Melike ÇALKAP
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 12, 2022 10:26
Öğrencileriyle birlikte yaptığı etkinlikleri, çalışmaları ve mutlu anları paylaşan öğretmenler, sosyal medyada tartışma konusu oldu. Hem velileri hem de eğitimcileri ikiye bölen tartışmada, fenomen öğretmenler hakkında birçok yorum yapılıyor.
Fenomen öğretmenlerin iyi örnekleri paylaşarak eğitim için olumlu etki sağladığını düşünenler olduğu gibi bu paylaşımlarda öğrencilerin yüzlerinin görünüyor olmasını büyük bir yanlış olarak değerlendirenler de var. Bununla birlikte ‘fenomen öğretmenler’in sosyal medyada reklam alarak para kazandığını ve sırf bunun için öğrencilerini kullandığını ifade edenler de tartışmayı farklı bir boyuta taşıyor. Konuyu hem uzmanlarla hem de fenomen öğretmenlerle konuştuk.
‘MESLEĞİM HEP BİRİNCİ PLANDA’Muğla Ortaca Anadolu Lisesi’nde matematik öğretmeni olan
İzzetin Gülşen, öğrencileriyle olan videolarını çoğunlukla Instagram hesabından yayınlanıyor. 176 bin takipçisi olan İzzettin Gülşen’in hesabında, öğrencileriyle birlikte gerçekleştirdiği drama etkinliklerinin videoları yer alıyor. Paylaştığı videolar için Gülşen, “Öğle aralarında çocukların yeteneklerini keşfetmelerini sağladığım bu etkinlikler için güzel dönüşler alıyorum. Paylaşımlarıma ilk başladığımda sosyal medya hesabımın bu kadar büyüyeceğini hiç tahmin etmiyordum” dedi.
2014 yılında öğrencilerinin tavsiyesi üzerine akıllı telefon aldığını söyleyen Gülşen ‘fenomen öğretmen’ olma yolculuğunu şöyle anlattı:
“İlk başlarda sosyal medya bu kadar yaygın kullanılmadığı için olumsuz eleştiriler alıyordum. Fakat video çekimlerini ders dışı faaliyet olarak yaptığımı her fırsatta dile getirdiğim için zamanla olumsuz eleştiriler azaldı. Zaten hep mesleğimi birinci, sosyal medyayı ikinci planda tutuyorum. Eleştiriler, aynı anda ikisini yapamayacağım yönündeydi. Ama ben severek yaptığım için sosyal medya kısmının da üstünden geliyorum. Sosyal medya üzerinden reklam ya da iş birliği teklifi geldiğinde firmalardan gelen hediyeleri ben çocuklara veriyorum. Bir reklamdan kazanç elde ettiysem de bununla öğrencilerimi yemeğe götürüyorum. Genelde insanların düşüncesi öğrencileri kullanarak meşhur olmaya çalıştığımız yönünde. Benim öyle meşhur olma gibi bir niyetim yoktu ama oldu. Ne yapayım.”
‘BEN SADECE ÖĞRETMENİM’Kars Okçuoğlu İlkokulu 1’inci ve 2’nci sınıf öğretmeni olan
İhsan Kartoğlu’nun ise Instagram hesabında 412 bin takipçisi bulunuyor. Kartoğlu, öğrencileri ile olan video ve fotoğraflarını ilk başta sadece onu takip eden yakın çevresi ve ailesi ile paylaştığını söyledi. Sosyal medya hesabının zamanla kendisi dışında büyümeye başladığını söyleyen Kartoğlu, bunun için bir çaba göstermediğini anlattı. ‘Fenomen öğretmen’ tanımlamasından rahatsızlık duyduğunu ve kendisinin sadece öğretmen olduğunu dile getiren Kartoğlu, sosyal medyada yapılan eleştiriler hakkında şunları söyledi:
“Sosyal medya günümüzün gerçeği. Paylaşımlarımdan velilerim de öğrencilerim de mutlu. Yaptığımız güzel şeyleri paylaşıyoruz ve olumlu dönüşler de alıyoruz. Bazı olumsuz eleştiriler de geliyor tabii ama onları çok önemsemiyorum. Hatta ders dışı etkinliklerim başka öğretmen arkadaşlarım tarafından da örnek alınıyor. Bunu görmek de sevindirici bir şey. Sosyal medyadaki kitlemi öğrencilerime faydalı olmak için kullanıyorum. Bu sayede birçok kez okulumuza yardımlar geldi. Ayrıca artık öğrencilerim kendi kendilerine video çekip ‘Öğretmenim bunu paylaşalım’ diyorlar. Öğrenciler, ders dışı etkinliklerle ve bunların paylaşılmasıyla motive oluyorlar. Motive olan öğrenci dersi de daha çok seviyor. Bununla ilgili net sonuçlarım var. Öğrencilerimin ders başarısı arttı. Bununla birlikte öğretmen-öğrenci ilişkisi de güçlendi.”
‘MOTİVE EDİCİ OLABİLİR’
Prof. Dr. Seher Balcı Çelik Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi:
“Öğretmenlerin sosyal medyada neleri paylaştığı önemli aslında. Sosyal medyada da öğretmenlerimizin iyi örnekleri sunması diğer öğretmenlerimiz açısından motive edici olabilir. Ama tabii fenomen öğretmenin paylaşımlarının hangi amaçla yapıldığına da bakmak gerekiyor. Örneğin fenomen öğretmen tanındıktan sonra kendini öğrencilere faydalı olacak şekilde geliştirmeye devam mı ediyor, yoksa aksi davranışlarda mı bulunuyor buna bakmak gerekir. Sadece fenomen olmak adına bu tarz paylaşımlar gerçekleşiyorsa burada etik bir ihlal söz konusu olabilir.”
‘ÇOCUKLARIN YÜZÜ GİZLENSİN’
Prof. Dr. Hülya Güvenç Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretim Bölümü Öğretim Üyesi: “Zaten yasal olarak da velinin açık izni olmadan çocuğun fotoğrafı yayınlanamaz. Ben bunu hiçbir şekilde onaylamıyorum. Yine paylaşım yapabilirler ama bunu öğrencilerin yüzlerini kapatarak yapmalılar. Öğrenciyi rencide edici bir şey olmadığı zaman öğrenciler bu paylaşımları sevinçle karşılıyor. Ama öğrenciler zaten günümüzde sosyal medyanın çok içindeyken öğretmenlerinin bu davranışları da olumlu bir örnek oluşturmuyor. Tabii ki biz de etkinliklerin paylaşılmasını, yayılmasını istiyoruz. Ben de sosyal medyadan örneklere bakıyorum ama baktığım yerlerde çocukların yüzü hep kapalı. Yani illa çocuklarla paylaşım yapılacaksa çocukların yüzü gizlensin. Bu sayede tartışılacak bir konu da kalmamış olur.”