaya itiyor.

6- Sosyal teknolojiler: Sosyal medya platformları, yeni üretim formlarının ve değerlerinin doğmasını sağlıyor.

YÖNETİCİLERDEN GELECEĞİN ÇALIŞANLARINA İPUÇLARI

Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin yöneticileri hangi becerilere sahip gençleri arıyor? 2020’lerde hangi yetenekler ön plana çıkacak? Sizin için işin uzmanlarına sorduk. İşte yanıtlar:

GÜNDEMİ YAKINDAN TAKİP EDEN KAZANACAK

Artık bilginin küresel dolaşım hızı saniyelerle ölçülüyor. Böyle bir dünyada tüm çalışanların yeteneklerini ve yaratıcılıklarını sergileyebileceği işlerde yer alması gerekiyor. Teknik bilginin yanı sıra adaylarda öğrenme isteği, geleceğe dönük pozitif bakış açısı ve mevcut işine olan tutku gibi yetkinlikler arıyoruz. Donanımlı, çevrimiçi ve çevrimdışı dünyayla gündemi yakından takip eden adaylarla çalışmayı önemsiyoruz.

YENİLİKLERİ DENEYİMLEYİN

Bilgi çağı olarak tanımladığımız 21’inci yüzyılda iletişim şeklinin, teknolojinin ve yaşam biçimlerinin değişmesi iş alanlarını da dönüştürüyor. Doğal olarak beceriler de değişiyor. Bu nedenle 2020’lerde analitik düşünme yeteneği gelişmiş, ayrıntıları fark edebilen, karmaşık problemleri çözebilen, büyük resmi görebilen, elde ettiği verilerle eğilimleri gözlemleme yeteneğine sahip, sözlü ve yazılı iletişim yetenekleri gelişmiş kişilere talep artacak. Yapay zekâ mühendisliği, büyük veri uzmanlığı, robotik mühendisliği, kullanıcı deneyimi tasarımcıları gibi meslekler gelecekte daha da ön plana çıkacak. Gençler kişisel gelişimden asla vazgeçmemeli, sürekli öğrenme tutkusuyla yeniliklerin peşinden koşmalı. Yeteneklerini geliştirmek için yenilikleri deneyimlemeli. Dünyaya meraklı gözlerle bakarak olan biteni, trendleri, gidilen yönü anlamaya çalışmalı.

İNOVATİF DÜŞÜNME BECERİSİ İSTİYORUZ

Bankamızda, farklı iş tanımlarına sahip bölümlerimizin ihtiyaçlarına yönelik, gençlere istihdam sağlıyoruz. Her ne kadar bankamız birimlerine göre adaylarda aranan özellikler değişse de, ‘Türkiye’nin Dijital Bankası’ olarak istihdam sağlayacağımız, kariyerlerinde bankacılığı hedeflemiş gençlerin, öncelikli olarak teknolojiyi yakından takip etmelerini, inovatif düşünme becerisine sahip, öğrenmeye ve gelişime açık olmalarını bekliyoruz. Ayrıca, ülke ve dünya gündemini yakından takip etmeleri de diğer önem verdiğimiz konular arasında yer alıyor.

KENDİNİZİ FARKLI ALANLARDA GELİŞTİRİN

Her alanda büyük ve hızlı bir değişimin ortasındayız. Günümüzde her sektörde giderek önemini artıran dijitalleşme, dokunduğu her alanı dönüştürüyor ve bu da, gündelik hayattan iş hayatına tüm alışkanlıkları değiştiriyor. İlerleyen yıllarda, iş süreçleri dijitalle değişmeye devam edecek, yeni teknolojiler yeni iş yapış şekillerinin hayata geçirilmesini gerektirecek. Çok daha rekabetçi ortamda yaratıcı düşünebilen, dinamik, mevcut iş yapış şekillerini, zamanın gereksinimleri doğrultusunda değiştirebilen, kendini farklı alanlarda geliştirmiş çok yönlü çalışanlar ön plana çıkacak.

BİR SONRAKİ ADIMIN NE OLACAĞINI DÜŞÜNÜN

Gençlerin bu yetenekleri geliştirebilmeleri için  dünyadaki gelişmeleri, yenilikleri ve teknolojiyi yakından takip etmeleri, farklı alanlarda da çalışabilecek şekilde çok yönlü olmaları gerekiyor. İlgi alanlarına göre sahip oldukları bilgiler ve gözlemlerinden yola çıkarak bir sonraki adımın ne olacağı konusunda düşünmeyi bir alışkanlığa dönüştürmeleri de çok önemli. Kendilerini her alanda yetiştiren, hızla değişen dünyanın dinamiklerine kolayca uyum gösteren gençlerin, gelecekte vizyoner liderlere dönüşeceğini ve çalıştıkları kurumlara değer katacağını söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra üniversite öğrencilerinin işverenlerden beklentileri de hızlı bir şekilde değişiyor. Gençler, işe alım süreçlerindeki anlık ilişkiler yerine, şirketler arasında seçim yapmadan önce firmaları daha yakından tanıyarak kariyer hedeflerini belirlemek istiyor. Bu doğrultuda kurumların da gençlerle henüz öğrenciyken daha uzun vadeli ilişkiler kurması gerekiyor.

2020 İÇİN NE ARADIĞIMIZI BİLİYORUZ

Son 100 yılda, şirketlerin rekabetinde temel bir değişim gözlemleniyor. Hızın kazandığı bir dünyada, gençliğin yetenekleri de oldukça değerli bir kaynak. 2020 yılı ve ötesi için sürdürülebilir ve kârlı bir büyümeyi yönetirken, daha müşteri odaklı, daha yenilikçi, çevik ve dijital olma özelliklerine ihtiyacımız var. 2020 ve sonrasına yönelik ‘Henkel 2020+’ olarak özetlenen yeni stratejik hedeflerimizi belirledik. Daha kârlı bir büyüme sağlarken, daha müşteri odaklı, yenilikçi, çevik ve tamamıyla dijitalleşmiş olmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda uzun bir yetenek listesi çıkarılabilir. Bunun en başında dijitalleşme becerisi geliyor. Dijitalleştirmeyi hızlandırma stratejisi, başarıyla büyüme, müşterileri ve tüketicilerle ilişkileri güçlendirme, süreçleri optimize etme ve tüm şirketi dönüştürme Henkel için önem taşıyacak.

ÇEVİKLİK KAZANIN

Bu, dijital dünyadaki reklam çalışmalarından çok daha fazlasını ifade ediyor. e-Ticaretten, fabrikalarda endüstri 4.0 uygulamalarına kadar aslında tüm organizasyonun dijital dönüşümünü kapsıyor. Bu nedenle çalışanların dijital becerileri önem kazanacak. Çeviklik ise, bir diğer beceri. Oldukça dinamik bir iş ortamında, kuruluşun çevikliğinin artırılması gelecekte önemli bir başarı unsuru. Bu nedenle enerjik ve yetkilendirilmiş takımlarla daha çevik bir kuruluş yaratmak için çalışanlarımızın girişimci ruhunu besleyecek, değişikliğe açık olmayı teşvik edecek, uyum yeteneğini destekleyecek ve karar verme gücünü artıracağız. Kültürlerarası çalışabilmek de önümüzdeki yıllarda öne çıkacak beceriler arasında. Globalleşen ve çeşitliliğe sahip takımlar içerisinde farklı kültürel ortamlarda çalışabilme de geleceğin iş dünyasının olmazsa olmazı.

SORUMLULUK ALAN GENÇLERLE ÇALIŞMAK İSTİYORUZ

Hakan Onel (Abdi İbrahim İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı)

Cesur, sorumluluk alan ve en önemlisi de ne istediğini bilen ve bu doğrultuda tutkuyla iş yapan gençlerle çalışmak için çok istekliyiz. Onların enerjisi, yeniliklere olan ilgileri ve gelişmelere hızlı adaptasyonlarıyla biz de yenileniyoruz.

NE YAPMAK İSTEDİĞİNİZİ BİLİN

Ne yapmak istediğini bilmek çok önemli. Bunun için öğrencilere tavsiyem, staj fırsatlarını değerlendirmeleri. Yani hangi sektörde, nasıl bir kurum kültüründe ve pozisyonda çalışmak istediklerini anlamak için araştırmaları, deneyimlemeleri gerekiyor. Bunun için meraklı olsunlar. Bence meraklı olmak; okumak, araştırmak ve soru sormak demek. Bulundukları her ortamda, stajda, projede, öğretmenlerinden, arkadaşlarından, yöneticilerinden “Ben neyi iyi yapıyorum?” sorusunun cevabını aramaları, onları neyi istediklerine yönlendirecek. Diğer taraftan çok değer verdiğim yeni kavramlardan biri de, ‘ileri bildirim’. Bu, bir gelecek vizyonuna sahip olmak, o vizyona giderken şu anda nerede olduğunuzu değerlendirmek ve oradan varacağınız noktaya ilerlerken odaklı ve bilinçli olmak anlamına geliyor. Gençlere bu bakış açısına sahip olmayı öneriyorum.

SALT BİLGİ YETERLİ DEĞİL

Eski çalışma ve beceri modelleri daha çok bilgiye dayalıydı. Ancak günümüzde başarılı olmak için salt bilgili olmak yeterli değil. Bu yüzden vizyon sahibi, yaratıcı, etkili iletişim kurabilen, girişimci ve sürekli öğrenen disiplinli gençlere öncelik veriyoruz.

YARATICI OLUN

Yakın gelecekte bildiğimiz iş yapma biçimleri, geleneksel ezberlerin dışına çıkacak. Genç arkadaşların bilgi ve deneyimi eş zamanlı geliştirmeleri gerekiyor. Kendilerini her alanda geliştirmeli, yaratıcı olmalı. En önemli beceri ise, hayat boyu öğrenme ve merak. Ayrıca adaptasyon ve değişime uyum yetenekleri de önem kazanacak. Bunun yanında disiplinlerarası iş ve mesleklerin sayısı artacak. Bu nedenle öğrenme metodolojisini bilmek, teknolojiyi iyi kullanmak, iyi seviyede dijital okur yazarlık, bilgiye etkili bir biçimde erişmek ve analiz etmek olmazsa olmaz bir hale gelecek. Ayrıca iletişim, takım çalışması, sorumluluk duygusu, yaratıcılık, müşteri odaklı olma ve liderlik becerileri gelecekte de aranacak. Genç arkadaşlar kendilerini iyi tanıdıktan sonra ‘ne yapmak-ne olmak istiyorlarsa’ o konuya odaklanmalı. Diğer alanlarla da irtibatı kesmeden bir plan dahilinde disiplinli çalışmalı. Tutkuyla zorluklar karşısında yılmadan hedeflerinin peşinde koşmaları, mutluluk ve başarıyı birlikte getirecek.

HEVESİNİZİ GÖSTERİN

İşe alımlarda, adayın görevlendirileceği pozisyonun gereklilikleri olan üniversite, bölüm, yabancı dil bilgisi, analitik düşünme kabiliyeti gibi temel özelliklere dikkat etmekle beraber, asıl değerlendirmeye çalıştığımız konu adayın bu görev için istekli, hevesli ve heyecanlı olması. Günümüz iş dünyasında bilgi ve becerisini gerçekten işe aktarmak, çok yönlü olmak ve değişime hızlı adapte olabilmek de çok kritik. Gençlerin teknolojiyi iyi kullanmaları, özgün olmaları ve yaptıkları işe kendilerinden bir şeyler katma tutkusu da onları diğer adaylardan ayrıştıran özellikler. Önümüzdeki yıllardaki yeni trendlere baktığımızda, dijitalleşen dünyayla uyum sağlayacak çok daha dinamik, mobil olabilen, teknolojiyi iyi kullanan ve dünyayı izleyebilecek seviyede İngilizceye hâkim bir çalışan açığı zorlayıcı konularından biri olacak.

TEKNOLOJİYİ ÜST DÜZEYDE KULLANIN

2020’lerde yeni nesil adaylardan, teknolojik gelişmeleri çok yakından takip etmelerini, karşılaşabilecekleri karmaşık ve değişken süreçleri hızla çözümleyebilecek çok boyutlu bakış açısına sahip olmalarını, verileri doğru analiz edebilmelerini ve özgün, yaratıcı fikirleriyle bunları hayata geçirebilecek yüksek enerjilerinin olmasını bekliyoruz. Tüm bunları yaparken teknolojiyi en üst seviyede kullanabilmeleri zaten kaçınılmaz.

ANALİZ YETENEĞİ ÖNCELİĞİMİZ

Yeni mezunları değerlendirirken başta iletişim olmak üzere planlama ve organizasyon, problem çözme, karar alma ve analiz yeteneği önceliğimizi oluşturuyor. Günümüzde tek başına yeterli olmayan akademik başarının gelecek dönemlerde daha çok desteklenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle fark yaratan, zihinsel merakı yüksek, öğrenmeye istekli, pozitif, başarıyla etki yaratabilen, sonuç odaklı, proaktif, entelektüel kapasitesi ve duygusal zekâsı yüksek kişilerin daha çok öne çıkacağına inanıyoruz.