Güncelleme Tarihi:
Fiziğin yaşadığımız evreni kavramadaki rolünü uzun uzun anlatabilirim. Fiziğin diğer bilim dallarına katkıları, dahası fiziğin güzelliği hakkında büyük bir zevkle konuşabilirim. İyi bir fizikçinin, tarihin her döneminde maddi karşılığı da olan verimli bir çalışma hayatı sürebileceğini örneklerle kanıtlayabilirim. Böylece fizik neden önemli sorusuna yanıt vermiş olurum. Ama gelin bu yazıda, tüm zamanlara değil, bugüne ve yakın geleceğe odaklanalım. Fiziğin neden her zamankinden daha önemli, iyi fizikçilerin neden her zamankinden çok daha değerli olduğunu anlayalım.
Teknolojiden hiç anlamıyorum diye dertlenen insanlara mutlaka rastlıyorsunuz, hatta belki siz de onlardan birisiniz. Öyleyse size bir teselli vereyim: Günümüzde teknoloji o kadar karmaşık hale geldi ki artık onu üretenler tarafından bile tam olarak anlaşılamıyor! Peki bu nasıl mümkün oluyor? Nasıl oluyor da insan kendi geliştirdiği teknolojiyi anlayamıyor? Bu soruya iki yanıtım var:
Birincisi; tek tek teknolojilerin ötesinde, bu teknolojiler üzerine kurulan sistemler çok karmaşık hale geldi. Global finans piyasalarını düşünelim. Bilgisayarlar, bilgisayar programları ve yapay öğrenme algoritmaları anlaşılması zor bir sistem oluşturmuş durumda.
İkincisi; direkt teknolojinin kendisi ile ilgili.
Hakikaten, bazı teknolojilerin nasıl çalıştığını onu üretenler bile tam olarak bilemiyor. Bunlara ‘black box teknoloji’ diyoruz.
Veriyi giriyorsunuz bir çıktı alıyorsunuz, işinize de yarıyor ama içeride ne olduğunu tam olarak bilemiyorsunuz.
Gizemli, değil mi?
GÖZ KIRPMA SÜRESİNDE İŞLEM
Gelin şimdi bu tabloya fizikçilerin gözünden tekrar bakalım. İyi fizikçiler aynı zamanda iyi birer matematikçidirler ve bu onlara karmaşık problemleri anlayabilme ve çözebilme becerisini getirir.
Gittikçe karmaşıklaşan dünyada bu becerilere çok daha fazla ihtiyacımız olacağı kesin. Kuantum fiziğini ve geldiğimiz teknolojik yeterlilik sayesinde uygulamalarına daha sık rastlayacağımız kuantum teknolojilerini düşünelim.
Ortalama bir bilgisayardan yaklaşık 100 milyon kat daha hızlı çalışan kuantum bilgisayarlar, yapay öğrenme alanını derinden değiştirecek. Yapay öğrenme zaten her sektörü değiştirecek. Bugün günlerce süren işlemler yakın gelecekte göz kırpma süresinde tamamlanacak.
Geleneksel sensörlere göre çok daha hassas ölçüm yapabilen kuantum sensörler, güvenlik, savunma ve sağlık sektörlerini değiştirecek. Örneğin quantum sensörler hastalıkları henüz molekül düzeyindeyken yakalayıp teşhis edebilecek. Kuantum iletişim, sibergüvenlik, kırılamayan şifreler, kırılamayan ağların kurulmasını sağlayacak.
ANLAMAK İÇİN FİZİKÇİLERE İHTİYAÇIMIZ VAR
Şimdi herkesin duyacağı kadar yüksek sesle söylemek istiyorum: Sağlıktan güvenliğe, savunmadan ticarete hemen her alanda kişilerin, kurumların ve devletlerin geleceğini belirleyecek olan bu teknolojilerin kalbindeki kuantum fiziği, bugün yalnızca fizik bölümlerinde verilen bir ders. Anlamak için de üretmek için de iyi fizikçilere ihtiyacımız var. Daha da ileri gideyim, güvenlik, savunma gibi alanlarda ‘neyse parası veririz’ mantığı ile teknoloji satın alamayacağız. Bunları eninde sonunda kendimiz yapmak zorunda kalacağız. İşte bu yüzden sadece zenginleşmek için değil, hayatta kalabilmek için de iyi bilim insanlarına, özellikle de iyi fizikçilere ihtiyacımız var.
HATA YAPMAKTAN KORKMAYIN
Şimdi bir eğitimci olarak biraz da öğrencilerime rehberlik etmek isterim. Fizik okuyan ya da bölüme yeni giren gençler, bugünün ve yarının ihtiyaçlarını karşılayan çok iyi bir temel bilimde okuduğunuzun farkında olun. Fizik okumak iyidir, hakkını verebilirseniz sizi mutlaka geleceğe taşır. O yüzden, kafanızı kaldırın ve geleceğe güvenle bakın.
Kazandığınız üniversitenin bir takım eksikleri olabilir, laboratuvarları yetersiz, öğretim kadrosu eksik olabilir. Ama unutmayın, artık bir bilgisayar ve bir internet bağlantısı size bütün dünyanın kapılarını açıyor. Eğitim de hayat da uzun mesafe koşu. Kondüsyonunuzun ve psikolojik gücünüzün yerinde olması gerekiyor. Düşüp düşüp yeniden kalkmaktan, hata yapmaktan korkmayın. Hayatın başındasınız ve eksiklerinizi tamamlamak için henüz vaktiniz var.
ÇİFT ANADAL YAPILABİLİR
İngilizcenizi mutlaka geliştirin. Hiç bilmiyorsanız ve öğrenmenin zor olacağını düşünüyorsanız, edebiyat yapacak kadar kusursuz bir İngilizce’ye ihtiyacınız olmadığını, temel olarak fiziğin teknik dilini kavramanız gerektiğini bilin. Dolayısıyla dil sorununu küçümsemeyin ama fazla da gözünüzde büyütmeyin. Dünyadaki iyi fizik bölümleri, artık diğer temel bilimlerle, mühendislik bölümleriyle, hatta tıp fakülteleriyle ortak çalışmalar yapabilecek donanımda öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyor. Çift anadal programları da buna hizmet ediyor. Çift anadal yapın ya da yapmayın, fizikte uzmanlaşacağınız alana göre mutlaka farklı bölümlerden dersler alın. Yapay öğrenme konusunda gelişmek için bilgisayar mühendisliğinin kapısını çalın ve kodlama dersi alın. Benim gibi medikal fizik yapacaksanız biyoloji derslerini takip edin. Yahut sosyal bilimlere ilgiliyseniz sosyoloji, ekonomi, hatta felsefeden dersler alın. Fizik bilginizle felsefeden çok daha fazla keyif alacağınızı görüp şaşırın.
PROF. DR. MEHMET BURÇİN ÜNLÜ KİMDİR?
Mehmet Birçin Ünlü, lisans eğitimini ODTÜ ve Boğaziçi Fizik bölümünde aldı. Doktorasını Bölümü’nde yaptı, yüksek lisansını Stevens Teknoloji Enstitüsü’nde yapan Ünlü, Kaliforniya Üniversitesi, Irvine - Fonksiyonel Onco Görüntüleme Merkezi’nde doktora sonrası araştırma çalışmalarını yaptı. sını yaptı. Ünlü, Kaliforniya Üniversitesi, Irvine - Fonksiyonel Onco Görüntüleme Merkezi’nde ise 2007-2009 yılları arasında Proje Bilim Görevlisi Yardımcısı olarak çalıştı. Prof. Dr. Burçin Ünlü, halen Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyor.