Güncelleme Tarihi:
Oğlu ile birlikte karne almaya giden baba Şerif Dinler, maddi gücü yetmediği için 17 buçuk liralık fotokopi parasını ödeyemediğini bildirmesine rağmen karneyi vermeyen okul yönetimi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Şerif Dinler, "Beni en çok arkadaşlarının yanında çocuğumun durumu üzdü. Kalbime saplanan hançer karne alıncaya kadar orada kalacak" dedi.
Şerif Dinler, doğum yeri olan Mardin'de iş bulamadığı için İzmir'e taşındığını, üç çocuğu ve eşi ile 2 odalı bir ev tuttuğunu anlattı.
Ailesini geçindirmek için bir hastanede temizlik işçisi olarak asgari ücrete çalıştığını anlatan Dinler, büyük oğlu Abdullah'ı da evin yakınındaki Başöğretmen İlkokulu'na yazdırdığını söyledi.
Oğlu Abdullah'ın ilk dönem karnesini aldığını söyleyen Şerif Dinler, ikinci yarıyılda ailelerden ödevler için gerekli olan fotokopi ücreti adı altında 17,5 lira para istendiğini savundu.
Maddi durumu iyi olmadığı için parayı ödeyemediğini anlatan Dinler, şöyle konuştu:
"Karne günü geldiğinde heyecanla okula gittik. Sınıf öğretmeni 'fotokopi parası vermeyenler karne alamayacak' dedi. Ben asgari ücretle çalışıyorum, 5 lira vermek istemiştim. Öğretmen karne vermeyeceğini söyleyince ben çocuğumu alıp okuldan çıktım. Fotokopi parasını sadece ben veremedim diye düşünüyorum, diğerlerini bilmiyorum. Bir süre okulun bahçesinde bekledim. Arkadaşlarının karne aldığını gören oğlum, neden karne alamadığını sordu. Niçin verilmediğini söyleyemedim. Ben de karnesinin kaybolduğunu, öğretmenin bulunca vereceğini söylemek zorunda kaldım."
Suç duyurusunda bulundu
Karneyi almak için okulda bekledikten sonra eve dönüp Milli Eğitim Bakanlığı'nın 147 iletişim hattını aradığını ve durumu bildirdiğini söyleyen Dinler, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne de başvurduğunu ardından haksızlığa uğradığını düşündüğü için okul yönetimi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu dile getirdi.
Karne günü yaşadığı utançla kalbine bir hançer saplandığını anlatan Dinler, "Beni en çok arkadaşlarının yanında çocuğumun durumu üzdü. Kalbime saplanan hançer, karne alınıncaya kadar orada kalacak. O hançeri de oradan ancak hukuk çeker" diye konuştu.
Fotokopi parasının haksız biçimde öğrencilerden istendiğini öne süren Şerif Dinler, şikayetlerin ardından okul yönetiminin karneyi verme kararı aldığını belirtti. Bütün öğrenci ve velilerin önünde küçük düşürüldüğünü, şimdi karneyi almak için okula gitmeyeceğini söyleyen Dinler, "Bu saatten sonra gidip karneyi almam. Hukuki yollara başvurdum, her yere şikayet ettim. Fotokopi parası haksız şekilde alındığı için millete geri ödenmesini istiyorum. Ben asgari ücretle de olsa çalışıyorum, hiç iş bulamayan, parası olmayan veliler var" dedi.
Yaşananlardan habersiz 'karnesi kaybolduğu için alamadığına' inandırılan Abdullah ise okulunu ve arkadaşlarını çok sevdiğini, büyüyünce komutan olmak istediğini söyledi. Abdullah Dinler, karneyle birlikte babasından bir de oyuncak motor hediyesi istediğini anlattı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü inceleme yapacak
İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakçı ise artık okullarda para nedeniyle hiçbir öğrencinin karneden mahrum kalamayacağını söyledi.
Okul yönetimiyle görüşüp bilgi aldığını belirten Bardakçı, konunun yanlış aktarıldığını ileri sürdü. Bardakçı, şöyle dedi:
"Sınıf öğretmeni, veliye karne günü biraz beklemesini ve konuşmak istediğini söylemiş. Öğrencinin öğrenme güçlüğü çektiğini anlatacakmış. Veli ise kendisinden para isteneceğini düşünüp öğrenciyle beraber sınıftan ayrılmış. Karne verme konusunda sıkıntı yok. Para yüzünden öğrenciye karne vermeme dönemi çok eskilerde kaldı, sorun veli ve öğretmen anlaşmazlığından kaynaklanıyor ama yine de konuyu inceleteceğiz."
Başöğretmen İlkokulu Müdürü Seyid Ali Özçiftçi ve sınıfı öğretmeni Aysun Demirkıran da karne vermemenin söz konusu olmadığını, velinin öğretmen değiştirmek istediğini, bu nedenle konuyu kurumlara yanlış yansıttığını ileri sürdü.