Güncelleme Tarihi:
Tek ve Çok Tanrılı dinlerin bazıları fatalist özellikler taşır. Bu görüşe göre, insanın başına gelecek olan her şey ''Yaratıcı'' tarafından belirlenmiştir. İslam filozoflarının birçoğu ise bu görüşe karşı çıkmış, insanın akli ve idari bir varlık olarak yaptıklarından sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Fatalizm Nedir?
Fatalizm, daha çok Doğu kültüründe, mezheplerde ve tasavvufi ekollerde etkili olmuş felsefi bir akımdır. Kaderciliğin ilgilendiği konular arasında ahiret, cennet, cehennem gibi kavramlar yer aldığı için teolojinin bir alt dalı olarak da görülür. Diğer felsefe akımlarında olduğu gibi fatalizmde de zaman içerisinde görüş ayrılıkları yaşanmıştır.
Örneğin ''Uzlaşmacı Yazgıcılık'' olarak tanımlanan ekolde, insanın eylemlerinde özgür olduğu savunulur. Örneğin deprem ve sel gibi felaketlerin ne zaman gerçekleşeceği önceden tayin edilmiştir. Bunlara müdahale edilemez
Literatüre ''Türk Kaderciliği'' olarak geçen ve ilk kez Alman filozof Frederich Nietszche tarafından kullanılmış olan bir deyim vardır. Türk kaderciliğinde hayrın Tanrı'dan geldiğine inanılır. İnsanın başına gelen kötü şeyler ise ya imtihandır ya da işlediği günahların bir sonucudur.
Jean Paul Sartre'un kurduğu Egzistansiyalizm (Var Oluşçuluk) insan, özgür ve sorumluluk sahibi olarak görülmüştür. Albert Camus ve Martin Heidegger de fatalizmi eleştiren birçok eser kaleme almıştır.
Kadercilik Ne Demek?
İslam literatüründe iki tür kader vardır.
1- Izdırar-i Kader:
İnsanın elinde olmayan şeyleri tanımlar. Örneğin hiç kimse ailesini ve cinsiyetini seçemez. Bununla birlikte insanın doğduğu ülke ve dış görünüşü de elinde değildir. İslam inancına göre kimse ızdırar-i kaderin içinde yer alan şeyler için yargılanamaz.
2- İhtiyar-i Kader:
''İhtiyar'' kelimesi Arapça ''bilmek, bilen'' demektir. İhtiyar-i kader de insanın bilerek seçtiği ve yaşadığı şeyleri kapsar. Günah-sevap, iyilik-kötülük gibi kavramlar ihtiyar-i kaderin içindedir.
900 ile 1200 yılları arasında kadercilik konusunda farklı görüşlere sahip birçok mezhep çıkmıştır. Abdulkadir Geylani tarafından kurulan Kaderiyye mezhebi, tarihteki en eski fatalist oluşumlardan biridir. Kadirilik adıyla da bilinen bu mezhebe göre, insan, na'tık bir varlıktır. Hem konuşabilen hem de düşünebilen tek canlı olan varlık, seçim yaparken tamamen özgürdür. ''Kader'' kelimesinin diğer anlamı ölçüdür. ''Allah'ın her şeyi bir ölçü ile yarattı'' ayetini buna örnek gösteren Kadiriler, ''alın yazısını'' inancını tamamen reddetmiştir.
Cehm Bin Satvan tarafından kurulan Cehmiyye mezhebi ise fiillerin de insanlar gibi yaratıldığını ve her şeyin önceden ''Lev-i Mahfuz''da yazılı olduğu görüşünü savunmuştur. Cehmilikte insanların ahirette amellerinden değil imanlarından hesaba çekileceğine inanılır. Bu nedenle kulun yaşadıkları değil inandıkları önemlidir. O dönemin en etkili mezheplerinden biri olan Batınilik de fatalist özellikler taşır.
Felsefede Fatalizm (Yazgıcılık) Akımı Özellikleri
- Türk ve İslam Kültüründe ''Alın Yazısı'' olarak tanımlanmıştır.
- İnsan seçimlerinde özgür değildir. Bu nedenle yaptıklarından dolayı sorumlu tutulamaz.
- ''İrade'' ve ''Özgürlük'' yoktur.
- Determinizm felsefesiyle benzer özellikler taşır.
- İnsan iradesini yok saydığı için, Yeni Platonculuk ve Sezgicilik akımına bağlı filozoflar tarafından eleştirilmiştir.
- Batı felsefesinde en önemli temsilcisi Arthut Schopenhauer'dir. Alman düşünürün''Kişi istediğini yapabilir ama ne isteyeceğini isteyemez'' sözü fatalizmin temelini oluşturur.
Fatalizmin Kurucusu ve Temsilcileri
Fatalizmin kurucusu Cehm Bin Satvan'dır. Doğu ve Batı felsefesinde fatalizmi savunan düşünürler ve eserleri şunlardır.
Arthur Schopenhauer: Aşkın Metafiziği, Bilmek ve İstemek, Hayatın Anlamı
Fatih Özgökman: Tanrı'nın Ön Bilgisi ve İrade Özgürlüğü