Güncelleme Tarihi:
Eğitim uzmanları, Hürriyet Eğitim için YKS’deki değişiklikleri değerlendirdi. Aynı günde iki oturumun öğrencileri yorabileceğinin altını çizen uzmanlar, soru ve puan türlerindeki azalmanın eleyiciliği olumsuz etkileyerek yığılmaya neden olabileceğini belirtti. Eşit ağırlıkçıların tarih sorularını çözecek olmasının iyi bir gelişme olduğunu söylerken, felsefe grubu testine de girmeleri gerektiğini vurguladılar. Ayrıca TYT’nin yüzde 40’ının ve ikinci oturumun yüzde 60’ının alınarak 180 baraj puanının hesaplanacak olmasının, barajı aşan aday sayısını artıracağını belirtiyorlar. Adaylara sistem tartışmalarının içine girmeden, derslerine odaklanmalarını öneren eğitimcilerin yeni sınav sistemindeki değişiklikler hakkında yorumları şöyle:
TARİH SORULARININ YER ALMASI OLUMLU
Servet Gülsün Şirin (Okan Üniversitesi Eğitim Kurumları Tanıtım Müdürü): Eşit ağırlık puanın hesaplanmasında tarih sorularının dikkate alınması doğru. Ancak bu puan türünde yerleşilebilecek programlar düşünüldüğünde felsefe grubu sorularının olması da gerekirdi. Bu yıl en büyük endişelerden biri soru sayısının azlığı nedeniyle ilk 10-20 binde oluşabilecek yığılma. Bu nedenle soruların eleyiciliğinin iyi bir şekilde sağlanması gerekiyor. Bu yapılmadığı takdirde yerleştirmede büyük problemler yaşanır. Sorular hazırlanırken Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredatının iyi incelenmesi de gerekiyor. Müfredat dışı sorular konusunda dikkatli olunmalı. Yeni sınavla ilgili bir diğer eleştiri de aynı gün içerisinde iki oturumun yapılması. Bu adaylar için iyi değil. Cumartesi, pazar arasında bölüştürülmesi daha doğru olurdu. Türkçe ve temel matematik yeterliliğini ölçen ilk oturum olan TYT önlisans programlarına yerleştirilirken yeterli. Okuduğunu anlayan, analiz edebilen ve aynı zamanda temel matematik beceri, bilgisine sahip bir adayın ikinci oturuma girmeden de önlisans programlarına yerleşmesinde bir problem görmüyorum. Ancak tüm aday arkadaşlarımdan şunu rica ediyorum: Sistem tartışmalarının içine girmesinler, ders çalışmaya odaklansınlar, böyle tartışmaların da motivasyonlarını bozmasına izin vermesinler.
180 BARAJINI AŞAN ADAY SAYISI ARTABİLİR
Prof. Dr. Selahattin Gelbal (Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı): Soru sayısı ve puan türünün azalması ölçme ve değerlendirmede yığılmaya yol açabilir. Soru sayısı azaldıkça 2 milyon kişinin girdiği bir sınavda yakın puan alan öğrencinin sayısı da artar. Aynı zamanda puan türlerindeki azalma da yığılmaya katkıda bulunabilir. Bu nedenle soruların eleyiciliği çok iyi sağlanmalı. Fakat soru sayısı azaldıkça bunu yapmanız güçleşir. İki oturumun da aynı gün yapılması adaylar için iyi bir haber değil. 2 saatlik ara adaylara yetmeyebilir. Toparlanma için en az bir gün ara verilmeli. Diğer bir noktada yeni baraj sistemi. Bir ve ikinci oturumlar sırasıyla yüzde 40 ve yüzde 60 oranında etkili lisans programları için oluşacak puanların hesaplanmasında. 180 puanını aşan aday sayısı artabilir. Ancak özellikle meslek lisesi öğrencilerinin lisans eğitimi için gerek 180 puan barajını aşmasının, birinci oturumdaki temel matematik testi nedeniyle düştüğünü düşünüyorum. Bu adayların matematik konusunda eksiklerini kapatması gerekecek.
ADAYLAR DERSLERİNE ODAKLANSIN
Celil Vardar (Final Dergisi Eğitim Kurumları Rehberlik ve Tanıtım Koordinatörü): YGS’nin kaldırılması ve sınavların eğitim yılının sonuna alınması iyi bir gelişme. Bu adım eğitimin aksamasının önüne geçecek. İlk oturum olan TYT’de 9 ve 10’uncu sınıfta görülen fizik, kimya ve biyolojiden soru çıkmayacak. Yani adaylar ilk oturumda sadece temel matematik soruları çözecek. Bu durumda akıllarda lisenin ilk iki senesinde neden fizik, kimya ve biyoloji eğitimi veriliyor sorusu geliyor. Diğer bir noktada soru sayısı çok az ancak her bir derste onlarca konu var. Sistem değiştiği için nereden, nasıl soru çıkacağı belli değil. Adaylar konu anlatımına ağırlık vererek ayrıntıları gözden kaçırmasın. Bu noktadan sonra derslerine odaklanmaları gerekiyor.