Güncelleme Tarihi:
Son dönemlerde ister devlet, ister özel olsun tüm okullarda kodlama ve robotik çalışmalar yapıldığını sıklıkla duyuyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı yeni müfredat programına kodlama eğitimini de ekledi. Peki, bunlar niçin bu kadar önemli? Neden herkes bu alanda etkinlik ve proje üretmek için yarışıyor? Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojisi Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk Özdemir’e göre bunun nedeni, kodlamanın geleceğin dili olması. “Bu, yabancı dilden çok daha temel bir bilgi ve beceri olacak” diyen Prof. Dr. Özdemir, sorularımızı yanıtladı.
Kodlama nedir? Ne işe yarar?
Kodlama, en yalın anlatımıyla bilgisayar ve benzeri cihazlara ne yapacaklarını ‘emretmek’ anlamına geliyor. Ben kodlama becerisini ‘yeniçağın yabancı dil becerisi’ olarak tanımlıyorum. Kodlama bilgi ve becerisinin anlamını tam olarak açmadığımızda, “İşte canım yeni moda kavramlardan birisi daha” yargısı oluşabilir insanlarda. Burada önemli olan kodlamadan çok ‘bilişim araçlarıyla üretim becerisi’. Bilişimle üretim, bugün bilişim dünyasının sahip olduğu donanımsal, yazılımsal ve tasarımsal bileşenleri kullanarak, yeni ürün ve çözümler kısacası inovasyonlar geliştirebiliyor.
Her yaşta kodlama öğrenilebilir mi?
Geçmişte sadece bir alan uzmanlığı veya meslek olarak kabul edildiği için lise, ama ağırlıklı olarak üniversite yıllarında verilen bilgisayar kodlama ve yazılım geliştirme eğitimleri, özellikle son 15 yıldır gelişen yeni öğrenme platformları ve elektronik, robotik araçlar sayesinde neredeyse anaokulundan itibaren öğretilir hale geldi. Küçüldükçe eğitim ‘algoritmik düşünmenin’ çocuklara kazandırılması şeklinde oluyor.
SABIR VE AZİM KAZANDIRIYOR
Kodlama öğrenmek neden önemli?
Bilgisayar kodlama, bu dönemin en önemli üretim araçlarından. Bugünün 25 yaş ve üzeri nesilleri için özellikle İngilizce bilmek önemli temel becerilerden birisiyken, mevcut ilk, orta ve lise öğrencilerinin iş ve günlük hayata atıldıkları yıllarda ‘bilgisayar kodlama’, yabancı dilden çok daha temel bir bilgi ve beceri olacak. Hatta geliştirilen akıllı yazılımlar ve cihazlar sayesinde bu nesillerin, yabancı dil öğrenmek gibi dertleri bile olmayabilir. Dünya, 2025 sendromunu tartışıyor. 16 yaş altı nesiller yaklaşık 2025’lerde iş hayatına atılacak. Korkulan şu, ‘ortalama becerilerle’ mezun olup iş arayacak bu çocukların yapmayı planladığı işlerin önemli kısmı akıllı cihazlar ve yazılımlar tarafından yapılıyor olacak. Kodlama becerisinin getirdiği en büyük avantaj, aklınıza geleni binlerce defa test edebilmeniz. Yaptığınız bir şeyi sürekli geliştirebilirsiniz. Kodlama olarak kısaca ifade ettiğimiz ‘bilişimle üretim’, aslında çocuklara sabırla, azimle ve hatalarından ders çıkararak çalışabilecekleri ve öğrenebilecekleri bir ortamın yaratılmasını sağlayan önemli bir araç.
Özellikle küçük yaştaki öğrencilerin ilgisi kodlamaya nasıl çekilebilir?
Çocuklar, ilgililer. Sorun onlardan çok anne-babaların ve öğretmenlerin öğrencilerin kafalarını test kitaplarına gömmeye zorlayıp başka bir şey için zaman bırakmamaları. Hâlâ ne yazık ki bir çocuğun bilgisayarda kodlama yapmasını ‘zararlı bir şeyle zaman geçirmesi’ olarak algılayan yetişkinlerin sayısı fazla. Oyun bağımlısı çocuklar, kodlamayı fark ettiğinde hazır bilgisayar oyunlarını oynamak yerine, kendi oyunlarını geliştirmeye çalışıyor. Çocuklar kodlama, 3D tasarım veya elektronik tasarım, kodlama gibi araçlarla bir şeyler geliştirmekten çok mutlu oluyor. İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük özelliği düşünmek değil, düşündüğünü yapabilmesi.
BU BİLGİ NE İŞİME YARACAK?
Robotik çalışmalara katılmak öğrencilere ileride ne gibi yararlar sağlar?
Teknik anlamda çocuklarımıza kazandıracağı en büyük özellik, sensörlerle dış dünyadan topladıkları verileri aktardıkları mikrodenetleyicilere yükleyecekleri yazılımlarıyla, çevrelerindeki birçok soruna çözüm geliştirebileceklerini fark etmek olacak. Akıllı giysilerden evlere, akıllı arabalardan saatlere, gözlüklere bildiğimiz tüm robotik sistemler bu şekilde geliştiriliyor. Son beş yıldır ülke çapında yürüttüğümüz çalışmalarda sıklıkla gözlemlediğimiz şey elektronik ve kodlama gibi konularda ürün geliştirme altyapısı kazanan öğrencilerin, matematik ve fen derslerine ilgilerinin artması. Çocuklar derslerde gördükleri konular için sordukları, “Bu bilgi ne işime yarayacak ki?” sorusunun cevabını robotik sistemler geliştirirken buluyor. Kodlama ve akıllı cihaz, robot geliştirebilmek, onlara zengin hayal dünyalarındaki düşüncelerini somutlaştırma, gerçekleştirme imkânı verecek.
KUTU
Robot geliştireceği ortam sağlayın
Tüm dünyada robotları da kapsayan ‘akıllı cihaz’ tasarımı yönünde önemli çalışmalar var. Biz robot deyince sadece yürüyen, birisini gördüğünde konuşan cihazları düşünüyoruz ama onun ötesinde aslında günlük hayatımızın içinde onlarca robotla etkileşiyoruz. Otomatik açılan kapıdan otomatik yanan ışığa, arabanızdaki far sensöründen park sensörüne, mutfağınızdaki kahve makinesinden bankamatiğe birçok akıllı cihazı her gün kullanıyoruz. Çocuklarımızın bu tür ürünleri kendilerinin geliştirerek keşfetmelerini sağlayacak elektronik devre elemanları ve yazılımları çok ucuz ve yaygın şekilde bulunabiliyor. Okullar ve anne-babalar, çok düşük maliyetler ve basit bir ortam tasarımıyla çocuklarının kendi akıllı cihazlarını, robotlarını geliştirmelerini sağlayabilir. Bunun için başlangıçta gerekecek temel bilgilere de çeşitli web sitelerinden veya Youtube gibi kanallardan erişebilirler.
KUTU
Derece yapanlar arttı
DÜNYADA çocukların erken yaşta ‘bilişimle üretim’ yapmasına yönelik bir ilgi var. Robotlar bir anlamda kodlamanın vücut bulmuş hali. Elektronik devre parçalarını biraraya getirerek yapılan robotları akıllı hale getirmek için kodlama yapmalısınız. Bu anlamda, robot yapımı çocuklar ve gençler için makinelere emir verebiliyor olmanın en somut ve eğlenceli hali. Her sene onlarca ulusal ve uluslararası robotik yarışma düzenleniyor. İşin güzel tarafı, bu yönde farkındalık çok arttığı için ülkemizin dört yanındaki eğitim kurumları öğrencilerini bunlara hazırlıyor. Uluslararası yarışmalarda derece yapan liselilere ait haberleri, artık daha sık duyuyoruz.