Güncelleme Tarihi:
İzmir'de dünyaya gelen ve 4 yaşına kadar gözlük kullandıktan sonra yüzde 90 görme kaybı olduğu anlaşılan Melis Şen, ilkokulu Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu'nda tamamladı. Kipa 10. Yıl Anadolu Lisesi 10'uncu sınıfta eğitimini sürdüren Şen'in okuldaki arkadaşları 'sesli kitap' çalışması yaptı. Her öğrenci, Melis'in daha rahat bir şekilde ders çalışabilmesi için farklı dersten seçtiği konuyu seslendirdi. Eğitim aldığı dersleri öğrenci arkadaşlarının sesinden dinleyen Şen, bu desteğin kendisi için çok önemli olduğunu belirtti.
'SESLİ KİTAPTA DAHA HIZLI ÇALIŞIYORUM'
Lisedeki arkadaşlarının sesli kitap çalışmasının derslerdeki başarısını kolaylaştırdığını anlatan Şen, daha önce aynı desteği annesi Filiz Tuna'nın (42) verdiğini söyledi. Annesinin en büyük destekçisi olduğunu vurgulayan Şen şöyle devam etti:
'KIZIMLA BENZER BİR KADERİ YAŞIYORUZ'
Küçük yaşta geçirdiği bir kazanın ardından sağ gözünü kaybeden anne Tuna, eşinden de ayrıldıktan sonra kızına destek olabilmek için elinden geleni yaptığını belirtip, "3,5 yaşındayken gözüme bıçak battı. Daha sonra ameliyatlar geçirdim. Sağ gözümde görme kaybı oluştu. 2005 yılında tekrar kornea nakli oldum. İki yıl önce sağ gözümü tamamen kaybettim. Kızımın ise görme kaybı olduğunu 4 yaşında öğrendik. Öğrenince büyük üzüntü yaşadım. Doktorumuz, 'Ağlamakla kızınıza bir yardımınız, olmaz. Onun hayatını nasıl kolaylaştıracağınızı düşünmeniz gerekiyor' dedi. Bu sözler hiç aklımdan çıkmadı. Evdeki bütün düzeni ona göre kurduk. Hiçbir şeyin yerini değiştirmiyoruz. Aradığında bulabilsin, ihtiyaçlarını daha rahat karşılayabilsin diye dikkatli davranıyorum. Ama toplum içinde biraz zorlanıyoruz. Doktorlar Melis'teki görme engelinin anne ile babanın kan uyuşmazlığından kaynaklandığını söylediler. Kızımla benzer bir kaderi yaşıyoruz. Arkadaşlarının verdiği destek beni çok duygulandırdı. Biri ona yardım ettiğinde çok duygulanıyorum" dedi.
'HER SINIF BİR KİTABI OKUDU'
Kipa 10. Yıl Anadolu Lisesi felsefe öğretmeni Zehra Turan da Melis'in çok çalışkan bir öğrenci olduğuna dikkati çekip, "Melis 9'uncu sınıfta geldiğinde kaynak kitap sıkıntısı çekiyordu. Kabartmalı kitaplara hemen ulaşamamıştık. Öğrencilerimizle fikir alışverişinde bulunduk. Böyle bir çözüm bulduk. Her sınıf bir ders kitabını aldı. Öğrenciler sayfaları kendi aralarında paylaştılar, her öğrenci konuyu telefonlarına sesli şekilde kaydetti. Bu ses dosyalarını birleştirip klasör haline getirdik. Melis'e teslim ettik. Melis dersleri çalışırken dersleri arkadaşlarının sesinden dinleyerek çalışıyor. Annesi bütün ders kitaplarını okumak zorunda kalmıyor. Onun da işi kolaylaşmış oldu" dedi. Turan öğrencilerin gönüllü şekilde yaptıkları bu çalışmanın kendilerine de fayda sağladığını belirtip, "Melis ilk geldiğinde çok çekingendi. Daha önce ortaokulda kaynaştırma öğrencisiymiş ama lise daha başka bir yer. Aidiyet duygusu gelişti. Kabul gördü, değerli hissetti. Mutlu hissettiğini söyledi. Diğer arkadaşlarının onunla bu şekilde ilgilenmiş olması ona bu faydayı sağladı. Arkadaşları da toplumda böyle bireylerin olduğunu fark etti" ifadelerini kullandı.
'MELİS BİZDEN ÇOK DAHA İYİ BİR SEVİYEYE GELDİ'