Fen liseliler sorunlarına bilimsel çözüm istiyor

İAFED, Fen Liseleri özelinde liselerde yaşanan problemlere ışık tutmak amacıyla yaptığı çalışmada, öğrencilerin yaşadığı ve çözülmesini istediği problemleri araştırdı.     

Fiziksel şartlar, eğitim kalitesi, bilimsel altyapı, sosyal altyapı, idare yönetimi gibi konuları öğrencilerle yüz yüze yapılan görüşmelerle ele alan Kutlu, yaptıkları çalışmayı anlattı. Kutlu, Fen Liseleri’nin yerli ve milli bilim insanı yetiştirmek amacıyla ilk defa 1962'de Ankara Fen Lisesi’nin açılmasıyla kurulduğunu, 1982 yılında da İstanbul Atatürk Fen Lisesi’nin açıldığını söyledi.     

Savunma sanayisine bilim insanı yetiştirme konseptinin günümüzde ciddi anlamda değiştiğini belirten Kutlu, şöyle konuştu:
"Artık yeni nesil bilim insanları girişimcilik, Network, patent, Crowd Founding gibi kavramlarla çalışıyor. Eskiden gizli projelerde çalışmak üzere yetiştirilen bilim insanları global düzende tüm dünyaya açık girişimcilik projeleriyle öne çıkıyor. Günümüz fen liseleri bu yeni modern bilim insanı yetiştirme konseptine henüz adapte olamadı. Katma değer üreten, analitik düşünen, sosyal, kendini rahat ifade edebilen, yapacakları projelerle ülkemizi daha ileriye taşıyacak bu liselerdeki öğrencilerin ihtiyaçlarını belirlemek üzere İAFED tarafından bir anket çalışması yapıldı. Bu iki aşamalı projenin, ilk bölümü olan anket çalışmasından sonra yurtdışındaki fen lisesi muadili okulların incelenmesi ve Türkiye'dekilerle karşılaştırmalı analizlerinin yapılması projenin ikinci kısmını oluşturuyor."     

Fen Lisesi’nden yeni mezun 153 kişi üzerinde yaptıkları çalışmada, 50 yeni mezunla da yüz yüze görüşüldüğünü anlatan Kutlu, "50 yeni mezunla yüz yüze görüşülerek ön araştırma yaptıktan sonra 70 soruluk bir anketle İstanbul Atatürk Fen Lisesi’ndeki problemleri ölçmeye çalıştık. Ortaya çıkan sonuçlar; fiziksel şartlar, eğitim kalitesi, bilimsel altyapı, sosyal altyapı, idare yönetimi başlıkları altında analiz ettik" dedi.     

Kutlu, araştırmada ulaştıkları sonuçları şöyle sıraladı:
"Öğrenciler, yurt kapasitesinden, yemekhanelerindeki yemeklerin kalitesinden, okul içindeki sosyal alanların yetersizliğinden, laboratuvarların modern ve efektif olmamasından, deneysel çalışmaların yeterince yapılmamasından, okul idaresiyle iletişim kurmakta zorlandıklarından, meslek seçimi için yeterli yönlendirme, rehberlik olmadığından yüksek oranda şikayetçi. Dershanelerin kapanmasından sonra okul içinde açılan ek kurslar neticesinde öğretmenlerin çok yorulduğu ve proje yarışmaları ya da olimpiyat hazırlıkları için enerjilerinin kalmadığı da öne çıkan çarpıcı sonuçlardan. Ayrıca öğrencilerin yüzde 57'si bu sorunların bilimsel yollarla ölçülüp, duyurulmasını başarılı bularak sorunlara çözüm beklerken, kendi okulları adına sosyal medyadan yayınlanan bilgileri faydalı bulanların oranı ise yüzde 11,8 oldu."      

Sadık Kutlu, modern bilim insanı yetiştirme konseptine göre öğrencilerin sadece ders çalışmaları değil aynı zamanda kendilerini rahat hissedecekleri sosyal ortamların oluşturulması, okul idaresinin öğrenci taleplerini daha dikkate alması, fiziki şartların iyileştirilmesi ve ülkenin geleceği sayılan bu kurumlara daha fazla kaynak ayrılması gerektiği gibi bulguların raporda öne çıkan sonuçlar olduğunu sözlerine ekledi.