Felsefi Sorular - Barış, Demokrasi, Adalet, Sabır, Düşünme Ve Gerçek İle İlgili Beyin Yakan Felsefi Sorular İle Cevapları

Felsefenin en temel soruları aynı zamanda varlık felsefenin ana konu başlıklarıdır. Örnek sorular: 1- Ben Kimim 2- Dünya neden var? 3- Ben neden dünyadayım? 

 Barış Demokrasi, Adalet, Sabır, Düşünme ve Gerçek ile İlgili Felsefi Sorular 

 1- Neden Hiçbir Şey Yok da Bir Şey Var? 

 Gottfried Leibniz'ın ortaya attığı bu soru, hem metafiziğin hem de din felsefesinin temel soruları arasında yer alır. Bu sorunun yanıtı bir Tanrının varlığını zorunlu kılar. Çünkü Aristoteles'ten başlayarak birçok filozof, nedenler silsilesinin sonsuza kadar gidemeyeceğini çeşitli önermelerle kanıtlamıştır. 

 Bu önermeye göre evrenin yaratılmasının mutlak surette bir nedeni vardır. Buna da ''İlk Neden'' adı verilir. İlk Neden, var oluş sebebi yine kendisi olan, yani nedensiz varlıktır. Tanrı dışındaki diğer tüm varlıklar ise ''mümkün varlık'' olarak nitelendirilir. 

 Sonuç olarak, eğer bir yaratıcı olmasaydı, bu muhteşem bir sisteme ve nizama sahip olan Kainat var olamazdı. Bu ufuk açıcı soru aynı zamanda materyalizme ve ateizme karşı yöneltilmiş sert bir eleştiridir. 

 2- Tanrı Benimle Ne Kastetmiş Olabilir? 

 Bu felsefi soru Soren Kiergeeard'a aittir. Danimarkalı filozof, bu soruyla insanın dünyadaki serüvenini kendi benliği üzerinden açıklamaya çalışır. ''Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir'' sorusu hem insanın hem de evrenin niçin yaratıldığını sorgulayan bir filozofun kendi kendisiyle iç hesaplaşması şeklinde de yorumlanabilir. 

 Eğer insan ne için yaratıldığının farkına varırsa evrendeki birçok bilmeceyi de çözmüş sayılır. Varoluşçulara göre ise insan yeryüzüne fırlatılmıştır ve Tanrının var olup olmadığı hiçbir zaman bilinemez. Soren Kierkegaard, bu görüşe karşı çıkmış ve insanın sonsuz ilim sahibi bir yaratıcı tarafından yaratılıp dünyaya gönderildiğini savunmuştur. Söz konusu soru son derece kişisel bir soru olduğu için cevabı kişiden kişiye değişecektir. 

 3- Savaş Bir Gün Biterse Kendimize Şunu Sormalıyız. Ölüleri Ne Yapacağız? Neden Öldüler? 

 İtalyan düşünür ve Şair Cesare Pavese'nin ortaya attığı bu soru, tüm insanlığı yakından ilgilendiren hem felsefi hem de sosyolojik bir sorudur. Düşünür, sorusuna ''savaş bir gün biterse'' şeklinde başlayarak aslında dünyanın sürekli savaş halinde olduğunu vurgular. 

 Ünlü filozof Platon ise bu sözü destekler nitelikte başka bir tanım yaparak ''savaşın sonunu sadece ölüler gördü'' demiştir. Gelmiş geçmiş bütün düşünürler savaşın bir insanlık suçu olduğu konusunda hemfikirdir. Ancak asıl açıklanması gereken, savaşın sonunda birilerinin sağ kalıp birilerinin ölmesidir. Cesare Pavese de bu ayrıma dikkat çekerek ölülerin niçin öldüğünü sorgular ve savaşı sert bir şekilde tenkit etmiştir. 

 4- Niçin Buradayız? Eğlenmek İçin Olmadığı Kesin. 

 Avusturyalı filozof Wittgenstein'ın yönelttiği Bu sorunun diğer felsefi sorulardan en önemli farkı bizzat filozof tarafından cevaplanmış olmasıdır. ''İnsan neden dünyadadır'' sorusunu spesifik bir şekilde ele alan filozof, en azından insanın niçin dünyada olmadığını belirtir. (Eğlenmek için değil.) 

 Çünkü dünyada olmak bir anlamda düşüncelerin, endişelerin ve kaçınılmaz son olan ölümün saldırısına uğramak anlamına gelir. Ancak Wittgenstein sağduyulu bir filozof olarak, insanın dünyadaki, yerini, amacını ve görevlerini sorgulamaya devam eder ve şu sonuca ulaşır: ''Ne olursa olsun dünyada olmak büyük bir sorumluluktur ve insan payına düşen sorumluluğu elinden geldiğince yerine getirmelidir.''