Güncelleme Tarihi:
Basın toplantısı düzenleyen Rektör Ekinci, türban konusunda kafalarının karışık olmadığını, yasalar kendilerine ne emrederse onu uygulayacaklarını söyledi. Üniversitelerde bir kaos ortamı bulunmadığı görüşünü ifade eden Prof. Dr. Ekinci daha sonra şöyle dedi:
“Üniversiteyi bağlayan tek şey mevcut yürürlükteki yasalardır. Bizim TBMM’nin çıkardığı yasayı farklı yorumlamak gibi bir düşüncemiz yok. Öğrencilerin sadece eğitim gördükleri alana türbanlı girmeleri yasaktır. Üniversitelerin kampüsleri birbirinden farklıdır. Bizim kampüsümüzün içinde lojmanlar, yurtlar, hastane vardır. Bu saydığımız yerler yoksa kampüsün girişinden itibaren türbanlı öğrenciyi almıyorlar. Bir fakülte sadece bir fakülteyse de almıyorlar. Üniversitemizin kurulduğu günden beri bu böyle. Kampüsümüzde türbanlıyı da, başörtülüyü de, açık olanları da görürsünüz. Uygulama alanımız sadece eğitim alanlarıdır.”
ATATÜRK’TEN DAHA FAZLA ATATÜRKÇÜ OLMAMAK GEREK
Yasaları TBMM’nin çıkarttığını ve Türkiye’nin demokratik bir ülke olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ekinci, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye demokratik bir ülkedir. Demokratik bir ülkede veya dünyada hiç bir ordu ihtilal yaptıktan sonra bir sene sonra gitmiyor. Türkiye’nin Silahlı Kuvvetleri, Anayasası ve TBMM’si ve Atatürk’ü vardır. Türkiye’de hiç bir şekilde rejim değişikliği olamaz. Bizim genlerimize Atatürkçülük yerleşmiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yasa ve yönetmeliklerine uyduğu sürece benim farklı davranma hakkım yoktur. Ne kadar milliyetçi, sağcı, solcu demokrat olacağız bunların bir sınırı gerekiyor. Atatürk kadar milliyetçi olmak, çağdaş olmak, her şeyi Atatürk’ün çizdiği kadar olmak, Atatürk’ten daha fazla da Atatürkçü olmamak gerek. "
KORKMUYORUZ
Toplumun bir endişesi ve korkusu varsa bunun öğrencilerin aracılığıyla değil, toplumun diğer kurumlarıyla oluşabileceğini ifade eden Prof. Dr. Ekinci, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün herkes bir fikir söylüyor. ‘Kılık kıyafet serbesttir’ diye Anayasaya giriyor. Sadece türban mıdır, türbanla kalacak mıdır? Yasa çıktıktan sonra görürüz. Alacağımız önlem neyse 1960’a geri mi döneceğiz, polis gücü mü çağıracağız onu bilemiyoruz. Ama şunu biliyorum ki türbanlı ile açık öğrenci sokakta kol kola geziyor. Burada bir alınganlık görmüyor. Bunun laiklik ilkesine ters düşüp düşmediği konusunda üniversitelerin bir görüşü varsa ifade ediyor ve buna ilişkin yeni düzenlemeler yapılıyor. Türkiye, İran, Afganistan, Malezya, Suudi Arabistan olamaz. Çünkü o ülkelerin hiç birinin Atatürk’ü yoktur. Atatürk sadece bizde var. Hiç bir şekilde Türkiye’de İran benzeri bir yönetim olamaz. Üniversitelerin sadece bir tek türban gündemiyle uğraşması tehlikelidir. Yatıp kalkıp türbanla uğraşıyorsak bir eksiğimiz vardır. Türkiye Malezya olur mu denilirse orada komplo teorisi vardır. Atatürk ve Atatürkçülük en büyük güvencemizdir. Hiç bir şey olamaz. Üniversiteler esas gündemini göz ardı etmemelidir.”