Güncelleme Tarihi:
Doğuştan alerjik yatkınlığı olan bebekler, alerjenlerle karşılaştıkça vücut bunlara karşı tepki geliştiriyor. İçten içe alerjik hastalık belirtileri gelişmeye başlıyor. Ne zaman ki bardağı taşıran damla olur; o zaman şikayetler ortaya çıkıyor. Bu da genellikle anaokulu-ilkokul döneminde görülüyor. Önceleri her şikayet bir soğuk algınlığı, üşütme şeklinde yorumlanır. Bazen gereksiz ilaçlar, antibiyotikler kullanılır. Oysa sorunun temelinde alerji vardır. Ev içinde ‘akar’ denilen böcekler, ev tozu alerjisi olarak da biliniyor. Yıl boyu şikayetlere yol açıyorlar. Baharda bu canlıların da üreme dönemi olduğu için ev içinde şikayetlerin artışına neden oluyor.
Baharla beraber esas sorun; açık havada polenlerle yaşanıyor. Çıplak gözle kolayca görülemeyen polenler, havaya savruluyor. Nefesle vücuda giriyor; alerjik reaksiyonları tetikliyor. Sık sık tekrarlayan aksırıklar, burun ve göz şikayetleri okul çocuğunu çok etkiliyor. Okul devamsızlığı, derslerde başarısızlık, konsantrasyon eksikliği, yorgunluk, uykusuzluk, huzursuzluk, geçimsizlik gibi şikayetlere neden oluyor.
Bazen bu şikayetler enfeksiyon olarak algılanarak bulaşıcı olabileceği korkusu yaratıyor. Okuldaki diğer çocuklar için aileler, öğretmenler endişelenmeye başlıyor. Bu durumda hemen aile ile iletişime geçilmeli, çocuğun alerjisinin fark edilmesi sağlanmalı, zaten biliniyorsa da kontrolün yetersiz kaldığı konusunda ailenin uyarılması gerekiyor. Çocuğun, okulda mutlaka alması gereken ilaçları varsa, öğretmenler de aile ile işbirliği içinde yardımcı olmalı.
KORUNMAK, TEDAVİNİN ÖNEMLİ BİR PARÇASIDIR
Polenler sadece yakın çevremizden değil, kilometrelerce uzaktan da gelebilir. Bu nedenle de polen alerjisi olanlar çevresindeki ağaçları kestirmemeli, başka yere taşınmayı düşünmemeli. Alerjisi olan çocuk, ilaçlarını kullanarak okuluna devam etmeli, beden eğitimi dersine de katılmalı. Sadece bahar aylarında zorunlu olmayan açık hava aktivitelerini azaltmak yeterli olabilir. Hafta sonu gidilen piknik, orman gezisi gibi aktiviteler azaltılmalı. Alerjik çocukların bu dönemlerde çimenlere yatıp yuvarlanarak oynamaya özendirilmemesi gerekiyor.
Korunma, tedavinin önemli bir parçasıdır. Amaç, alerjiyi tetikleyen alerjenlerden olabildiğince uzak durmaktır. Göz alerjisi şikayeti olan büyük çocuklar, gözleri korumak için açık havada güneş gözlüğü takmaya özendirilebilir. Ancak ağzı-burnu kapatmak için yüze maske takmak doğru değil. Maskenin altına biriken polenlerle daha uzun süre temasa yol açar.
Alerji, vücudun uyarılma ve tepki derecesini de artırdığı için enfeksiyonlara da yatkınlık artıyor. Ateşli hastalığı olan çocukların mutlaka erken teşhis ve tedavi edilmesi; hem kendisi hem de çevresi için önemli. Etrafa mikrop saçmamak için çocuklara aksırırken ağzı kapamak öğretilmeli.
Baharın güzelliklerini doya doya yaşayacağımız alerjisiz günler dileklerimle.