Güncelleme Tarihi:
Günümüzde sorumluluk eğitimi karakter gelişiminde önemli bir yer tutar. Sağlam karaktere sahip, yaptıklarının bilincinde olan ve ortaya koyduğu durum ve davranışların sonuçlarını kestirebilen ya da bu sonuçlarla yüzleşme cesareti gösterebilen insanlar sorumluluk bilinci yüksek ve değer yargıları gelişmiş karakterde kişiler olarak toplumda da saygı duyulan bireylere dönüşebilirler.
SORUMLULUĞUN TEMELLERİ EVDE ATILIR
Sorumluluk, “bireyin uyum sağlaması, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi ve kendine ait bir olayın başkaları üzerindeki etkilerinin sonuçlarını üstlenmesi” olarak tanımlanır. Çocukları için güvenli bir ortam yaratmaya çalışan anne babalar çocuklarının yaptıkları olumsuz hareketler karşısında onların yaptıkları bu olumsuz hareketin yine olumsuz olan sonuçlarını görüp bu deneyimi yaşamalarına izin vermezler. Sorumlu bir birey, öncelikle üzerine aldığı her türlü görevi en iyi şekilde tamamlayabilme becerisine sahip kişidir. Bir bahçede ya da bir saksıdaki bitkiyi bile özenle yetiştirmeye çalışırken budama, sararan bozulan yaprak ve dalları temizleme, gübreleme gibi çeşitli destekler yaparız. Bu durum çocukların eğitilmesinde daha da önemli ve kendi sorumluluğumuzu üstlenmemizde son derece büyük bir bilinç gerektirir.
ANAHTAR ANNE BABANIN ELİNDE
Sorumluluk eğitiminde de öncellikle anne babaların ve ardından da eğitimcilerin dikkate alması gereken özellikler bulunmuyor. Anne ve babalar kendileri için en değerli varlıkları olan çocuklarını en iyi şekilde yetiştirmeye çalışırken bir yandan da çocuklarının üzülmesi, yorulup yıpranmasına da engel olmak için çocukların alabilecekleri sorumlulukları da kendileri üstlenmeye çalışarak aslında çocukların karakterlerinin gelişiminde çoğu zaman farkına varmadan büyük bir engel oluşturabiliyor. Çocuk yaptığı işi tüm yönleriyle ve sonucu olumsuz da olsa üstlenmediğinde sorumluluk almayı da başaramayabilir. İyi bir çocuk yetiştirmenin anahtarının öncelikle anne babanın elinde olduğunu unutmamak gerekir. Bunun için de anne babanın çocukları için doğru model olmasının yanı sıra küçük yaşlarından itibaren basit sorumluluklar vererek özellikle de çocuklar sorumluluk almaya hazırken onları desteklemeye özen göstermeliler.
SORUMLULUK DUYGUSU GELİŞTİRİLİR
Her bir çocuk kendi biricikliğiyle yaşadığı aile ortamı ve toplum içinde çeşitli görevler üstlenmekten keyif alır. Özellikle de bir görev alarak basitçe sorumluluk üstlenmek yaş küçüldükçe çocuk için büyüdüğünü de ifade etmenin yollarından biri olarak görülür. Sorumluluk öğrenilebilen bir beceridir. Bu nedenle çok küçük yaşlardan itibaren çocuklara yaşlarına ve yeteneklerine uygun sorumluluklar vererek sorumluluk duygusu geliştirilebilir. Çocuklara yaptıklarının sonuçlarını görme fırsatları sağlamak da sorumluluk duygusunu kazandırılabilecek yollardandır.
İÇ KONTROL BECERİSİ
Sorumluluk eğitiminin temelinde çocuğun iç kontrol becerisini geliştirmesine ve çevresine uyum sağlamasına yönelik olan disiplin yatar. Çocuklara sağlanacak iyi bir eğitim ve uygun disiplin yöntemleri kullanarak çocukların karakterlerini yapılandırmak, öz-kontrol, öz yeterlik ve kurallara uyma gibi beceriler geliştirmelerini desteklemek mümkün.
NELER YAPILABİLİR?
Çocuklara sorumluluk kazandırmada bebeklikten itibaren ailelerin ve eğitimcilerin izlemesi gereken yollar ve dikkat etmeleri gereken bazı durumlar bulunuyor:
Yaklaşık iki yaş civarında çocukların öncelikle kişisel bakım becerilerine ilişkin sorumluluk almaya başlamaları bekleniyor. Çocuklardan evde bazı küçük işlere yardım etmeleri, dağıttıklarını toplamaları, masaya peçete yerleştirme, kendi başına giyinme, alçak çekmece ve raflara hafif ve kırılmayacak malzemeler yerleştirme gibi istenebilir. Yaşları büyümeye başladıkça dört-beş yaşlarına geldiklerinde sorumlu davranmada önemli bir basamak olan başkalarının gereksinimlerinin farkına varmaya başlamaları beklenmektedir. Bu amaçla da çocuklara toplum içinde ihtiyacı olan birine yardım etmek gibi durumlar için fırsatlar yaratmak önemli. Ayrıca da çocukların üstlendikleri sorumlulukları yerine getirirken yetişkinlerden destek ve takdir görmeye gereksinim duydukları unutulmamalı ve çocuklara küçük görevlerle bir takım sorumlulukların emredici bir şekilde değil, uygun sosyal sözcükler kullanılarak verilmesine özen gösterilmeli. Eğitimcilerin okul ortamında, ailelerin de evde dikkat etmesi gereken bir diğer nokta da okulöncesi dönemdeki çocukların kendilerine verilen yönergelerin kısa ve anlaşılır, takip edebilecekleri ve gelişim düzeylerine uygun şekilde verilmesidir. Bu dönemdeki çocuklar sorumluluk becerilerini yetişkinlere gösterme konusunda son derece istekli olduklarından onların bu isteklerinin de farkına vararak fırsat vermeye özen gösterilmeli.
HER HAREKETİN BİR SONUCU VARDIR
Yaklaşık olarak altı yaşlarında çocuklarda farkındalık daha da gelişmeye başladığı için çocuklar yaptıkları hareketlerin kendileri ve çevrelerindeki kişileri nasıl etkilediğini fark etmeye başlarlar. Kısaca bu dönem “her hareketin bir sonucu vardır” ilkesinin ve sorumlu davranma becerisinin en etkili şekilde öğretilebileceği dönem. Gelişimin bu döneminde çocuklar, kişisel sınırlılıklara göre daha geniş bir dünya ve yaşam görüşü geliştirebilir, davranışlarında dürüstlüğün önemini fark edebilir ve yaptıkları hareketlerin çevrelerine nasıl etkileri olduğunu daha gerçekçi biçimde anlamaya başlayabilirler.
YAŞLA BİRLİKTE SORUMLULUK ARTTIRILMALI
Sorumluluk sahibi çocukların eğitiminde yetişkinlerin sabırla çocukları desteklemeleri, yapılması gereken işleri çocuklar ve kendileri için keyifli hale getirmeleri, çocukların bazı riskler almalarına olanak tanımaları, hata yapmalarına ve onlardan ders almalarına izin vermeleri ve herhangi bir sorun durumunda da buna ilişkin çözümü bulma yeteneklerine güvenmeleri işin anahtar noktaları olarak sıralanabilir. Çocuğun yaşı büyüyüp ergenliğe doğru ilerledikçe sorumlulukları da doğru orantılı bir şekilde arttırılmalı. Üstlendiği görevleri yerine getirip tamamlaması için fırsatlar sunma çocuğun kendini değerli hissetmesine neden olur.
ROL MODEL OLMAK ÖNEMLİ
Eğitimcilerin ve ailelerin çocukların eğitiminde gözlerinden kaçırdıkları önemli bir husus var; bu husus çocuğun zaten kendinden bekleneni yaparak sorumluluğunu yerine getirmesi durumunda sorumluluk gösterdiği davranışlarının ve hareketlerinin fark edilmemesi ve özel olarak ilgi gösterilmemesidir. Her çocuğun arada sırada da olsa çevresindeki yetişkinlerce çocuğun yaptıklarından mutluluk ve gurur duyulduğunu hissetmeye ihtiyacı olabileceğini de hatırlamak gerekir. Ergenlikte akran baskısıyla olumsuz durumlara yönelme riski yaşayabilecek bir çocuk eğer erken yaşlarda sorumluluk alma duygusu ile yetiştirilmişse sorunlu olabilecek akranlarının olumsuz etkilerinden ve olumsuz durumlardan nasıl kurtulabileceğini de çözebilir.
Çocukların cesur, disiplinli, bağımsız ve sorumluluk sahibi bireyler olmaya hazırlanmasında etkili rol modeli ile doğru yönlendirici yaklaşımları dikkate alarak erken yaşlardan itibaren verilecek sorumluluk eğitimi ile çocukların geleceği oluşturacak sorumlu vatandaşlara dönüşmesi mümkün olabilir
PROF. DR. ELİF ÇELEBİ ÖNCÜ KİMDİR?
1975 yılında Kocaeli Gölcük’te dünyaya geldi. İlk ve orta öğrenimini Kocaeli ilinde tamamladıktan sonra 1993 yılında Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümünü kazanarak lisans eğitimine başladı. Aynı üniversitede yüksek lisans ve doktora eğitimini de tamamladı. 1997-2004 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak çalıştıktan sonra 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesinde önce öğretim görevlisi olarak göreve başladı. Ardından da 2005 yılında Yrd. Doçent Dr. olarak Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlığına atanarak Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi bünyesinde Okul Öncesi Eğitim Anabilim Dalının kuruculuğunu üstlendi. 2012 yılında Doçentlik unvan ve yetkisini aldıktan sonra, 2018 yılında da Kocaeli Üniversitesinde Profesörlük kadrosuna atandı. Ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış araştırma makaleleri, bilimsel kitap ve kitap bölümleri bulunuyor. 2019 yılından bu yanaEğitim Fakültesi Dekanlığı görevini yürütüyor.