Güncelleme Tarihi:
Türkiye’nin öncü eğitim araştırma merkezlerinden Eğitim Reformu Girişimi (ERG), Eğitim İzleme Raporu 2017-2018’i yayınladı. Raporda Türkiye’nin eğitimdeki güncel durumu ulusal ve uluslararası verirlerle okul öncesinden ortaöğretime incelendi.
MUTLU ÇOCUK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Raporun tanıtım toplantısında konuşan ERG Direktörü Batuhan Aydagül, 2023 Eğitim Vizyonu’nda mutlu çocuk vurgusuna dikkat çekti. MEB’in öğretmenlere güç vermek için bir yol haritası ortaya koyduğunu dile getiren Aydagül, sözlerine şöyle devam etti:
“Herkes vizyon belgesinin felsefe bölümünü okumalı. Burada mutlu çocuk vurgusu vizyon belgesinin felsefesi olarak öne çıkıyor. Biz de kurulduğumuz ilk günden beri bunu söylüyoruz. Vizyonda ayrıca öğretmene büyük bit rol veren ve onları güçlendirmeyi amaçlayan bir yaklaşım var. Okulların güçlendirilmesi için ortaya konanlar da kritik. ERG olarak kapsayıcı eğitimin içinin doldurulmasını bekliyoruz. Okullarda vicdan, fikir ve inanç özgürlüğünü savunuyoruz. Vizyonda bu alanlarda boşluklar var. Kamuoyunun dönüşüme destek olması gerekiyor. Bu sadece bir bakanlığın atından kalkabileceği sorumluluk değil. Sosyal devlet açısından bakıldığında özel okullara kaynak ayırma lüksümüz yoktu. Bu da kademeli olarak kaldırılacak.”
MÜFREDATTA KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ ZAYIF
ERG Araştırmacısı Yeliz Düşkün ise güncellenen müfredatlarda kadın-erkek eşitliği konusunda problemleri olduğunu söyledi. Düşkün, “Gençlerin durumunda önceki kuşaklara göre iyileşme var. Ancak biz atılması gereken çok adım olduğunu düşünüyoruz. Geçen yıllarda müfredat öğretim programları güncellendi. Ancak bu kaynaklarda kadın ve erkek eşitliği hak temelli değil. Yapılan araştırmalarda kızların daha fazla oranlarla eğitimden erken ayrıldığını görüyoruz. Fen alanlarında meslek edinmede de erkeklerin gerisinde. Eğitime devam edemeyen kadınların neredeyse yarısı, evlilik ve ailevi nedenlerle ilkokulu bitiremiyor. Erkeklerde ise maddiyat öne çıkıyor. Çocuk işçiliği nedeniyle, çalışmak İçin eğitimlerini tamamlayamıyorlar” diye konuştu.
OKUL ÖNCESİNDE GELİŞME VAR AMA DÜNYADA GERİDEYİZ
ERG Araştırmacı Özgenur Korlu ise okul öncesi eğitimde Türkiye’nin önemli gelişmeler kaydettiğini ancak dünya ortalamalarının gerisinde kalmayı sürdürdüğünü söyledi. Korlu, raporlarla ilgili şunları paylaştı:
“Okul öncesi eğitim 2023 vizyon belgesinde duyurulduğu gibi 2020’de zorunlu olacak. OECD ülkeleri ile karşılaştırıldığında, gelişme olsa da bu düzeyde okullaşmada 42 ülke arasında 41’inci sıradayız. İlköğretim 6-9 yaş okullaşma oranı yüzde 98.4. Bu, yüksek bir oran gibi görünebilir. Fakat geriye kalan yüzde 1.6 nerede? Ortaöğretimde ise 14-17 yaş okullaşma oranı yaklaşık yüzde 88. Ancak özellikle Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da bu oran düşüyor. Bölgesel farklılıklar var. Ayrıca sınıf tekrarının azalması için çalışılıyor. En yüksek oransa meslek liselerinde. Açıköğretim verilerine de baktık. Burada okuyanların yüzde 23.9’u 14-17 yaş aralığında. Bu yaştakilerin yüzde 6.6’sı açıköğretim kurumlarına devam ediyor. Bu açıdan açıköğretim eğitimi ele alınmalı. Bu öğrencilerin örgün eğitime kazandırılması İçin adımlar atılmalı. Diğer yandan buradaki eğitimin niteliği de göz önünde bulundurulmalı.”
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK YÜKSELİŞTE
Raporda öne çıkan bulgulardan bazıları ise şöyle:
- MEB bütçesi, 2018’de geçen yıla oranla yüzde 8.8 artarak 92 milyar TL’ye ulaştı. Enflasyon dikkate alındığında bütçe 2007’den bu yana 2 kat arttı. Geçen yıla göre, MEB bütçesinde artmasına rağmen, GSYH’deki artışın bütçedeki artıştan fazla olması nedeniyle, MEB bütçesinin GSYH’ya oranında azalma var. 2018’de MEB bütçesinin GSYH’ya oranı yüzde 2.7.
- 2018’de en çok harcama ilköğretim hizmetleri için yapıldı. Okul öncesi eğitimde ise geçen seneki durum değişmiyor. Yine en az harcama bu kademede.
- 2017-2018 eğitim yılında, önceki seneye göre, özel okul oranı değişmiyor. Bu kurumlarda öğrenim gören öğrencilerin oranında da oldukça küçük bir artış var. Özel okulların oranı yüzde 1.9 artarak yüzde 14.7 oldu. Verilere göre, her iki özel okuldan biri lise.
- OECD ortalamasında öğrenci başına düşen öğretmen maaşı Türkiye’dekinin iki katından fazla. Ayrıca öğretmen maaşlarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya (GSYH) oranı, OECD ortalamasına göre oldukça düşük. Öğretmen maaşları, kamuda birçok meslek grubunun gerisinde.
- 2017-18 eğitim yılında resmi kurumlarda görev yapan tüm öğretmenlerin yüzde 4.4’ü sözleşmeli. Bu oran 2016-17’de yüzde 2.2 idi.